WhatsApp Hattı
WhatsApp Haber İhbar Hattı

05362004002

Alparslan AKBAŞ

Hukukun Üstünlüğü Kime Lazım?
16.09.2024

 

Bir ülkenin bulunduğu ekonomik darboğazdan kurtulması için kararlılık çok önemli olduğu gibi bu kararlılığı hangi alanda kullanacağı da önemlidir. Birçok bilim insanının da ispatladığı gibi yapısal reformlar değişimin, ilerlemenin ve kalkınmanın mihenk taşıdır. Yapısal reformlarda, değişimde, gelişmede kararlı olmak bir yöneticinin olmazsa olmazıdır.

Herkesin malumu olduğu üzere ülke ekonomisi yaklaşık 10 yıldır her geçen gün daha da kötüye gidiyor. Bu durum günden güne derinleşerek devam edeceğe benziyor. Zira değişim adı altında yapılan makyajdan ibaret günübirlik çözümlerden öteye geçmiyor. Aslında değişimi gelişmeyi tüm siyasi irade ve yöneticiler istiyor ama ellerindeki güçten vazgeçmek istemiyorlar.

Siyasetçinin asıl amacı kendi seçmenini bir arada tutmak ve kendi etkisinden çıkarmamak olduğundan daima seçmene şirin görünmek için olmadık kaynakları dağıtıyor, gerektiğinde har vurup harman savuruyor. Elbette hazıra dağ dayanmadığından mevcut kaynaklar zamanla tükeniyor ve bugün olduğu gibi tasarruf tedbirleri ardı ardına geliyor.

Alınan önlemler ve tasarruf tedbirleri asla yöneticilerin ve siyasetçilerin harcamalarını kapsamıyor. Ve maalesef yük her zaman olduğu gibi dar gelirlinin ve emeklinin sırtında. Geçinemediğinin farkında olan toplumun bu kesimi ise gündelik sorunlarla meşgul ediliyor.

Ekonomik olarak gelişemeyen toplum karakterini, ahlakını ve insani değerlerini yükseltmek için bir hobi edinmek, sanatsal faaliyetlere katılmak yada düşünce kuruluşları gibi kişisel gelişimi sağlayacak faaliyetlerden ziyade gayrı ahlaki olan ve zorlada olsa kolayca ulaşabildiği yollara sapıyor ve sapıtıyor. Bu çirkin konuları etraflıca değerlendirmek için elbette uzmanlarına bırakırken uygulanmayan hukukun toplumu ne hallere getirdiğine dikkat kesilmek en önemli durum olsa gerek.

Son dönemde kişisel bakım ürünleri üzerinde faaliyet gösteren ve kısa zamanda zengin olan ancak mahkemelerce dolandırıcılığı sabitlenen kişilerin tutuksuz yargılanmak üzere salıverilmesi piyasa düzenleyici ve denetleyici kurumların gözünden kaçmış olsa gerek, belki de böyle istenmiştir. Zira yapılan dolandırıcılığın boyutlarını günlerce izah etmeye çalışan hukuk uzmanları salıverilme kararının ardında asla bu konuyu izaha gerek duymadılar.

Rüşvetin ve yolsuzluğun bu kadar aşikar yapıldığı ülkelerde ekonomik gelişmişlikten bahsetmek hayalcilikten öteye geçmez. Zaruri ihtiyacını almak zorunda kalan çocuklara yıllarca ceza kesilirken mahkemelerin onayladığı dolandırıcıların salıverilmesi toplumun vicdanını kanattığı gibi hukuka olan güven kırıntılarını da yerle bir etmiştir.

Hukukun en tepe kurumu olan anayasanın uygulayıcısı mahkemenin verdiği kararların alt mahkemelerce uygulanmaması anayasal kurumlara olan bakış açısını derinden etkilemiştir. Uygulanmayan kararlar karşısında hukuku koruması gereken parti başkanlarının anayasa mahkemesinin kapatılmasından dem vurması ise siyaset kurumunun ne halde olduğunun göstergesidir. Bu kadar köklü bir partinin genel başkanı hangi düşüncelerle anayasa mahkemesinin kapatılması gerektiğini iddia etmesinin psikolojik analizini uzmanların yapması çok önemlidir.

Hukukun üstünlüğünü uygular hale gelmek sadece ekonomik daralma dönemlerinde dış yatırımcı çekebilmek için değil aynı zamanda toplum refahının yükseltilmesi için de zorunluluktur. Kendini koruyan kuralların olmadığı ülkelere hiç kimse yatırım yapmaz. Küçük bir esnaftan alışveriş yapan müşteri bile kendini güvende görmek ister. Dış yatırımcıdan ziyade hukukun üstünlüğü ülkede yaşayanların huzurunun sağlanması içindir.

Yapısal reformlara başlamanın ilk basamağı yargı karşısında herkesin eşit ve hukukun üstünlüğünün geçerli olacağı bir sistem olduğunu herkesin bilmesi gerekir. Adaletin olmadığı yerde hiçbir erdemden bahsedilemez. Hukuk kuralları devleti bir çete olmaktan ayırır. Kanundan ayrılan devletin cebri gücü her geçen gün kendini gayrımeşru bir oluşum haline getirir. Zira devleti devlet yapan uyguladığı adalettir. Hukukun üstünlüğü en başta devlet olarak saygı görmeyi bekleyen devlete ve siyasetçilere lazımdır.

 

 

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Düzce Son Haber (duzcesonhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.