WhatsApp Hattı
WhatsApp Haber İhbar Hattı

05362004002

Alparslan AKBAŞ

Büyümede Yaşanan Değişim
15.10.2024

 

Bir ülkenin Gayrı Safi Yurtiçi Hasılasındaki değişmeler büyümenin en önemli etkenlerinden birini oluşturur. Dolayısıyla ülkenin GSYİH artışı büyümeyi verir demek yanlış olmaz. Üretim hacminde dönemler halinde meydana gelen bu artış büyüme olarak da tanımlanabilir.

Gerek büyümeyi gerekse GSYİH’yı etkileyen ise ekonomik değişkenlere yön veren yönetici tercihleridir. Ülke ekonomisinin büyümesi mi yoksa kalkınma mı sorularının cevabı yönetici tercihlerinde aranmalıdır. Üretim seviyesinin yükselmeden büyümenin tercih edilmesi büyüme rakamlarını artırabilir ancak enflasyon belasını da ülkenin geleceğine musallat eder.

Bir zamanlar yüksek faizi her kötülüğün anası olarak tanımlayan Cumhurbaşkanımız Erdoğan, yıllardır sürdürdüğü alışılmadık ekonomi politikalarından radikal bir dönüşle vazgezgeçmesinin etkisini tüm ülke hissederek yaşıyor.

Mayıs 2023 de yeniden seçilen Erdoğan, ekonomik kararlarında ülkede hiç beklenmedik şekilde değişikliğe gitti. Bu değişikliklerin en önemli göstergesi aslına dünyadaki fon piyasasında etkili bir isim olan Mehmet Şimşek’i ekonominin başına getirmesiydi. Aslında sıra dışı olan Mehmet Şimşek ismi değildi. Sıra dışı olan daha evvel kamu bankalarını dolandırmakla itham ettiği kişiyi ekonominin başına tam ve tüm yetkili olarak getirmesiydi. Zira neredeyse 1,5 yıldır, Şimşek ekonominin başına geldiğinden bu yana ekonomik gidişata yön verme talebinde bulunmadı.

Yıllarca süren düşük faiz politikası enflasyonun alıp başını gitmesine neden olmuş, piyasa sıcak paranın etkisiyle tüketim çılgınlığına döndürülmüştü. Mehmet Şimşek’in devraldığı yaklaşık 1 Trilyon dolarlık ekonomi uçurumun eşiğindeydi. Seçim öncesinde verilen teşvikler ki bunun en önemlisi asgari ücret zammı ve hanelere verilen doğalgazın bir ay ücretsiz olmasıydı.

 

Uzun süre devam eden politikalar ülke ekonomisini bir uçurumun kenarına kadar getirdi. O kadar ki Mehmet Şimşek görev başına getirilinceye kadar bazı iktisatçılar ülke ekonomisinin hızlı bir şekilde ödemeler dengesi krizine doğru gittiğini ifade etmekteydiler.

Mehmet Şimşek ekonominin başına getirildiğinde ilk işi ‘rasyonel’ ekonomi politikalarına geri dönüleceğinin ve ülkedeki ekonomi kurumlarının daha bağımsız ve rasyonel politikalarla yönetileceğinin sözünü verdi. Erdoğan’da bu arada sıkı para politikası yoluyla enflasyonla mücadele edileceğini kamuoyuna duyurdu.

Değişin Merkez Bankası yönetimleri ile birlikte %8,5 olan temel faiz oranının kısa sürede %50 seviyelerine kadar çıkarıldı. Diğer bir değişle para politikalarının ekonomiye etki gücü artırılmış oldu. Ve devamında bu politikalar daha işlevsel hale geldi. Uzun bir dönem gevşek olan mali koşullar son aylarda giderek daha da sıkılaşmış durumda.

Gelinen noktanın en açık ifadesi ise İş dünyası nakdin bol, faizlerin düşük ancak krediye erişimin sınırlı olduğu dönemden nakdin kıt, kredi faizlerinin yüksek ve krediye ulaşma imkânının daha da sınırlı olduğu bir dönemin yaşandığıdır.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Düzce Son Haber (duzcesonhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.