WhatsApp Hattı
WhatsApp Haber İhbar Hattı

05362004002

Alparslan AKBAŞ

ÜLKENİN YAŞADIĞI DÜZENSİZLİK
25.03.2025

Ülkemizde siyaset de devlet de, bir sorun kendi içinde çözülemeyip problem haline gelinceye kadar çok yavaş davranıyor ya da geç müdahale ediyor. Siyasetin ve devlet mekanizmalarının sorunları çözme kapasitesi oldukça düşük. Devletin ya da yönetim sisteminin beka ve güvenlik alanına tehdit içerdiği sorunlar siyasiler tarafından fark edileceği zamana kadar bekleniyor.

Bu sorunların en başında gelen de nüfus artışı, göç ve kentleşme gibi temel alanlar geliyor. Ülkemizin sanayileşme süreciyle beraber kentlere olan göç sürecinin doğal ihtiyacı olan kent planlamaları, güvenlik sorunları, eğitim ve sağlık düzenlemeleri, finansman yöntemleri, yapılaşma modellemeleri ve şehir hayatına uyum gibi alanların hiçbirinde bir strateji üretilememiş dolayısıyla uzun vadeli kökten bir çözüm sunulamamıştır.

Planlama olmadan yaşanan hayatlar düzensiz yapılaşmayı da beraberinde getirmişti. İmar plansız hazine arazilerinin üzerine yapılan yapılar gecekondu kültürünü hayatımıza sokmuştur. Elbette kayıtsız ve düzensiz yapılaşma zamanla çoğalmış ve kontrol edilemeyen bu durum imar aflarını beraberinde getirmiştir. Bugüne kadar 20’den fazla imar affı çıkarılmış en sonuncusuna ise 9 milyondan fazla başvuru olmuştur.

Düzenlenmeyen alanlar düzeltilmeyen problemler beraberinde çığ gibi büyüyen sonuçlara yol açmış, siyasetin veya devletin tembelliği ve de fırsatçılığına dönüşmesine neden olmuştur. Devlet bütçe açığını kapatmak, siyasetçi de oy deposu oluşturmak için bu olumsuzlukları kendi çıkarına kullanma yolunu tercih etmiştir. Bu tekil bir örnek olmakla beraber bir çok alanda örnekleri çoğaltmak mümkün.

Genel gidişat böyle olmakla beraber son 15 yılın ayrı bir önemi var. Sosyolojik ya da toplumsal olayları tetikleyen bu yıllar siyaseten ülkenin ne kadar geriye gittiğini göstermektedir. Bu geriye gidişi herhangi bir ekonomik veriye, endekse ya da küresel kıyaslamalara bakarak anlamak mümkün.

Devletin yeni yönetim modeli yönetimdeki merkezileşme, hesap verebilirliğin şeffaflığın ortadan kalkması, çalışmayan adalet ve yargı mekanizmalarıyla üretemeyen ekonomik dinamiklerle başka bir evreye geçti. Krizlerin çeşitlendiği ve derinleştiği bu süreçte ekonomik kriz bir tufan halinde içine bizleri de alıyor.

Bugün gelinen nokta devletin temel fonksiyonlarını taşeronlara devredildiği, eğitim ve sağlık alanlarında çöküş yaşandığı, adaletsizliğin ve yoksulluğun derinleştiği ve hızla yaygınlaştığı bir dönemdeyiz. Toplumu oluşturan bireylerin rahat bir nefes alacağı devletin ya da toplumun bir kurumu yok artık.

Adaletsizlikten ağzı yananlar ya da ekonomik krizle geçim telaşında olanlar arkası olmayan sandalyelerde oturur gibi rahatsız ve huzursuz hayat yaşıyor. Tanış olmayan kimseye selam verilmezken tanış olanlara da yaklaşılamıyor.

Devletin ve siyaset kurumunun sorun çözme yönteminin ve uygulamalarının toplumsal sonuçlarından ziyade gündelik hayat üzerindeki insan davranışları üzerinde ip uçları görmek mümkün.

Devlet çözmüyor siyaset duyarsız diye hayat durmuyor tabi ki. Yazının başında olduğu gibi insanlar kendi problemlerine kendileri çözüm bulmaya çalışıyor. Bu durum da yeni yapısal sorunlara yol açıyor. Bu durum toplumu siyasetten ve devletten uzaklaştırıyor haklı olarak.

Mesela siyasetçinin dayattığı ‘’Öcalan’a Af’’ gibi ya da yeni anayasal düzenlemeler gibi önerilere duyarsızlaşıyor ilgilenmiyor, tartışmıyor. Toplumsal konuları bir kısım insanlar çözdüğünü sanırken bazı insanlarda gündemlerinden çıkararak çözdüğünü varsayıyor.

Hepsinin yanında halk ekonomik meseleleri çözemediği için hayatını günübirlik, geleceği düşünmeden yaşamaya devam ediyor. 

 

 

 

 

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Düzce Son Haber (duzcesonhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yorumlar (4)
  • Doktor

    Doktor

    26.03.2025 18:04

    Sana iki gün Silivri yazıyorum kafayı dinlersin :)

  • Karşıyakalı

    Karşıyakalı

    26.03.2025 09:05

    yaşadıklarına sesini çıkarmassa bir ülke her hale müstehaktır

  • mevlüt

    mevlüt

    25.03.2025 17:07

    her yapılanı kabul edince böyle oluyor. itiraz etmek sorgulamak lazım neden böyle diye. güzel yazı olmuş

  • Yalnız Kurt

    Yalnız Kurt

    25.03.2025 15:50

    düzensizliğin ne büyük nedeni adaletsizlik. bunun da nedeni ahlakın çökmesi

Yazarlar