Ortada hiç böyle bir düşünce yokken durup dururken Düzce Belediye Başkanı yıllardır Bolu Dağı diye anılan, bilinen, resmi kayıtlarda da adı Bolu Dağı diye geçen dağın adının Düzce Dağı olduğunu sosyal medya aracılığıyla paylaştı. Sayın başkanın bir dağa Bolu denmesinden    neden rahatsız olduğunu, ya da amacının ne olduğunu kendisi açıklamadığına göre biz de tahmin yürüterek çıkarım yapmaya çalışabiliriz.

Düzce Belediye Başkanı Türkiye’nin en önemli mühendislik fakültesini kazanmış, bitirmiş ve önemli görevlerde bulunmuştur. Yani saçmalamış demek kendimizin saçmaladığı anlamına gelir. Bir mühendis hesap yapmayı hayatının her noktasına yerleştirmiştir. Geçen günlerde yaptığı mülteci sorununa çözüm için dört madde, şimdi ise Bolu Dağının ismine itiraz. Sayın Başkan Bolu Belediye Başkanının bu açıklamaya karşılık vereceğini belki de bunun daha da dozu artan bir tartışmanın başlangıcı olacağını hesap edememiş olamaz. Geçen yaptığı mülteci konusundaki açıklaması aslında Tanju Özcan imzası olan bir açıklama gibi. Bundan endişe duyduğu için hemen onunla atışacak bir açıklama yapmış olması da muhtemel. Tanju Özcan ile atışmak karşı siyasi cenahtaki siyasetçiye prim yaptıracağını da göz ardı edemeyiz. Bakalım ilerleyen günlerde neler göreceğiz.

 Düzce olarak bir dağın isminin değişmesi fikri ile uğraşacağımıza sahip olduğumuz derelerin, yaylaların, tarım arazilerinin, çocuklarımızın, gençlerimizin, kadınlarımızın sorunları ile uğraşmak, enerjimizi buna harcamak zorundayız. Acaba Türkiye tüneller ile donatılırken Kabalak rampasında bir tünel projesi bile yapılamamış olmasını tartışamaz mıyız? Bundan 20 yıl önce Hasanlar Barajında yelkenli yarışları yapılırken şu an çevresine mesire alanları yapılmış, balık çiftlikleri kurularak ekonomiye kazandırılmış olması gerekmez miydi? Bundan 25 sene önce TRT de doğal güzellikler olarak devamlı gösterilen Odayeri Yaylası şimdi neden adı anılmaz? Düzce’nin madde bağımlılığında çok ileride olduğu kimseyi rahatsız etmiyor mu?

Yapılan güzel şeyler var mı? Var ve bunlarla bir Düzceli olarak gurur duymamak mümkün değildir. Şehrimiz çok güzel doğal güzelliklere sahiptir. Hızla gelişmektedir. Gelişme ile nüfusumuz da artmaktadır. Gelen nüfus bu şehrin kültürüne uyum sağlayarak kendisini bu şehirli olarak anması için çalışmalar yapılmalıdır. Geçenlerde başıma geldi. Düzce’de doğmuş ve halen yaşayan bir vatandaş hayatı boyunca bir kez Trabzon’a gitmiş. Yanımdaki Trabzonlu arkadaşa hemşehrim diye hitap ediyor. Hemşehrilik bağını güçlendirerek bu il insanlarını birbirine bağlayacak; çok daha mutlu bir kent olacağımız günleri bizlere yaşatacaktır.

Sözün sonu ama hayallerin sonu geldiği zaman işte o zaman bitmişiz demektir. Şehrimiz, ülkemiz ve tüm milletimiz için güzel hayallerimiz var. Tarih boyunca kurulmuş 17. Büyük Türkiye Devleti için hayallerimiz gerçeğe dönüşmesini görmek dileğiyle.

Bu arada Düzce Belediye Başkanına Tanju Özcan’a nispet yapacak önerim var. Tanju Özcan Merih Demiral’ın bozkurt işareti yaptığı heykeli dikeceğini açıkladı. Sayın Başkan sizden de Bolu Dağı’na Kocaman bir Bozkurt heykeli koymak yaraşır. Dediğiniz gibi Düzce sınırlarında olan bir dağa Bozkurt heykeli dikmek Düzce Belediye Başkanına yakışır.