WhatsApp Hattı
WhatsApp Haber İhbar Hattı

05362004002

Alparslan AKBAŞ

Büyümede Yaşanacak Değişim
19.10.2024

 

Türkiye ekonomisinde yaşanan gelişmelerin büyümeye olan etkilerinin çerçevesinin çizildiği önceki yazının ardından mevcut ve gelecekte yaşanabilecek gelişmelerle büyümeye olacak etkileri değerlendirilecektir.

En son seçimlerin ardından ekonomi yönetiminin aldığı kararlar ile tüketici talebi uzun süre güçlü kaldı. Talebin etkisiyle işletmeler uzun süre enflasyonun farkına varamadı. Bir dönem %85 üzerinde seyreden enflasyon son dönemde halkın cebindeki varlığı eritirken ciddi bir fakirleşmeyi beraberinde getirdi.

Tüketimden kaynaklı büyüme hızla yavaşlıyor. Enflasyonu dizginlemek adına 2024 ortasında ücret zamlarından vazgeçilmiş olması bu durumu elbette hızlandıracak ancak alım gücü hızla düşen hane halkı ciddi bir şekilde geçim derdine düşmüş durumda. 

Bu sert yavaşlamanın en büyük etkisini halk hissediyor. Halkın hissetmesine ise ekonomi kurmayları sadece seyirci kalmakla yetiniyor. Herkesin söylemi ortak ki o da enflasyonda düşüş sağlamak. Oysa ekonomi bir piyano gibi tek bir tuşa odaklanmak son derece yanlış. Tüm tuşlara basarak herkese hitap eden bir ton oluştururken aynı zamanda vurgunun yoğunluğu ile bir konuya odaklanmaktır.

Ekonomistlerin bu yılki büyüme beklentisi %3 civarında. Tabi ki bu rakam enflasyondan arındırılmış halde. 2010’lu yıllarda büyüme ortalaması %5 ‘in üzerindeydi.

Ülkedeki enflasyon sarmalının işletmecilerde farkında dolayısıyla ekonomi kurmaylarının tüm kararlarının arkasındalar. Fiyatların bir süreç bekliyor.

Krizin de derinleşmesi olarak anılabilecek bu durumdan yine enflasyondan olduğu gibi en çok etkilenecek kısım dar gelirli hane halkı olacak.

Uygulanan politikaların öncesinde ya da sonrasında daima etkilenen kısım dar gelirliler oluyor ama bunun kimse farkında değil. Yada herkes biliyor asıl mağdurları ama kimsenin sesi çıkmıyor.

Sıkı para politikasında en çok etkilenen kısmın işletmeciler olduğunu belirtmiştik. Paraya ulaşmanın zor olduğu bir dönemde işletmeler faaliyetlerini yürütemezlerse üretimde avantajlı olduğumuz rekabetçi sistemin de dışında kalacağımız aşikâr.

İhracatçılar meclisi başkanının yaptığı açıklama bu durumun en canlı örneğini oluşturuyor. Türkiye’nin dolar bazlı fiyatlandırmada rakiplerinden %40 daha pahalı olduğunu vurgulayan meclis başkanı ülkenin, rekabet gücünün daha da düştüğünü vurguluyor. Dedikleri elbette doğru ama kur baskısının kaldırılması demek kurun artması dolayısıyla tüm ürünlerin fiyatlarının da artması demek olduğundan enflasyon sirenleri Türkiye için çalıyor demektir.

Sıkı para politikası bankalarda sorunlu kredilerin büyümesinde de olumsuz bir seviye oluşturacağını unutmamak lazım. Yenilenemeyen krediler ödenemeyen kredi kartları her geçen gün çığa dönüşürken alınan kararların sadece enflasyon yörüngeli olmasının ne kadar yanlış olduğunu da bize bir kere daha gösteriyor.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Düzce Son Haber (duzcesonhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yorumlar (3)
  • piyanist

    piyanist

    21.10.2024 09:13

    piyano güzelde akordu bozulmuş hangi tuşa basarsan bas kötü ton çıkıyor

  • Minyeli

    Minyeli

    20.10.2024 00:10

    Ne vatandaş da talep edecek hal kaldı, ne de elinde parası kaldı. Zaten herşey borç la gidiyor. Büyüme kimin büyümesi ki ?

  • Osmanlı Torunu

    Osmanlı Torunu

    19.10.2024 16:34

    nedense tasarrufu sadece biz yapıyoruz. devlette tasaruf görmüyoruz hiç

Yazarlar