
05362004002
Alparslan AKBAŞ
Tarihin gelişimi içinde bireylerin kendi vasıfları ve toplumun ihtiyaçları örtüştüğünden nasıl bir sinerji ile değişimin olabileceğinden önceki yazımızda bahsetmiştik. Tarihsel okumalarda topluma liderlik yapan bireylerin mevcut otorite tarafından nasıl bir baskı ile karşılaştığı da olayların akışından uzak bir gözle bakıldığında daha net görülebilir.
Bu durumda mevcut yönetimin kendi iktidarını koruma refleksi devreye girer ve olabilecek tüm imkanlar ile lider adayının önü kesilmeye çalışılır. Bunun örnekleri tarihte fazlasıyla mevcuttur.
1990-2000 yıllarında halen görevini yürüten Cumhurbaşkanımız için oluşturulan suni gündemler bunlara örnek verilebilir. Demokratik olmayan tüm engellemelere rağmen değişimin önünde duramayan iktidar toplumun isteklerinin önüne geçemedi.
Ve bugün farklı bir versiyonunu yaşamakta ülkemiz. Mevcut yönetimin kendi iktidarını muhafaza etme refleksi yine devrede. Bütün tuşlara aynı anda basmaktan çekinmeyen idare ‘diploma’ meselesinden ‘ahmak’ davasına kadar büyük bir korku dağı yarattığı dumanlı ülke gündeminin içinde net bir şekilde görülüyor.
Terör ve yolsuzluk başta olmak üzere her adım bir dava haline getiriliyor. Göreve gelişinden bu yada belediyenin elindeki bir çok imkan idare tarafından belediyelerin elinden alındı. Projeler engellendi kaynaklar kesildi. Sadece İstanbul değil ülke genelinden tüm muhalif belediyeler finansal ve hukuki baskıyla nefes alamaz hale getirildi.
Son dönem İzmir’de yaşanan belediye işçilerinin grevi daha önce hangi iktidar belediyesinde yaşandı? Yaşansa olaki beş işçi grev dese ve yollara dökülse idi aynı anda yerlerde sürüklenir ve tutuklanırlardı.
Ve son yıllarda milliyetçi muhafazakar partilerden beklenmeyecek şekilde Kürt seçmene şirin görünmek adına atılan adımlar tüm tuşlara aynı anda basıldığının göstergesi oldu. Bu açılım ile beraber karşısında durabilecek siyasi aktörlerin de siyaset sahnesinden cebri olarak çekilmesini tüm tuşlar iddiamızın yanına koymalıyız. Bu örnekleri çoğaltmak mümkün.
Tarihi perspektifte baskı politikalarının başarılı olduğu görülmüştür. Ancak başarılı olan baskı politikaları beraberinde ülkeye huzur getirmemiştir. Otoriterleşen iktidarla birlikte halkın değişim arzusunun daha da arttığını da ihtimallerin arasına almak yerinde olur. Zira tutuklanan liderlerinin ardından muhalif seçmen sesini duyulur şekilde artırmaya başladı. Bu ikilem bugünün Türkiye’sinde fazlasıyla mevcut.
Ülkede son yıllarda yaşanan ekonomik kırılma ve daralmalarda seçmen nezdinde yine toparlanma ve yükselme beklentisi mevcut iktidar eliyle olabileceği düşünülürdü. Şimdilerde bu beklenti aşınmış ve ivme kaybetmiş durumda. Toplumun içinde bulunduğu durum tam bir karamsarlık hali.
En önemli örnek olarak ekonomik araçlardan enflasyon ülkede tüm dengeleri altüst etti. dışarıdan bir kaynak gelmediği müddetçe durulması imkansızken ülke içinde kaynak yaratmak yolu tercih edilerek daha da körüklenmesine neden olunuyor. Ekonomi yönetiminin halkı düşünmeden aldığı parasal önlemler nefes alma yolumuzu daha da kısıtlarken ülkenin kendi içinde bulunduğu ekonomik hal her geçen gün daha da kötüye gidiyor.
Mevcut iktidarın dikte politikaları ile düzelmesi imkansız olan krizlerin yenilerini doğurduğunu görmemek için adaleti temsil eden themis heykelindeki kadının gözbağını bağlamak gerekir. Themis deyince akıllara adalet gelmesin sakın vurgulamak istenen o değildi. Çünkü adalet yaşadığımız coğrafyanın yitiğidir.
Siyaset sahnesine yeni çıkan liderlerin baskılanması son dönemde iktidarında ne kadar kırılgan ve korku atmosferi içinde bulunduğunu gösterir oldu. Güçlü olan iktidar karşısına çıkan muhalif bireylerden bu kadar korkmamalı. Toplumsal desteğinin eridiğini gören iktidarlar topluma liderlik etmemeleri için muhalif liderlerin iktidara alternatif olma ihtimallerini ortadan kaldırmaya çalışırlar ki ülkemizde yaşanan durum bunun özetidir.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Düzce Son Haber (duzcesonhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- YÜKSELEN BİREYLER DEĞİŞEN İKTİDARLAR
10.06.2025 - ADALET Mİ KONFOR MU?
31.03.2025 - ÜLKENİN YAŞADIĞI DÜZENSİZLİK
25.03.2025 - Merkez Bankası ve Doğal Denge
25.02.2025 - Bölgemizde Yaşanan Değişim
13.01.2025 - Büyümede Yaşanacak Değişim
19.10.2024 - Büyümede Yaşanan Değişim
15.10.2024 - Hukukun Üstünlüğü Kime Lazım?
16.09.2024 - Hırsızlığın Devlet Eliyle Olanı
12.09.2024 - Enflasyonda Yaşanan Baz Etkisi
17.07.2024
Yazarlar
-
Düzceli Yusuf BeyIRAKLI AZİZ VE EĞİTİM SİSTEMİMİZ SAKSIDA ÇİÇEK YETİŞTİRİYOR.. 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Muzaffer FıratPOLİTİK MASTÜRBASYON YAPAN TATMİNCİLER SÖZÜM HERKESE.. 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tezcan SolmazKarneler Geldi Ama Asıl Değer Notlarda Gizli Değil 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fatih ÖZÜDOĞRUŞİİR VE ŞAİR.. 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alparslan AKBAŞKim Kazanacak ? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
By GölgeEKREM İMAMOĞLU’NUN EMNİYETTEKİ İFADESİ DÜNYA BASININDA İLKE DEFA BURADA. 22.03.2025 Tüm Yazıları
-
Gökalp AtsızDüzce Dağı 8.07.2024 Tüm Yazıları
-
Fotolu YorumREFAH’TA ÇADIRLARA SIGINAN SAVUNMASIZ ÇOÇUKLAR BURADA BİZ VARIZ DİYE DUA EDİYOR. 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
AvrupalıNeden Murat Aydın? 22.02.2024 Tüm Yazıları
-
Kul Garip (Ekrem Gül)Fatih Sultan Ruhu Dirildi Bugün 30.05.2022 Tüm Yazıları
-
Özer AkbaşlıFındık üretimi yaparken neleri atlıyoruz? 18.04.2022 Tüm Yazıları
-
Av. Elvan KılıçOrman yangınlarının cezai boyutu 2.08.2021 Tüm Yazıları
Kaybeden
Kim kazanır bilemem ama halk kaybedecek