WhatsApp Hattı
WhatsApp Haber İhbar Hattı

05362004002

Alparslan AKBAŞ

Muhalefetin Seçmen Üzerindeki Güven Sorununun Giderilmesi
21.11.2023

 

Tarih boyunca Türkiye siyaseti bir değişim ve dönüşüm yaşamış, farklı siyasi parti ve ideolojilerin etkisi altına girmiştir. Türkiye’de siyasi partiler çoğunluk itibariyle lideriyle özdeşleşip parti-lider yaşam süreleri paralellik göstermiştir.

Genel olarak Türkiye siyasetinde görmeye alışık olmadığımız başarısız bulunan başkanın değişimine Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) 38. Kurultayında bir kez daha şahitlik ettik. Aslında CHP Türkiye’ye demokrasiye ne kadar yakın olduğunu tüm kurullarıyla gösterdi. Delege seçimlerinden kurultayda lider seçimine kadar tüm aşamalarda başa baş mücadele eden iki adaydan Özgür Özel parti başkanlığına seçildi. Bu tarihi olay Türk demokrasi tarihine de geçmiş oldu.

CHP’deki bu değişim parti içinde sadece bir lider değişikliği değil aynı zamanda parti delegelerinin seçtiği parti yönetiminin de değişmesine şahitlik etti. Yıllardır partinin yönetiminde bulunan birçok kişiyi parti delegeleri tercih etmedi. Bu durum parti içi yapısal reformların, partinin siyasi yörüngesinin, politika ve iletişim stratejilerinin de yenilenmesi talebinin oluştuğu bir yenilik oldu.

Yeni genel başkan ile birlikte yenilenen parti MYK’sı Türkiye siyasetinde CHP’nin konumunu belirlemesi açısından oldukça kritik bir eşikte bulunmaktadır. Parti içindeki ideolojik farklılıkları dengeleme, parti içindeki birliği ve bütünlüğü sağlama süreçleri önümüzdeki yerel seçimlerin varlığı nedeniyle biraz zaman alabilir ancak gelecek daha güzel gelişmeler açısından eğitici olacağı kesin.

Özgür Özel’in dinamik ve heyecanlı yapısıyla kendi partisi yanında tüm toplumu partinin temel değerleri etrafında toplaması, ülkenin güncel sorunlarına toplumsal ayrım gözetmeksizin yeni çözümler vaat etmesi başarılı bir siyasi gelecek için önem arz etmektedir.

Toplumsal ayrışmanın fazlasıyla yaşandığı günümüzde iktidar partisinin bu durumu kendi çıkarına göre şekillendirdiği ve kullandığı açıktır. Devletin tüm imkânlarını kullanan iktidara karşı muhalefet etmek elbette zor ama imkânsız değildir. Adeta yeni bir yüzyıl başlatır gibi hem toplumun yaralarını saracak hem de ülkeyi muhasır medeniyetler seviyesine çıkaracak adımları atmak, kuruluşunun 100.yılında Türkiye Cumhuriyeti’nin kendi kurucu partisinin mecburiyetlerindendir.

Değişim deyince sadece CHP genel başkanının değişimi elbette yeterli değildir. Diğer muhalefet parti politikaları yanında toplumsal değişim şarttır.

Türkiye’de Kılıçdaroğlu ile başlayan muhalefetin dönüşüm ve yeniden şekillenme süreci, toplumsal taleplerin değişimi, yeni ve genç liderlerin ön plana çıkması ve dijital medyanın etkisi gibi bazı faktörleri ön plana çıkardı. Ön plana çıkan bu hususları tetikleyenlerin başındaki en önemli konu ekonomi iken emek sömürüsü, hayat pahalılığı yanında eriyen alım gücü, tutuklu gazeteci ve milletvekillerinin akıbeti, insan hakları ihlalleri, eğitim ve adalet gibi toplumu yakından ilgilendiren birçok konuyu sıralayabiliriz.

Tüm muhalefet partileri bir araya gelerek toplumun taleplerine çözüm bulacak politikalar üretmeli, ülkenin yaşadığı olumsuzluklara kayıtsız kalmamalıdır. Muhalefet olma sadece eleştiriden ibaret değildir. Muhalefet aynı zamanda alternatif çözümler de sunmalı, topluma gelecek vaad etmelidir.

Yüzlerce gazeteci ve yazarın cezaevinde olduğu ülkemizde son dönemde bir milletvekilini açıkça tehdit eden mafya lideri görmezden gelinmiştir.

Kanunlarda açıkça belirtilmesine rağmen Anayasa Mahkemesi (AYM) kararları uygulanmamış yetmezmiş gibi AYM üyeleri hakkında soruşturma açılacağı alt mahkeme tarafından ilan edilmiştir. Alacakları kararların kendi vicdanlarına göre bağımsızca alması gereken hâkimlerin tamamına da gözdağı olabilecek bu çelişkiler yumağına hiç ses çıkarmayan muhalefet partilerinin olması üzücüdür.

Kurucu üye olunan ve anayasamıza göre kanunların üzerinde ağırlığı olan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi insan hakları ihlal kararlarının Türkiye’de hiçbir mahkemece uygulanmamasına Türkiye’de muhalefet partilerinden hiç itiraz gelmemesi şaşırtıcıdır.

Türkiye’de beyaz yakalı olarak tabir edilen nitelikli insan gücünün gelecek arayışı adına yurtdışına iltica etmesi ve son yıllarda bu oranın hızla artmasına muhalefetin seyirci olmak suretiyle kayıtsız kalması muhalefetin etkisizliğine bir örnektir.

Ülke yönetiminde var olan olumsuzlukların giderilmesi ve toplumun daha insani bir yaşam seviyesine yükselmesinde muhalefete düşen önemli görevler vardır. Bu köşeden dile getirilen konulara yorum köşesinde katkıda bulunmak da okuyucularımıza düşen önemli bir görevdir.

 

 

 

 

 

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Düzce Son Haber (duzcesonhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yorumlar (3)
  • şahsenem

    şahsenem

    22.11.2023 13:57

    muhalefet deve kuşu gibi başını kuma gömmüş durumda

  • Futbolcu

    Futbolcu

    21.11.2023 13:16

    CHP en büyük degisimi yaptı umarım devamı gelir

  • Şartlı

    Şartlı

    21.11.2023 13:15

    Adalet her yerde en önde olmalı

Yazarlar