WhatsApp Hattı
WhatsApp Haber İhbar Hattı

05362004002

Alparslan AKBAŞ

Fındık Üreticisinin Kara Talihi 
16.08.2023

 

Dünyanın en büyük fındık üreticisi olan Türkiye’de fındık hasat mevsimi yeniden başlıyor. Bir üretim sezonunda binbir zahmete ve maliyete katlanan fındık üreticisi için adeta bayram havasında olması gereken bu dönem ülkenin yaşadığı enflasyonist baskının gölgesinde kalıyor. Hasat dönemine kadar yapılan harcamalar göz ardı edilirken hasadın hemen ardından gelecek yıl için harcama planlaması ve geçim telaşı peşinde olan üretici neye dertleneceğini bilemiyor.

 

Dünyanın en büyük fındık ihracatçısı olan Türkiye’de son yıllarda fındık sektöründe üretim maliyetlerini düşürmek ve verimliliği yükseltmek maksatlı çeşitli desteklemeler uygulanmaktadır. 1938 yılında kurulan Fiskobirlik 2006 yılına kadar hazine adına üreticiyi destekleme alımları yapmıştır. 2006 Yılından sonra Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) aracılığıyla taban fiyat belirlenmesi ve alım stratejileri uygulanmaya başladı. 2008 yılı ve devamında Alan Bazlı Gelir Desteği yine üreticiyi desteklemek maksatlı uygulamalar olarak yerini aldı.

Ancak bu destekler uygulamaya başlandığı yıl için önem ifade ederken zamanla enflasyon karşısında eriyip gitti. Fındık üreticisinin içinde bulunduğu yapısal sorunlara bir türlü çözüm bulanamadı. Her hasat döneminden sonra gelecek yıl için hazırlığa başlayan ve çeşitli maliyet ve emeğe katlanan çiftçi için taban fiyat ancak ürünün hasat döneminde belirlenmektedir.

Gelişmiş ülkelerde fındığın temel olarak kullanıldığı ürünlerin gelecek yılki fiyatları değişmezken, fındığın dünyada en büyük üreticisi olan Türkiye’de çiftçi gelecek yıl fındığı ne kadar ücret ile satacağını bilememektedir. En kötüsü ise bu çaresizliği öğrenen fındık üreticisi hasat öncesi açıklanan fiyata razı olmaktadır.

Daha evvel Fiskobirlik yoluyla fındık alımı yapılırken Fiskobirlik aldığı fındığın bedelini ödeyemez duruma getirilmiş ve devamında TMO tarafından fındık alımına başlanmıştır. Bunun dahi izahı fındık üreticisine yapılmazken üretici de bu durumu sorgulamamaktadır.

Bir yıllık geliri olacak fındığı çeşitli zorluklarla TMO’ya teslim edebilen çiftçi devletin ödeyeceği fiyata razı olurken TMO’ya fındık teslim edemeyen çiftçi için ise serbest piyasada oluşacak fiyat gösterge olmaktadır.

Oysa fındık piyasasında serbest piyasa diye bir durum yoktur. Devletin piyasadaki almadığı kalan fındığı ise İtalyan firması piyasa fiyatını belirleyerek almaktadır. O kadar ki piyasada hiçbir alıcı İtalyan firmasının fiyatının üzerine çıkmamaktadır.

Fındık üretimin tamamının olduğu Karadeniz Bölgesinde devletin alım şartlarına uymayan tüm üreticiler piyasada tekel olan İtalyan firmasına ya da onun yönlendirdiği diğer kuruluşlara fındığını teslim etmektedir. Üreticinin başka alternatifi yoktur. Piyasada tekel oluşmuştur.

Piyasada oluşan tekelin herkes farkındadır. Herkes için ayrıca tekeli elinde tutan İtalyan firmasının danışmanlığını yapan siyasetçiler de malumdur. Son seçimde iktidar partisinin en çok oy aldığı Karadeniz bölgesi yani fındık yöresi olunca söylenecek söz kalmıyor.

Galiba fındığın içerdiği besin kaynağını en çok tüketen Avrupa bölgesi bu kadar gelişirken sadece satmayı düşünen Türkiye düşünme faaliyetlerini tam olarak gerçekleştirememektedir.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Düzce Son Haber (duzcesonhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yorumlar (1)
  • kurtoğlu

    kurtoğlu

    17.08.2023 13:23

    ülkenin içinde bulunduğu hale bakınca bizim fındık ne olsun bişey beklenirmi bunlardan

Yazarlar