WhatsApp Hattı
WhatsApp Haber İhbar Hattı

05362004002

Alparslan AKBAŞ

Gerçekçi Ekonomi Politikaları! 
31.07.2023

 

Para Politikası Kurulu (PPK) ülkedeki ekonomi ile ilgili para politikası kararlarının alındığı en üst birimdir. Alınan kararların en önemli amacı enflasyon hedeflemelerinin isabetle sonuçlandırılması ve büyüme eşliğinde istikrarın sağlanmasıdır.

Geçtiğimiz günlerde toplanan PPK, politika faizini 250 baz puan artırarak %17,5 yaptı. Bir önceki toplantıdan bu yada piyasanın 500 baz puan beklentisinin aksine 250 baz puan artış gerçekleşti. Kurulun toplantı yapacağı haftaya girilirken hükümete yakın siyaset yazarları zaten artışın piyasa beklentilerinin altında olacağının işaretlerini vermişti.

Kararlarında tam bağımsız olması beklenen merkez bankası yeterince faiz artışı yapamamasına rağmen izleyen günlerde Kur Korumalı Mevduatta (KKM) zorunlu karşılıkları artırma yoluna gitti. Enflasyonla mücadele çerçevesinde faiz artırıp talebin düşürülmesi suretiyle mücadele etmekte bağımsız olmayan merkez bankası zorunlu karşılıklar yoluyla piyasadan likiditeyi azaltmayı planladı. Bu durum doğrudan değilde dolaylı yollardan mücadele yöntemi olduğundan piyasaların güveninin sağlanmasında olumsuz etki yarattı. Yeni dönemde de enflasyonla mücadelede yan yolların kullanılacağının habercisi oldu.

Ayrıca merkez bankasının atacağı adımları bazı gazetecilerin doğrudan söylemesi merkez bankasının politikalarının yanlışlığı kadar iletişim hatalarının da olduğunun bir göstergesi oldu. Aslında daha önce olduğu gibi tamamıyla bu politikaları siyasetin yönettiğinin delili oldu.

İlk geldiğinde ifade etiği gibi gerçekçi ve rasyonel davranamayacak olan ekonomi yönetimini neden sık sık değiştiriyoruz. Yoksa gerçekçi bir değişim ve iyileştirme süreci değil de yakında yapılacak yerel seçimler için ekonomik alanda yeni kurbanlar mı aranıyor? Örneğin seçime yakın bir süre kala görevden el çektirilip mevcut ekonomik krizin faturasının çıkarılacağı insanlar mı belirleniyor? Belki de hem ekonomi bakanı hem de merkez bankası başkanının değiştirilmesinin amacı piyasaların şiddetli bir şekilde ihtiyaç duyduğu yabancı sermaye ihtiyacını karşılanmasıdır.

Son dönemde Cumhurbaşkanı başta olmak üzere ekonomi bakanı ve merkez bankası başkanı körfez ülkelerinden sermaye bulabilmek için ziyaretler geçekleştiriyorlar. Normal bir bakış açısına göre bu ziyaretlerin elinde en çok sermaye bulunan dünyanın önde gelen fon şirketlerinin bulunduğu zengin Avrupa ülkelerine yada ABD’ye olması gerekirdi. Peki neden tercih körfez ülkeleri? 

Cumhurbaşkanı ziyareti öncesinde yaptığı konuşmada "Bu ülkelerin Türkiye'den belirli 'asset'leri alma durumları olacak’’ dedi. Peki asset ne demek? Türk dil kurumu asset için kısaca varlıklar demiş. Yani bazı varlıkların satışı yapılacak. Varlık fonu aracılığıyla bir çok kurumun satış yetkisi verilen cumhurbaşkanı neyin satılıp neyin satılamayacağını çok iyi biliriz dedi. Şüphemiz yok en iyi kendisi bilir. Ancak bunlar halkın malıdır, satış koşullarının şeffaf bir şekilde açıklanması gerekmez mi?

Son hafta yapılan NATO zirvesinde Avrupa birliği müzakere sürecinden bahsederken en iyi yaptığı işi yapan cumhurbaşkanı hedef saptırarak kendi seçmeni nezdinde Avrupa birliğini karalıyor. Oysa tüm yetkilerin elinde olduğu, Kanun hükmünde kararname ile yasama gücünü, Hâkimler savcılar kurulu ile yargıya etki gücünü ve hükümeti oluşturan bakanları seçmesi yönüyle de yürütmeye hakim olan hükümetin olduğu bir devleti Avrupa birliği müzakere masasına bile oturtmaz. Aynı zamanda aklı başında olan hiçbir sermayedar da gelip yatırım yapmaz.

Yabancı yatırımların geleceği haberleri tamamen kendi seçmenine yönelik bir çalışma olduğu çok açık. Gelecek olan sermaye sahipleri Türkiye’nin iyi olan kurumlarından hisse alarak ülkede söz sahibi olacak, hükümet ise dış güçler ülkemiz üzerinde oyun oynuyor diyerek propagandasını yapıp seçime gidecek.

Seçime giderken bu ‘milli mücadeledir’ diye yer gök inletilecek. Ülkenin tüm birikmişini satan, kalanlarını da harcayan siyasetçi seçimde ‘milli olmayan adaylara oy vermeyin’ diyerek toplumu kutuplaştıracak ve milli duygularını kabartacak. Oy vermeyenler vatan haini ilan edilecek.

 Ve bir seçim daha arzu edildiği gibi sonuçlanırken muhalefet liderleri sessizliğini koruduktan sonra hedefimiz önümüzdeki seçimler diyecek.

 

 

 

 

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Düzce Son Haber (duzcesonhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yorumlar (4)
  • intizar

    intizar

    2.08.2023 22:25

    ülke yanıyor alev alev önlem alan yok. mutfaklar yanıyor. yemek pişmiyor artık patlama noktasında

  • zengin

    zengin

    1.08.2023 21:33

    asetlerini alacaklar diyor. galiba varlıklarını demeye dili varmadı ama olsun yarın babalar gibi satıyoruz desede kimse gıkını çıkarmaz.

  • şahsenem

    şahsenem

    1.08.2023 06:23

    merkez bankasının mücadelesi faiz artırımından belli. kukla siyasetçiler kukla bürokratlarla icraat bu kadar olur.

  • gerçekçi sevgili

    gerçekçi sevgili

    31.07.2023 14:24

    gerçekler bize göre değil biz abartı isteriz yalan isteriz kandırılmak isteriz

Yazarlar