WhatsApp Hattı
WhatsApp Haber İhbar Hattı

05362004002

Alparslan AKBAŞ

Ekonominin Davulu Kimde Tokmağı Kimde?
11.07.2023

 

Türkiye’de seçim atmosferinin sonlanması ile birlikte hükümetin en büyük değişim sinyali verdiği alan ekonomi oldu. Zira uzun yıllardır yanlış giden uygulamaların değişmesi gerektiği herkesin malumu idi. Bunun için de dünyada itibarı yerinde olan ve aynı zamanda daha önceden bakanlık tecrübesi de olan Mehmet Şimşek ekonominin başına getirildi. Her ne kadar daha önce bakanlıktan ayrıldıktan sonra kendisi ile ilgili dolandırıcılık ithamı olsa da aynı kişi tarafından yeniden bakanlık koltuğuna oturtulmakta bir beis görülmedi.

Değişim rüzgârını ardına alan çiçeği burnunda yeni bakan istediği bürokratlarla çalışma sözü almış olsa da, bürokratlardan birlikte çalışma yönünde irade beyanı alamamış olmalı ki henüz çalışacağı ekibi oluşturamadı. Değişim rüzgârını ardına almış olmasına rağmen kontrolün kimin elinde olduğu da zamanla anlaşılıyor. Ekonomi bakanları ekonomi yönetiminde devletin en değerli varlıklarının bulunduğu varlık fonuna da atanırken yeni dönemde henüz bu gerçekleşmedi.

Henüz değişim rüzgârı esmeye başlamadı çünkü Türkiye’de değişimin önünde büyük engellerin olduğu zamanla anlaşılıyor. Dolayısıyla değişim beklentilerinin de ne kadar ham bir hayal olduğu anlaşılıyor.  Aslında bu tespit için henüz erken çünkü seçim sonrası ekonomik restorasyon süreci yani başladı.

Seçim süreci sonrasında kabine kurulmuş olmasına rağmen piyasaları sakinleştirecek reforma dönük adımların atılmaması ise ekonomik olarak hiçbir hazırlığın olmadığının da bir göstergesi. Yıllardır artış eğiliminde olan enflasyonun halkı bu kadar fakirleştirmesine rağmen devletin harcamalarını kısmak yerine yeni vergiler yoluyla halkın sırtına yeni yüklerin yüklenmesi kabul edilebilir bir durum olmasa gerek.

Önceki yazılarımızda yeni ekonomi bakanı ile birlikte ekonomik süreçlerde bir değişim beklentisinin oluştuğunu belirtmiştik. Bu değişim yeni kurulan hükümetin eliyle mi yoksa piyasalarda oluşan yıkıcı zorunlu etkilerle mi oluşacağını zamanla göreceğiz. Ne var ki seçim sonrası ekonomik olarak yeni bir politika setinin kullanılacağının ifade edilmesi seçimden önceki ekonomi modelinin çöktüğünün de bir kanıtı olsa gerek.

Eski ekonomi modelinin terk edilmesi ülkeye ciddi bir bedel ödetirken seçim yoluyla sandıkta bu hesabın sorulmaması da hükümete verilen yeni bir kredi olsa gerek.

Yeni dönemde ekonomik değişimin önünde bulunan engellerden en önemlilerini sıralamadan önce normal şartlarda muhakeme gücü olan herkesin bu durumu karşılaştırmalı olarak anlayacağı muhakkak. Ancak son yıllarda ‘’her alanda bilgi sahibi‘’ olan siyasi yetkililerimizin manevra kabiliyeti sayesinde muhakeme ederek akıl yürüttüğümüz birçok alanda yanıldığımızı da unutmamalıyız. Yöneticilikte bu kadar pragmatik olan liderlerimiz sayesinde pek çok konuda olmazların nasıl olduğunun da şahidi oluyoruz.

Çocuk gelişiminde pedagogların aileye en önemli tavsiyesi ebeveynlerin çocuklara karşı tutarlı olmalarıdır. Oysa çelişkili kararlar ve söylemler hayatımızın bir gerçeği haline geldi. Siyasi liderlerin çelişkili olan birçok söylemi bir arada kullanmaları ve bulundukları koltuklarla bütünleşmeleri de ülkemizin en büyük talihsizliği olduğu bu noktada vurgulanmaya değerdir.

Ekonomik değişimin önünde bulunan birçok engelden bir kaçını aşağıda sıralamak üzere düşünürken ne kadar çok neden olduğunu da fark etmiş oldum. Normalleşmeden o kadar uzaklaşmışız ki hangi nedeni daha önemli bulup yazacağım konusunda tereddüt yaşadım. Ekonomik gelişme için olması gereken reformların bir kaçı aşağıda bilgilerinize sunuldu.

             Ekonomide kötü gidişin telafisi adına rasyonel politika setlerinin uygulanması çoğu kez yapılan müdahalelerle engellenip sulandırılırken ve bu kadrolar dağıtılarak ülke bugünkü ekonomik haline getirilmiştir. Yeni ekonomi yönetimini oluşturan aynı yönetici iken seçime kadar rasyonel olarak toparlanmanın güvencesi kim olabilir?

             Türkiye için 1 yıldan az bir süre zarfında yerel seçimler yapılacakken kısa ve orta vadede ülkeyi ekonomik düzlüğe çıkaracak olan kemer sıkılması mecburi ekonomik politikalar nasıl uygulanacak?

             Ülkemizin en çok ihtiyacı olan sermayenin bir ülkeye gelmesindeki en büyük cazibe kaynağı şeffaflık ve hukuk iken güven unsurunun nasıl sağlanacağına yönelik atılacak adımlar nelerdir? Dünya ekonomik güven endekslerinde son sıralarda bulunan Türkiye’de bu durumun telafisi adına hangi adımların atılacağı ivedilikle ilan edilmelidir.

Ekonomi politikaları tam tersi yönünde değişeceği ilan edilmişken tarihinin en başarısız merkez bankası başkanını piyasanın en hayati kurumlarında biri olan BDDK’ya atamak değişim yönünde ne kadar gerçekçi olunduğunun da bir göstergesidir.

Eskiler çeşitli söylemlerle günümüze ışık tutmuşlardır ki bunun en anlamlısı; ‘’Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz’’ sözüdür.

Yeni ekonomi bakanı Türkiye’de uzun yıllar çalışmış olmasına rağmen İngiltere vatandaşı da olması nedeniyle İngiltere kültüründe yetişmiş ve ekonomi eğitimi almıştır. Zamanla davulu eline verenlerin tokmağı kendi ellerinde tuttuğunu anlayacaktır.  

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Düzce Son Haber (duzcesonhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yorumlar (4)
  • düzceli

    düzceli

    12.07.2023 21:35

    ekonomiye bürokrat atamak için imam hatipli olmak gerekiyor nasıl atasın mehmet şimşek. işi çok zor

  • Kel

    Kel

    12.07.2023 18:37

    Mehmet Şimşek'in başındaki saçlardan eser kalmaz bu gidişle

  • Ulubatlı

    Ulubatlı

    12.07.2023 01:22

    Davul hepimizin sırtında tokmak ise birinin elinde.

  • Numan

    Numan

    11.07.2023 17:37

    Çok güzel bir makale tebrikler sayın Yazar

Yazarlar