WhatsApp Hattı
WhatsApp Haber İhbar Hattı

05362004002

Alparslan AKBAŞ

Ekonomide Zorunlu Değişimin Faturası Kime Çıkacak
19.06.2023

 

 

Zorlu bir seçim süreci sonrasında hem iktidar hem de muhalefetin şapkalarını önlerine koyup ülke ekonomisinin geleceğinin nasıl olacağını düşünme zamanıdır. Ancak seçim sonrasında muhalefet tam olarak dağılmış bir görüntü vermektedir. Seçimde kazanma iddiası olan muhalefet partilerinin seçim sonrası adına hiçbir hazırlığının bulunmaması ise ‘’her şeyde bir hayır vardır’’ sözünü bir kez daha tasdik etmiş oldu. Zira seçim gününden itibaren hiçbir varlık gösteremeyen muhalefet partileri seçmenin hayal kırıklığının sarsıntısını azaltmaya yönelik de hiçbir adım atamadı.

Yeni bakanlar kurulunda iki bakanlık haricinde tüm bakanların değişmesi ciddi bir politika değişikliğine gidileceğinin işareti olsa gerek. En önemli hareketlilik ise ekonomi alanında görülüyor. Sıkı para ve maliye politikası uygulamalarıyla tanınan yeni bakan Mehmet Şimşek ekonomik değişimi şu sözleriyle özetledi; ‘’Türkiye’nin rasyonel politikalara dönmek dışında seçeneği kalmamıştır’’.

Yeni bakanın bu sözleri her ne kadar değişimi vaat etse de daha önce uygulanan rasyonel olmayan politikaların uygulandığının da bir itirafıydı. Tüm dünyada Türkiye’nin yeni ekonomi modeline yapılan eleştirileri dış güçlerin müdahalesi olarak ifade eden iktidar bugün değişimi mecburi olarak kabullendi. Çünkü ülkenin merkez bankasının kullanabileceği tüm kaynaklar tükendi ve alınan borçlar yoluyla politika üretilmeye çalışılıyor. Döviz kurlarının hızla arttığının söylenmesi suretiyle ülke parasının değerinin en düşük seviyelerde olduğu gözlerden kaçırılmaya çalışılıyor. Toplumun elindeki varlıkların alım gücü düşerken önceki dönemlerden hatırladığımız enflasyon canavarı yeniden güç kazanmaya çalışıyor. Enflasyonun devamlılığı ile toplum daha da yoksullaşmaya devam ediyor.

Seçim öncesinde tüm dünya ekonomisinin deneme yanılma yoluyla vazgeçtiği politikalar Türkiye’de yeniden uygulanmaya alınmıştı. Şimdi yeni bakanın ifadelerinde bu politikalardan vazgeçildiği ifade edilmekte. Ancak daha önce ‘’faiz neden enflasyon sonuçtur’’ diyen ekonomistlerin bir açıklama yaptığı duyulmadı. Galiba yapılan hatalı politikalar yenileriyle değiştirilerek unutulmaya bırakıldı. Zaten Türkiye’nin gündemleri o kadar hızlı bir değişime uğruyor ki konuşulması irdelenmesi gereken asıl gündemler aralarda unutulup gidiyor.

Alınan kararların yaşattığı sonuçları tüm toplum hissederken, yanlış politikaların sonuçlarını toplumun büyük kısmını oluşturan dar gelirliler yaşamak zorunda kalıyor.  Ülkeye yaşatılan ekonomik yükün sorumluluğunu ise kimse üzerine almadığı gibi adını bile anmamaktadır. Yine halka mal edilen ekonomik sorumluluk karşısında hesap vermesi gereken kişilerin ortalarda olmadığı ülkemizin değişmeyen bir gerçeği olarak karşımızda duruyor. Türk Lirasının değerini koruma tek görevi olan Merkez Bankası başkanının sanki görev süresinde bir başarı elde etmişçesine diğer önemli bir kurum olan Bankacılık Düzenleme Denetleme Kurumuna başkan olarak atanması ülkede liyakatin ne kadar uzak olduğunun bir göstergesi. Kendi tarihinin en başarısız başkanı olan Şahap Kavcıoğlu’nun hesap verme alışkanlığı olmayan ülkemizde yeni bir göreve atanması ülkemizin yönetim düzenine göre değişen liyakat/itaat oranının bir göstergesi olarak karşımıza çıkmakta.

Son yıllarda toplumun hayat standartlarına bakıldığında aslında kötü yönetimin ekonomik sonuçlarının faturası çoktan halka çıkarılmıştır. Son dönemdeki kurda yaşanan hareketlilik ve seçim öncesinde patlamaya hazır halde bulunan potansiyel enflasyon sanki her an üzerimize gelecekmiş gibi duruyor.

Ekonomi yönetiminin ve politikalarının değiştirilmesinin en büyük ve acil hedefi aslında ülkemizde kalmayan yabancı sermayenin çekilmesi yoluyla ekonomiye kaynak sağlanmasıdır. Bunun en açık kaynağı yeniden göreve seçilen cumhurbaşkanının faiz-nass konusunda aynı yerde olduğunun ve kararın ekonomi yönetiminde olduğunun ifade etmesidir. Yani bunca enflasyon-fakirlik dalgasına rağmen fikri değişmemiş ama yerel seçimlerin öncesinde dış sermaye girişine ihtiyaç olduğunu itiraf etmiş oldu.

Bu tutum karşısında yıllarca sermayenin gideceği yerde aradığı hukuk, insan hakları, mülkiyet hakkı, liyakat ve bağımsız kurumlar gibi bazı hususlarında güven oluşturmayacağı açıktır. Zaman ekonomik değişim rüzgârının ivmesinin ne kadar güçlü olduğunu gösterecek. Elbette bu durum yaşanan ekonomik çöküntünün faturasının sadece halkın mı çekeceği, yoksa karar vericilerin sorumluluklarının bedellerini kimlere çıkaracağının da belli olmasına imkân verecek.

 

 

 

 

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Düzce Son Haber (duzcesonhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yorumlar (4)
  • rumuz

    rumuz

    22.06.2023 06:50

    enflasyon zaten patladı. devletin çaykuru çaya yüzde 43 zam yaptı daha ne olsun

  • ankara bebesi

    ankara bebesi

    21.06.2023 14:22

    fatura elbette bize çıkacak ve biz hazırız. ne faturalar ödedik yılgınlığa düşmeden. biz bu dünyaya fatura ödemeye geldik güzel gün görmeye değil. yeterki yöneticilerimizin ayağına taş değmesin!!! felek esbabın toplasın gelsin dönersek kalleşiz.

  • düzceli

    düzceli

    21.06.2023 14:19

    asgari ücret arttı bakalım zam yağmuru ne zaman başlar ?

  • ulubatlı

    ulubatlı

    21.06.2023 14:18

    ülke duvara doğru hızla ilerliyor. umarım sert bir tepki olurda düzelme için gerekli etkiyi yakalarız.

Yazarlar