WhatsApp Hattı
WhatsApp Haber İhbar Hattı

05362004002

Alparslan AKBAŞ

Türklere Yapılanlar (Doğu Türkistan) - 2
24.02.2022

Doğu Türkistan resmi adıyla Sincan-Uygur Özerk Bölgesi olarak anılmaktadır. Çin’in 5 özerk bölgesinden biri olup 1944-1949 yılları arasında Doğu Türkistan Cumhuriyeti adıyla bağımsız olmuştur. Ancak Çin işgalinden kurtulamamıştır. Çin işgal politikasını her zaman ön planda tutarken asimilasyon politikalarını da sürekli etkin olarak kullanmıştır.

Uygur Bölgesi tabloda görüldüğü üzere Çin yüzölçümünün 6’da 1’i kadar yüz ölçümüne sahipken Çin nüfusunun ise 56’da 1’i kadar nüfusa sahiptir. Çin açısından metrekareye düşen kişi sayısını Uygur bölgesinin de değerlendirilmesiyle daha yaşanabilir seviyeye çekmek çok önemlidir.  

Uygur Bölgesi başkenti Urumçi olup 14 ilden oluşmaktadır. Kaşgar, Turfan, Karamay, Hotan, Kumul, Aksu ve Altay bazı büyük şehirleridir. Uygur Bölgesini en önemli kılan özelliklerden biri de bölgenin stratejik önemidir.  Tanrı Dağları, Pamir Altay ve Kurum Dağları arasında olup havza şeklinde verimli bir bölgedir. Uygur Bölgesi Çin için Asya bölgesine açılan önemli doğal geçitleri içinde bulundurmaktadır. Çin’i çevreleyen paralel dağların geçit noktaları Uygur Bölgesinde bulunmaktadır.

Uygur Bölgesi tarihi medeniyetlere ve dünyaya yön veren devletlere merkez olma özelliğini de üzerinde taşır. Hun Devleti, Göktürkler, Uygurlar, Karahanlılar, Gazneliler, Selçuklular ve Harzemşahlar bunlardan bazılarıdır. Adı geçen devletler varken de en büyük rekabet yayılmacı özelliğe sahip Çin Devleti ile yaşanmıştır. Tarihi kaynaklarda ‘Asyanın Kalbi, Türklerin Yurdu- Memleketi’ olarak anılan bölge, Kutadgu Bilig, Divan-ü Lügat-it Türk, Atabetü’l Hakayık, Dede Korkut Masalları gibi dünyaca önemli eserlere ev sahipliği yapmıştır. Kaşgarlı Mahmut, Yusuf Has Hacip, Edip Ahmet Yükneki bölgede yetişen Türk tarihi açısından da çok önemli kişilerdir.

Uygur Bölgesini Çin açısından vazgeçilmez kılan ise çok zengin yeraltı ve yer üstü kaynaklarıdır. Çin’de işlem gören 148 madenin 124’ü (Çin’in maden kaynağının %85’i) bu bölgeden çıkarılmaktadır. Asya kıtasının toplam petrol rezervinin %25’i, ve doğalgaz rezervinin %28’i bu bölgede bulunmaktadır. Aynı zamanda Altın, Gümüş, Platinyum, Bakır, Volfram ve Uranyum açısından da zengin kaynaklara sahiptir. Çin’de işlenen hammaddenin %60’ı da Uygur Bölgesi kaynaklarından temin edilmektedir. Tüm bu zengin hammaddenin işlenmiş hali için de iyi bir pazar olan Uygur Bölgesi aynı zamanda Avrupa ve Asya kıtalarını içine alan Avrasya’ya açılan bir kapı olma özelliğini de taşımaktadır.

Çin’in son yıllardaki en büyük çalışması olan “Bir Kuşak Bir Yol” projesi ile Uygur Bölgesi üzerinden 65 ülkeye ulaşmayı planlamaktadır. Tarihi İpek Yolu, Çin’den Dünya’ya enerji hattı, ulaşım ve demiryolu hatları da yine bu bölge üzerinden geçmektedir.

Uygur Bölgesi özerk bir bölge olmasına rağmen kendi içinde hiçbir kararına ya da işlemine uymayan Çin yönetimi temel insan haklarını bitiren adaletsizlikleri uygulayarak özerk yönetimi yok saymaktadır. Nüfusun kendi istediği yoğunlukta olması için Uygur Türklerine doğum yasağı uygulamakta eğer yasağa uyulmazsa en sert şekilde cezalandırmalar yapmaktadır. Zorunlu göç politikaları yoluyla da aşağıda tablodaki sonuçlara ulaşılmıştır. 

Bölgede Uygur Türklerine kendi bölgelerinde çalışma yasağı uygulamaktadır. Erkekler ailelerini terk edip Çin devletinin iç kısımlarında aile bağlarını kopartarak hiçbir birikim sağlayamayacak şekilde çalıştırılmaktadır. Uygur Bölgesi köylerinden de birçok kadın “fakir aileleri zenginleştireceğiz” bahanesiyle zorla alınarak Çin devlet yetkililerine hizmet ettirilmekte eğer ihtiyaç yoksa fabrikalarda çalıştırılmaktadır. Bu durum demografik değişime neden olmakta ve asimilasyonun en önemli ayağı olarak uygulanmaktadır. Çin devletinin “Eğitim Kampı” adı verdiği toplama kampında toplanan bu insanların çalışmalarının yanında zorla organları alınmakta ve pazarlanmaktadır. Öyle ki Euronews (2019) haberine göre organ satışından Çin’in bir milyar dolar gelir sağladığı ifade edilmektedir. Toplama kamplarında bulunan azınlıkların toplam rakamı ABD Savunma Bakanlığı Asya üst düzey yetkilisi Randall Schriver’a göre ise yaklaşık 3 milyon kişidir.

Bu bölümde Uygur Bölgesinin demografik bilgileri verilmiş, gelecek bölümde ise Doğu Türkistan’da yapılan sistematik asimilasyon politikalarına yer verilecektir. Sincan Uygur Özerk Bölgesi olarak iç işlerinde özerk olması gereken Doğu Türkistan’ın insan hakları evrensel değerlerinin hiçe sayılarak dini ve milli değerlerinin nasıl yok edildiği örnekleri ile bilgilerinize sunulacaktır.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Düzce Son Haber (duzcesonhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yorumlar (1)
  • mehmet akif

    mehmet akif

    25.02.2022 22:13

    Yâ Râb, bu uğursuz gecenin yok mu sabâhı? Mahşerde mi bîçârelerin, yoksa felâhı! Nûr istiyoruz... Sen bize yangın veriyorsun! 'Yandık! 'diyoruz... Boğmaya kan gönderiyorsun!

Yazarlar