Tam yedi yıl önce bugün çocuklarım ile kalkıp Sakarya’da Orhan Camii’inde bir 10 aylık bir çocuk ile hamile bir kadın cenazesine katılmıştık.

Birol Karacal ile Celal Bay hunharca bir iş yapmış idi. Herkes sağır ve dilsiz idi.Bir grup Müslümanın sadece sesini çıkarmıştı.

6 Temmuz 2017'de hamile kadın, 10 aylık bebeği ile Sakarya'nın Kaynarca ilçesinde ormanlık bir arazide ölü bulunmuştu.

Bebek Halaf Al-Rahmun'un otopsi raporu korkunçtu.Hamile kadın Emani Al-Rahmun önce tavuk çiftliğindeki iki kişinin tecavüzüne uğramış sonrada katledilmiş idi.

Cumhuriyet savcısı Cengiz Turak yutkunarak sanıklar Karacal ve Bay'ın "tasarlayarak canavarca hisle ve eziyet çektirerek öldürme", "gebe olduğu bilinen kadını öldürme", "çocuğu veya beden veya ruh bakımından kendini savunamayacak kişiyi öldürme", "nitelikli cinsel saldırı", "cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma", "bir suçu gizlemek veya başka bir suçun delillerini gizlemek ya da yakalanmamak amacıyla öldürme", "nitelikli olarak konut dokunulmazlığını ihlal etme" ile "nitelikli yağma" suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet ile 50'şer yıla kadar hapisle cezalandırmalarını talep etmişti.

Sakarya'nın Kaynarca ilçesinde, ormanlık alanda Suriyeli hamile kadın ile 10 aylık bebeğinin öldürülmesine ilişkin soruşturma kapsamında tutuklu yargılanan 2 sanığa, ikişer kez ağırlaştırılmış müebbet ile 72'şer yıl hapis cezası verildi.

Canilerden bir tanesi "Ben öldürmedim, bir tek tecavüz ettim, suçum neyse razıyım. Eklemek istediğim başka husus yoktur." diye konuştu.

Sakarya sus pus Sakarya sessiz.

Kadın örgütleri, çocuk dernekleri, insan hakları savunucuları  Zafer Partisi, CHP, sendikalar sessiz.

Türkiye sessiz.

İnsan üç beş damla kan, ırmak üç beş damla su;

Bir hayata çattık ki, hayata kurmuş pusu.

Geldi ölümlü yalan, gitti ölümsüz gerçek;

Siz, hayat süren leşler, sizi kim diriltecek?

Kimsenin dirilmeye niyeti yoktu.

O tavuk çiftliğinde 2 tane tavuğa tecavüz edilip öldürülseydi Ahbap Derneği kurucusu Haluk Levent çiftlikteki tüm tavukları koruma altına alıp sahiplendirmek için hemen harekete geçerdi.

Ama öldürülen tecavüz edilen bir müslüman. Bir Suriyeli hamile kadın. Öldürülen bir 10 aylık bebek.

Ve bunlar muhacir ve Müslüman. Bu topraklar muhacirlerin yurdudur.

Siz Müslümanlara düşmansınız! Bu düşmanlığınız vatan sevdasından değil.

Tanrı Türkü korusun derken ne mutlu Türküm diyene derken biraz Türk kimliğine yaraşır yakışır olmak lazım.

Bize sığınanın namusu ,malı, canı bize emanettir.Bu ne emanete ihanettir.

Ukrayna savaşından 14 milyon insan kaçtı Avrupaya sığındı. Antalya’da 2020 yılında 94 bin olan yerleşik yabancı nüfus 2021’de 136 bin 946’ya, 2022’de 172 bin 487'ye yükseldi.2024 yılında bu rakam 250 bin kişiye ulaşmış durumda.

Fakat gidin otelleri görün. Gelenlerin bir kısmı özellikle genç bayanlar fuhuştan hayatlarını sürdürüyorlar.

Fakat hiçbir Suriyeli ve Iraklı çöplerden ekmek toplayıp yemiş ama fuhşa bulaşmamıştır.

Çünkü onlar Müslüman.

Özellikle Rusya ve Ukrayna’dan yaşanan göç sonrası yabancı nüfusun iki yılda iki kat artması nedeniyle Antalya’da konut ve kira fiyatları astronomik düzeyde arttı. Antalya’da kimse şikayetçi değil. Kimse Rusca tabelaları indirelim demiyor.

Herkes halinden memnun.

Ama Kayseri’de iş yerlerini yak. Arabaları devir pert et.

Tamam kardeşim düşmanlığınızı anladım.

Ama şunu sormak istiyorum.

Siz Müslüman mısınız?

Siz Türk müsünüz?

Siz insan mısınız?

Bunların bir tanesini taşıyor iseniz bu yapılanlar doğrudur diyenle aynı dünyada yaşamıyorum.

Abdülhakim Arvasi biri kendisine

Efendim. Duâ edin de Allahü teâlâ ümmet-i Muhammed'i kurtarsın deyince cevâben: - Siz bana o ümmeti gösterin. Ben de kurtulduğunu haber vereyim. Hani nerede o ümmet!" buyurmuştu.

Üzgünüm..