Merhaba

Sözlerime küfürle başlamak istiyorum

Yani ben Hiroşima’yı duyunca Japon olan ben

Tombul ve yüzü kırışmış kadınları görünce üzülen ben

Kapı pervazlarından geçerken besmeleyi unutunca

Yüzü kızaran köylü adamlardan olmak isteyen ben

Elleri üşüyünce nereye koyacağını bilmeyen ben

Geceleri yatarken kutup ayıları üşümesin diye

Dua eden ben

Dişleri sararmış inşaatçılar yüzünden

Estetik cerrahlarına sarı zarf içinde kınama cezası veren ben

Gazze’ye şi

..........

..........

Bülent Parlak Haritası Kayıp şiirinde bizden, benden ve insandan bahsediyor.

Son yirmi yılın sağ iktidar penceresinden hayata bakan insanlar içerisinde İsmet Özel gibi farklı bir kalem ve kelam akışı ve dili olan bir girişimciydi.

Son yıllarda özellikle bizim mahallenin en edebi ve ayık kafa dağıtan dergisi ve yazarıydı.

"Can sıkıntısından yazdığı şiirini Dergah dergisine yollamasaydı ve Mustafa Kutlu onun şiirini kapağa taşımasaydı belki de şair olmayacaktı. Kendisi de bir röportajında, “O gün şiirle olan diyaloğum başladı. O şiir yayınlanmasaydı ben hiç şiir yazamazdım” diye anlatmıştı. Yine başka bir mülakatında şair olmasaydın ne olurdun sorusuna ise “Rahat durmazdım, şiir beni sakinleştirdi” diye cevap vermişti.

 İlk sayıda “Yaşamak Sağlığa Zararlıdır” kapağıyla çıkan İzdiham dergisinin kurucusu ve Genel Yayın Yönetmeni'ydi aynı zamanda. Dergiyi bilen bilir, her kapak sloganı yüksek bir haykırıştır.

“Mezarlıktan korkanın sevdiği ölmemiştir” sözleri de yine bir İzdiham kapağından. "Hepimiz Ölecek Yaştayız” sloganı ise genç yaşta vefatına hazırlar gibiydi."

Şair Bülent Parlak İzdiham dergisinin kurucusu ve genel yayın yönetmeniydi. İzdiham dergisi  “Hepimiz Ölecek Yaştayız” sloganıyla çıkıyordu. Bülent Parlak, bir sabah saatlerinde kalp krizi geçirerek vefat etti.

Sevda Dursun Yenişafak Gazetesi'nde Bülent Parlak'ı yazdı. Yazısında, Malatya'da 8 çocuklu bir ailenin çocuğu olarak doğan Bülent Parlak'ın , 6 yaşında babasını, 19 yaşında ise annesini kaybettiğini dile getirdi. Parlak, İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi'ni kazandı ancak maddi durumdan ötürü 1 yıl okuyabildi. Ardından Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi

Eğitim Fakültesi'ne gitti. Mezun olduktan sonra dükkan işletme, dersane açma, otel alma gibi işler yaptı ancak bunları yürütemedi.

Tam bir girişimci demem de bundan.

Oğlum ‘’şair olma, aç kalırsın.’’ İnat şairliğe dürtülmüş bir insan. Bazıları insanı yoldan çıkarır.

İyi ki yolda çıkmış Bülent Parlak..

Rabbim mekanını cennet eylesin.

İzdiham dergisi sevgili eşim Emine Hanım aracılığı ile tanıştım. Herkes uykuya daldığında elime alıp sessiz ve o mahur gözlerle okuyup çok uykum geldiğinde kendi kendime ondan geri sayıp kendi kendime ninni söylediğim bir edebiyat dergisi.

Uyumak için hep on , dokuz, sekiz, yedi diye geri sayıp yılbaşı akşamı gibi uyurum ben.

Bülent Parlak’ta hem arkadaşlarına yazılarımız veya sloganlarımız, aforizmalarımız niye sosyal medyada trend topic olmuyor diye yakınırmış.

#bülentpalaköldü trend topic olmuştu.

Bir insan öldüğünde hedefine ulaşır mı? O ulaşmıştı.

Edebiyat dünyasının son yirmi yılının en parlak ismi de en edebi girişimcisi maalesef hayata vefa etmişti.

Veda etmedi. Vefasını bırakıp sessiz sessiz ağlar gibi gitti. Abi ani ve hemen oldu ama.

Ne demiştin hepimiz ölecek yaştayız. Hele hele bu ortamda yaşamak bu kadar sağlığa zararlı iken..

Biz ve izdiham okurları da yastayız..