İnsanları asla küçümseme veya onlardan daha iyi olduğunu düşünme sakın.

Çünkü tasarım ayakkabılar özel yaptırıp ismi duyulmamış markalar giyiyorsun ve lüks arabalar sürüyorsun, şömine başında şampanyanı patlatıp dost çatlatırken bir çok insan bu imkanları ve güzellikleri kullanmıyor hatta bilmiyor bile.

 Herkes kendi değerini giysilere  ,villalara ya da arabalara dayandırmaz. Bezen kefenimiz ile göçüp giderken fabrikalarımız yatlarımız ve yalılarımız yanınızda gitmiyor. Tabutuna omuz atacak dört dost edinirsin. O bile yeter.

Hatta onlara aşağıdan  baktığından daha zengin olabilirler. Size zenginliğini göstere göstere davrananlardan köpekten kaçar gibi kaçın. Çünkü güneşi  batan gemiden ganimet çıkmaz.

Ukalalık uyuz gibi sarmıştır onun dört bir yanını.

Yalnız kalsanız bile böyle davranan insanlardan kaçının, kaçın.

 Yalnızlık parasızlık gibidir.

Kötü arkadaşlar borç gibidir.

 Borçlu olmaktansa parasız olmak iyidir.

Ve hiç dostun olmaması kötülerin olmasından daha iyidir.

Yalnızlık öldüremez. Ama kötü arkadaşlar her şeyini hatta sevdiklerini dahi elinden alabilir herşey yapabilir. Birde menfaatsiz seven ve karşılıksız veren insan kalmadığı için danışman tutma kendine.

O da aldığı para kadar kendi  fikrini verir.

Kötü arkadaşlar yerine, kendi arkadaşlığınla eğlenmeyi öğren...

Gamlı, tartışma hastası, şeamet tellalı tipleri kendinden uzak tutmayı öğren.

Velhasıl eğlenir, sizi eğlendirirken, yani siz öyle sanırken etrafına şöyle içten yanmalı motor gibi sessizce bak.

Herkesi izle, her şeyi gör, gördüklerini ve bildiklerini hatta anladıklarını söyleme, kendine sakla.

İnsan kabahatlerine gülümseyerek bakar, derviş gibi kabullenir ise bu halin herkesi  ifrit dahi etse yalnızlığına arkadaş ol.

O sahte dostlukları ve davranışları   görmezden gelip bakışlarını başka yerlere çevir ve sus.

Ama bir yere geldiğinde yeniden yenilmeyen bir irade ile Bismillah demek kadar kıymetli bir başlangıç yoktur.

Bazen kendimi tutamaz saldırırım karşımdakine beniz keriz yerine koymasına dayanamam.

 Kalbine, ruhuna, artık neresine gelirse vur dalgaların sahili dövdüğü gibi. İçindeki taşları dök  bütün pisliğin ortaya saçılması kokması gibi.

Ama yine de kendime kaçar, kendime sığınır, kendimle eğlenirim. Kimse beni gülerken, sigara içerken, şarkı söylerken, şaka yaparken bir iç yolculuğa çıktığımı ve geri döndüğümü bilmez.

Kendimle dalgamı çeker çayımı demler, dumanımı tüttürmek beni sakinleştirir.

Kendimle dost olmayı dost kalmayı öğrenmenin büyük bir bilgelik olduğunu fark edeli boşa aldım hayat denen kamyonu ama kontrolü bende.

Bana iyi gelmeyen her insanla muhabbeti kestim. Bana, benim verdiğim değerden daha az değer veren her insanı çöp kutusuna atıp geri dönüşümsüz sildim. Çabalamak bataklıkta kurtuluşa değil ölüme çabalamaktır. Kalbime yük olan her şeyi bıraktım kenara.

Çünkü çoklukta bolluk değil çöp çok çıkmaya başladı.

Bu nedenle kimselere bırakmam o eşsiz yalnızlığımı.