Sonunda size ne bırakabilirim?

Son saatimde, şerefle olan sıkı ilişkinin beraberinde getirdiği  sıkıntı ve yükümlülüklerle dolu uzun yıllar boyunca en çok özlediğiniz şeyi sizlere hediye etmeye karar verirsem sanırım ki hepiniz onaylayacaksınız. 

Çok basit;

Sizlere miras olarak önemsiz olmayı bırakıyorum. En adi, en değersiz, en yavan önemsizliği diyor vasiyetinde Fidel Castro.

 Leo Tolstoy şöyle yazmıştı: “Bugün olmasa bile yarın bunu bir kez anlarsan ölürsün ve senden geriye hiçbir şey kalmaz, her şey önemsizleşir!” 

“Değer taşıyan tek hikâye, bedelini ödediğinizdir.”

Bir bedel ödememiş iseniz bilmelisiniz ki hikayeniz masaldan farksızdır.

Ama her şeye de çok büyük anlamlar yüklemek, değerler katmak bir yerden sonra değeri sıfırdır. 

Boştur.

Türkiye’nin en zengini Mustafa Koç helikopteri vardı, hastanesi vardı. Ama kalp krizi geçirdiğinde bir devlet hastanesi aciline yetiştirilemedi.

Helikopterlerin olması kendisine ait hastane olmasının bir önemi yoktur.

Yani malın mülkün hiçbir şeyin kıymeti yok.

 Önemsiz..

Dünya’ya bu kadar önem yükleyeceğinizi bilseydim vallahi size bırakırdım diyor bazıları.

Onun için şu alem de bir hoş seda bırakma gayretiniz olsun.

Bir gözyaşı silmenin önemini, bir bardak su vermenin kıymetini, tümsekte duran bir arabaya omuz atmanın değerini ölçemezsiniz.

Kıymetlendiren Allah Razı olsun dedi ise. Diyebildi ise. Veya dedittirmiş iseniz..

Ne götürdüğünü düşünürken koça bir hiç dememek için bir şey yapmalı. Yerde duran bir çiviyi yerden almalı.Civi deyip geçmemeli. 

Sakın Bir Çiviyi Küçümseme !!!

"Bir çivi bir nalı, bir nal bir atı, bir at bir komutanı, bir komutan bir orduyu, bir ordu koca ülkeyi kurtarır." 

Sen insan ol. 

Sana düşeni yap.

Başka geride ne kalır. Koca önemsizlik.