WhatsApp Hattı
WhatsApp Haber İhbar Hattı

05362004002

Fatih ÖZÜDOĞRU

Fatih ÖZÜDOĞRU
Fatih ÖZÜDOĞRU
Tüm Yazıları
Anam ağlar kuzusuna, kuzum ağlar kuzusuna 
28.09.2021

(Ülkü anneanne, Gülçin anne ,Fatma bebeği anlama adına)

Bir canlı veya insan, insan ki düşünen bir hayvandır söylemini boşa çıkarırcasına insanlığına ihanet edercesine evlâdını, yeni doğmuş canından kanından bir canlıyı canlı olarak açtığı bir çukura gömerek ya da başka şekillerde öldürmesi, günümüz insanı için kabul edilmesi ve açıklanması imkânsız bir durumdur. 

Çağdaş değerlere göre böyle bir insan ya câni ya da akıl hastası delidir. Bu konuyu, günümüzün değerlerinden bağımsız peygamberimiz cahilliye döneminin ekonomik, sosyal, dinî ve kültürel koşullarını ve kısmen bu işi yapan insanların psikolojik durumlarını dikkate alarak incelemek gerekir. Böylece bugün vahşet olarak nitelendirdiğimiz bu davranışın, nasıl yapılabildiğini anlamaya çalışmak dahi akıl karı değil. 

Kız çocuklarını gömerek öldürme âdetinin Araplara mahsus olup olmadığı bilmek gerekir. İnsanların tanrılara kurban edilmesi âdetine, tarihin çeşitli dönemlerinde rastlanmaktadır. Hemen hemen bütün dinlerde, hem ibadetler sırasında hem de şükür amacıyla, canlı ya da cansız birçok varlık kurban edilmektedir. 

Tanrılara sunulan en değerli kurban ise insandır. Bazı milletlerde savaş esirleri, tanrıya şükür ifadesi olarak öldürülürdü. Bereket için kralın öldürülmesi, ölen insanla birlikte kölelerinin ya da eşlerinin defnedilmesi, çocukların kurban edilmesi gibi insan kurban etme şekillerine de tesadüf edilmektedir. 

Tanrılara ve ölülere, özellikle köleleri kurban eden kabîleler, bu kurbanların ahirette onlara hizmet edeceklerine inanıyorlardı. Eski Mezopotamya’da ahiret hayatında rahat etmesi için kral ya da kral ailesinden ölen kişinin yakınları, askerleri, cariyeleri beraberinde gömülürdü. Bazen toplumu korumak, tanrıların insanları öldürme arzularını dindirmek için de insanlar kurban ediliyordu.

Fakat yıl 2021 yer Adıyaman.  Zaman uzay çağı. Avrupa yapay gıda olarak et üretimi için yapay ortamda buzağı üretimi için teknoloji geliştirirken harıl harıl çalışırken. 

https://www.youtube.com/watch?v=pMACQWqBD2M

Bizde ‘’Anam ağlar kuzusuna , kuzum ağlar kuzusuna’’ deyimi galiba gerçek oldu. Anneanne ve anne kız çocuğunu canlı canlı mezara koyuyorlar. Bir insan acıdan delirdiğinde diğerleri onun acısını değil deliliğini görürler. İnsanlar çocuklarını vurarak, bıçakla, zehirli iğne ile sıvı şırınga ile gözlerine bakarak katlederken zamanın tanrılarına kurban ediyorlar. 

Zamanın tanrıları töre, adet, gelenek, görenek, millet ne der, akraba sarmalı, geçim sıkıntısı ve inanç eksikliğine kurban eder olduk. Yoksa gidip devletin kurumlarına ben bu çocuğu dünyaya getirdim ama bakamayacağım deyince çocuğa devlet sahip çıkıyor.

Adıyaman Eski Belediye Mezarlığı'na 17 yaşındaki annesi Gülçin E. ve anneannesi Ülkü E. tarafından diri diri gömülen birkaç günlük bebek, bir grup lise öğrencisi tarafından bulunmuş ve gömüldüğü toprak altından çıkarılarak hastaneye ulaştırılmıştı.

Hemşireler tarafından Fatma isminin verildiği bebek, Adıyaman Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tedavi altına alınırken, bebeği diri diri mezara gömen 17 yaşındaki anne Gülçin E. ile anneanne Ülkü E., Asayiş Şube Müdürlüğü ekiplerince yakalanarak gözaltına alınmış.

Emniyette ifadeleri tamamlanan Gülçin E. ile Ülkü E., daha sonra Adıyaman Adliyesi'ne sevk edildi. Burada mahkemeye çıkarılan Gülçin E. ve Ülkü E., adli kontrol şartıyla serbest bırakılmış. 

Bu aileye psikolojik destek sunmak ve aile ve sosyal işler bakanlığı bu konuda bir uzman görevlendirip sebep sonuç ilişkisini inceleyip buda dinleyip, anlayıp çözüm üretmeli.

Aksi takdirde acıyı anlamadan deliye hüküm vermiş oluruz.

Yaşamak ve yaşatmak adına.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Düzce Son Haber (duzcesonhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.