Deniz Gezmiş demiş ki; Aşırı solcudur aşk,

Bu yüzden insanların sol yanını hedef alır..

Ve aşk bu kadar solcuyken içinden sağ çıkmak imkansızdır.

Esasen aşk tam yol ileri tam devrimci ve tam solcudur.

Çünkü başka yolu yoktur.

Üstad Abdurrahim Karakoç ta aşkı tarife çalışmış ama bir türlü bir tarif koyamamış.

Yâr deyince kalem elden düşüyor

Gözlerim görmüyor, aklım şaşıyor

Lambada titreyen alev üşüyor, üşüyor

Aşk kâğıda yazılmıyor, Mihriban

Tabiplerde ilaç yoktur yarama

Aşk deyince ötesini arama

Her nesnenin bir bitimi var ama, var ama

Aşka hudut çizilmiyor, Mihriban.

Aşk aynı bir soğuk çay gibidir

İlk önce düşünürsün kutuyu açsam mı diye.

Açaba sıçak mı keyiflidir?

Soğuk mu?

Yani henüz ona açılmamışsındır. Açtırma kutuyu söyletme  aşkı derler.

Sonra bir karar verirsin, gidip açılırsın ona.

O derdini sana döker sen ona anlatırsın.

Yorgunluğunu, susuzluğunu, yanmışlığını.

İşte bir anda pıst diye bir ses duyarsın bütün büyü okus pokus der gibi sarar ortamı.

Artık zaman çabuk geçer, kutunun içindeki soğuk çay da yavaş yavaş biter.

Önemli olan, çay bitmeden  soğuk soğuk içebilmektir, yoksa aşkın hiç bir anlamı kalmaz, karşıdaki senden sıkılmaya başlar ve terk eder.

Bazen de sıcacık içebilmektir.Bazen kıtlama şeker bazen şekersiz tercih senindir.Ama bana göre ne olursa olsun içerisinde kaşık olmalıdır.

Bir karıştıran, bir dalga oluşturan içtikçe yanağına dokunan mutlaka olmalıdır.

Kaşık gibi. Kaşık da bile esasen k(aşık) vardır.. Bir taraf mutlaka kaşık olmalıdır.

Çayda bayatlar soğukluğunu veya sıcaklığını kaybederse içilemez duruma gelir. Bayat çay içilmez. Tat vermez.

Aşkı taze tutan gerçeklerin henüz ortaya çıkmadığı dönemdir.

Birlikte olduğun her an güzeldir.. Ama arkadaştan ileri, sevgiliden geri olunan an ayrı bir güzeldir.

Tam kıvamındadır aşk.

En sonunda kafayı yersin ve kutuyu elinde parçalarsın, aynen gerçek hayatta kendinizi ve hayatımızı mahfettiğiniz gibi..

Mutlu sona ermesi imkansız aşklara başlamayın.

Başlarsanız o sizi eninde sonunda bırakacaktır..

Bu dönem ile ilgili Aşık Veysel' in tarifi en güzelidir. 'hani seversin de kavuşamazsın'.

En güzel dönem budur.

Sonrası, yani kavuşursan artık, o durum aşk değil sevgidir.

Muhabbettiniz bol olsun.

İlahi aşk olsun.

Not: Bu yazı bir gün ‘’Neden kaşıksız çay içemiyorum?’’ diye kendi kendime sorduğumda kaşıkta ki aşık kelimesine takılmam üzerine sadece başlığı ve dört beş cümlesi ile 14 aydır tamamlanmayı bekleyen bir yazı.

Âşık olmak zormuş. Kaşık olmak daha zormuş düz bir ağacı yonta yonta kaşık yaparlarmış. Aşk esasen insanın fazlalıklarını alınması eksiklerinin tamamlanmasıymış meğer..