Bu fotoğraf 5 Ocak 2024 tarihinde Kocaeli Körfez   sahil Sekapark ‘ta sahilde çekildi.

Martılara  sahilde çay  ve kahve içenler simit veya ekmek parçası atıyorlar.

Martılar da bu görsel şölen davetine kanat çırpıyorlar.

Fakat kimse ekmek atmadığı zaman bu şekilde bir gemi iskelesi gibi yapılmış olan direkte bir askeri nizam içerisinde bekliyorlar.

Dikkat ederseniz hepsinin yönü aynıdır.

Rüzgara karşı ayakta durmak için aynı yönde ayakta kalmaya çalışıyorlar.

Yel değirmenleri Don Kişot'un savaştığı yalnızca bir düşman. Don Kişot düşman krallarla, haydutlarla, düşman ordusu diye nitelediği koyun sürüleriyle, haksızlık yaptığına inandığı egemenlerle de savaşır. Yel değirmenleriyle savaşı sanırım kitabın ilk öyküsü olduğu için en bilineni olmuştur.

Zaten birçok kişi Cervantes’in yapıtının maalesef kısaltılmış versiyonlarını okur; antolojilerde ise en çok alıntılanan bu yel değirmenleriyle savaştır.

Hayata ve zamana karşı koyabilmek için kısmetini arayacaksın hatta kısmetini yakalamak için martılar gibi savaş verip havada yakalayacaksın.

Fakat yanlış yerde ve yanlış şekilde asla durmayacaksın.

İnsanların pek beğendiği bir dua vardır: Kabaca, “Allah’ım , bana değiştirebileceğim şeyleri değiştirme cesaretini, değiştiremeyeceğim şeyleri kabullenme sükûnetini ve ikisinin arasındaki farkı ayır edebilme bilgeliğini ver.”

Bulunduğun yeri beğenmiyor isen ne yere zulmedip yer sahibini üzme nede bulunduğun süre içerisinde yapman gerekenleri eksik yap.

Birisinin seni alıp bir yere götürmesine gerek yok.

Yerini değiştir.

Birde hayata ve düşmanlara karşı duruşunu ve intizamını koru ve düzgün tut ki seni hale güçlü bilsinler ve görsünler.

Doğru ile savaşma galip gelme şansın yoktur.

Bir martı değilsin düşersen kanatlarına güvenemezsin.

Sen insansın senin kanatların ailen ve gerçek dostlarındır.

Birde Allah’a güven.

Rızkını aramak için asker gibi disiplinli ve hazır bekle.

Ve çalış.

Çalışana yaratıcı nasip eder.

Bunu unutma.