Bahçende mis gibi, çıtır, çıtır tazecik üzüm yaprağını yetiştirirsin. Bir güzel toplarsın, yanına pirinçle birlikte dolmanın iç harcını hazırlarsın.

İşte bu malzemeler maharetli ellerde olması lazım. Yaprakları saracak kişi yada kişiler kalem gibi saracak. Bir tane, 10 tane değil. Yüzlerce saracak belki. Hem afiyetle yemek hemde kışın dolaptan çıkarıp yemek için. Kalın sararsan olmaz, özen göstermezsen dağılır o sarmalar yiyemezsin. Emeklerin boşa gider.

Bu yüzden dedim ya özen göstermek gerekir sarmaları sararken, sıkı sarmak lazım dağılmasın diye. Kendine güvenmek lazım, en iyisini ben yapıyorum diye.

Yoksa yiyemeyeceğin yaprağın sarmasını sarmayacaksın.

İşte bu anlattıklarımdan yola çıkarak son günlerde gündemde olan bir konuya değinmek istiyorum. Akçakoca Belediyesi şirketinin sermaye artırımı konusu.

Efendim AK Partili Akçakoca Belediye Meclis Üyeleri ret verdiği için şirketin sermaye artırımı yapılamamış, maaşlar ödenemeyecekmiş.

Akçakoca Belediye Başkanı Fikret Albayrak, Akçakoca Belediyesi’nin durumunu bilerek ben bu belediyeyi yönetirim diyerek göreve talip oldu ve kazandı. Bu saatten sonra bahanelerin arkasına sığınması pek anlam ifade etmez.

İşçi, memur alacağı maaşa bakar. AK Partili üyeler buna karşı çıktı maaşlarımızı alamıyoruz konusuna pek bakmazlar.

He diğer yandan Akçakoca Belediye Başkanı Fikret Albayrak da haklı. Geçmiş dönemde bir çok krediye onay veren AK Parti ve MHP’li üyeler, bu dönemde sermaye artırımı konusuna ret veriyorsa bir art niyet olduğuna inanıyorum.

Ama o dönemde de CHP’liler kredilere karşı çıkıyordu ve onaylanmaması için ellerinden geleni yapıyorlardı.

Buna kısaca filler tepişirken, çimler eziliyor denebilir.

CHP’liler inat ediyor diye Akçakoca’ya yatırımlar gecikti, AK Parti ve MHP’liler inat ediyor diye işçiler maaş alamıyor. Siyasi inatlaşmanın sonu, işçiye, emekçiye dayanıyor. Bir sendikanın, bir STK’nın da buna sesi çıkmıyor.

Bırak sendika, STK’yı, CHP’nin teşkilatları bön bön yaşanan durumu izliyor.

Ama dedim ya Akçakoca Belediye Başkanı Fikret Albayrak’ın her türlü duruma hazır olması gerekiyordu. Belediye yönetimi de hizmet sektörü gibi ve riskler taşıyor. Şirket yönetir gibi yönetmek lazım. Her türlü riskin karşınıza çıkacağını bilmeniz lazım.

Örneğin bu yıl çok iyi bir turizm sezonu geçireceğiz dersiniz sel olur, deprem olur.

Festivalle esnafa kazanç sağlayacağız dersiniz kar olur, boran olur.

Risk her zaman vardır. İyi bir turizm sezonu olmadığı için Akçakoca batacak mı? Yada festival olmadığı için esnaf batacak mı? Alternatifler aramak gerekiyor.

Bu aşamada Başkan Fikret Albayrak da aptal bir adam değil. Tüm riskleri düşünerek belediye başkanlığına talip olmuştur. Yapacağı hizmetlere yönelik karşı hareketlerin geleceğini de tahmin etmiştir. Çünkü mecliste üstünlük kendisine muhalif kişilerde.

O yüzden Fikret başkan, yiyemeyeceğin yaprağın sarmasını yapmayacaksın. Madem yaprakları sarma yapmaya karar verdin en güzelini saracaksın, Akçakoca halkına sunacaksın. Tüm engellemelere, tüm risklere rağmen yapacaksın ki efsane başkan olasın.

Hazır krediyle, sermaye artırımı ile herkes maaş öder. Bende yaparım o işi o zaman. Senin benden ne farkın kalır.

Kendinize Düzce’de milletvekilliği yapan Nemci Hoşver’i örnek alın.

Her iki tarafınızda İstanbul ve Ankara var. İkisi de CHP’li isimler tarafından yönetilen büyükşehir belediyeleri.

Ben bilmem ama onlardan bir kaynak elde imkanı olabilir. İşte bunları düşünmesi gereken yine sizsiniz. Dedim ya sizde bilmezseniz benden farkınız kalmaz.

Gerekirse yatırımlara bir süre ara verin, yavaşlatın ama işçinin, emekçinin maaşını zamanında verin. Bir işçinin maaşı değil 1 ay 1 saat gecikse bir kere insanın üzerine bir öküz oturuyor. Her gece kara, kara düşünmeye başlıyorsun. Tüm ödemelerin aksıyor. Çünkü ödeme yapacaksın ki yeniden markete, bakkala yada kredi kartına borçlanabilesin.

Bırak maaşın tamamını alamamayı, 100 lirasını eksin alsan tüm planların alt üst oluyor. Sizler bunu bilmeyebilirsiniz. Ama bilen biliyor.

O yüzden işçinin, emekçinin maaşını geciktirmeyin.

Yiyemeyeceğiniz yaprağın sarmasını yapmayın

KALIN SAĞLICAKLA….