Düzce’de yıllardır esnaflık yapan, kendi çapında onlarca kişiyi istihdam eden BİNEF at çiftliği sahibi Murat Seyok, geçtiğimiz günlerde kendi mülküne astığı pankartla gündeme geldi. Pankartın asılmasının ardından ortalık adeta birbirine girdi.

Burada Murat Seyok haklı mı? Haksız mı? Bunu ben bilemem. Ama şunu bilirim. Her bireyin kendisine göre tepkisini dile getirme yöntemleri vardır. Murat Seyok Nevi şahsına münhasır şekilde tepkisini dile getirmiş.

Tepki ile birlikte ortaya bir kriz çıktı.

BİNEF dendiği zaman Düzce’de sokağa çıksanız, her 10 kişiden 8’i orada mutlaka bir kez kahvaltı yapmış, oturmuştur. BİNEF dendiği zaman Düzce’de ilk akla gelen mekandır. Bugün Murat Seyok BİNEF’i kapatsa Düzce’de insanların oturacağı ve zaman geçireceği yer kalmaz. İnsanların ailesi ile eşi, dostu ile gittiği nadide hatta tek mekan diyebiliriz.

Bir pankart asmışsa bunun yöntemi basın mensuplarını toplayıp, adamı yerden yere vurmak değildir.

Murat Seyok’un TSO’da yer aldığı komitenin başında Ercan Coşkun var. En başta TSO Başkanı Erdoğan Bıyık var. Bu mevzu sadece Murat Seyok, Ahmet, Mehmet konusu değildir.

Yarın başkası başka şekilde tepkisini dile getirse yine basını toplayıp o üyeyi de yerden yere mi vuracaksınız?

İşin gereği bence şudur. Komite başkanını gönderirsin aracı kılarsın. Ondan sonra TSO başkanı olarak gidersin BİNEF’e bir çay söyle, Murat ağabey, Murat, Murat Bey her neyse senin derdin ne? Ne yapmaya çalışıyorsun? Neyi eksik yaptık? Sen nerede eksik kaldın? Diye sorarsın.

Adam meramını anlatır. 1 metrekare pankarttan 3. Dünya savaşı çıkarmaya gerek kalmaz.

Tabi benim bu yazdığım üst segment yöneticilerin yapacağı işler.

Orta segment yöneticiler, konuyu kolay yoldan çözmek varken kendi üyesini yerden yere vurur.

Düzce TSO’nun turizm alanında yaptığı mevzu Düzce’yi ilgilendiriyor olabilir. Düzce’ye gelecek yerli ve yabacı turistlere yol gösterici olabilir. Ama bugün başlayan bu çalışmanın sonuçları nasıl olacak onu görmek lazım. TSO seçimlerine şurada 2 sene kaldı. Bu yönetim devam ederse bu proje devam eder, etmezse bir sonraki yönetim başka bir proje ortaya çıkarır onun üzerinden gidilir. Bu proje yapıldığı ile kalır. Kurulan Düzce’ye gelsene adı altındaki internet sitesi unutulur gider.

Düzce TSO’nun asıl işi sanayici de olmalıdır. Çünkü adı Ticaret ve Sanayi odasıdır. Sanayiciler Düzce’ye yatırım yapıyor ancak kalifiye eleman bulma konusunda zorluk çekiyorlar.

Bakın NAMET gibi koca bir firma Düzce’ye yatırım yapıyor. Bu adam Düzce’de çalışacak adam bulamıyor. Dışarından Düzce’ye adam getirecek. Çünkü adamın aradığı özellikte kalifiye elamanlar yok.

TSO turizm üzerinden yürüyeceğine Düzce’nin adını duyurmaya çalışıyorsa örneğin ERCİYAS boru var. ERCİYAS boru bugün Dünya devi Elon Mask’a boru üretiyor. Bunu kaç kişi biliyor.

1 metrekare pankartı eleştirmek için düzenlenen basın toplantısı ERCİYAS Genel Müdür ile birlikte düzenlenip projenin detayları anlatılır ve Elon Mask adı geçtiği zaman emin olun Dünya, Düzce’yi konuşur.

Elon Mask Düzce’ye gelecek diye sadece sosyal medyada paylaşım yaptık. Borsada yer yerinden oynamış.

Sanayicinin derdi var. Bazı sendikalar fabrikaları kendilerinin sanıyorlar, iş vereni yoruyorlar. Bunlara çözüm bulunabilir.

Yani TSO’nun işi turizmden öte 1 metrekare pankart üzerinden savaş çıkarmak değil, sanayici ve ticaret erbabının sorunlarını çözmektir.

Bugün Düzce’ye bir hafta sonu 10 bin turist gelse bir yerde kalacağız deseler kalacak yerleri yok. Buraya 5 yıldızlı oteller gelmesi için girişimlerde bulunulması gerekirken TSO yönetimi 1 metrekare pankartı eleştirmek için basın toplantısı düzenliyor. Üşenmiyorlar tanıtım filmleri hazırlıyorlar, basın mensuplarına sunumlar gerçekleştiriyorlar.

Düzce TSO yönetimi sınıfta kalmış, ufak bir krizi yönetememiştir.

Çünkü Düzce TSO yönetimi eleştiriye alışık değildir. En ufak bir eleştiride elleri, ayaklarına dolaştı. Konunun büyümemesi için kendi üyesini dava etmekle tehdit edip, zabıtaya şikayet ettiler.

İşin içine Düzce Belediye Başkanı Faruk Özlü’yü dahil etmek için ellerinden geleni yapıp, sonra Faruk Özlü’nün konuyla alakası yok diyerek kendilerince yükü alıyoruz demeye çalıştılar.

Düzce’de kendine bina yapamayan ancak her masada bulunmaya çalışan başka bir STK’da görmedim. Düzce’nin en önemli STK’sıyız diyorlar. Çarşının göbeğinde koca iş insanlarının geldiği binanın araç parkı yok. Yolu dar. Hani sizin yeni bina inşaatı başlıyordu? Ne oldu o iş.

Bu TSO yönetimi Düzce’ye gelen en başarısız yönetimdir.

En başarısız olmalarına rağmen en çok işi yapıyor gibi görünmeye çalışmaları da günün en komik fıkrasıdır.

Siz gidin istihdam ortamı oluşturun, sanayicilerin kalifiye eleman derlerine çare olun.

1 metrekare pankartla uğraşmayın.

Kişisel verilerin korunması kanunu kapsamında da whatsapp gruplarınızda neler yazdıklarınızı buradan ben anlatmayayım. Ama ne kavgalar ettiğinizi biliyorum. Yani kendi içinizde de sorunu çözememişsiniz.

Kalın sağlıcakla…