31 Mart yerel seçimleri AK Parti açısından çok iyi geçmedi. Bilindiği gibi özellikle CHP ve ardından diğer muhalefet partileri ciddi bir başarı elde ederek ülkenin ciddi ve çok sayıda vilayetinde, ilçesinde, beldesinde seçimleri kazandı.

Özellikle İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyükşehirlerde seçimin kaybedilmesi AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı kızdırdı.

Seçimlerin AK Parti’nin lehine gelişmesinin bir çok nedeni olduğu konuşuldu. Emekliler, ekonomik olarak vatandaşların zor durumda olmaları, teşkilatların halktan uzaklaşması, bazı milletvekillerinin pahalı kol saatleri, yedikleri, içtikleri, makam araçları gibi halkın zor ulaşıp, özellikle iktidar kanadındaki kişilerin lüks içinde yaşaması halkı kızdırdı.

Halkın büyük bölümü sandığa da gitmedi. Yine de AK Parti taraftarları Erdoğan’a kıyamadılar. Başka bir partiye oy atmak yerine sandığa gitmeyerek tepkilerini gösterdiler ve bizi de düşün dediler.

Önümüzde yani 4 yıl sonra genel seçimler var. Bu sürece kadar Erdoğan’ın ciddi çalışmalar yaparak halkın gönlünü kazanması gerekiyor. Aksi halde 22-23 yıldır Türkiye’de esen AK Parti rüzgarı bitebilir ve bir dönemin Anavatan Partisi gibi değerli partiler gibi tabelaları sağda, solda çürümeye başlayabilir.

Çünkü her şey halkın elinde. Kimi iktidar, kimi muhalefet yapacağını çok iyi biliyor. Kime nasıl ders verilir çok iyi biliyor.

Neyse efendim seçimlerin ardından AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan harekete geçti. Belli değişimler olacağı yönünde sinyaller vermeye başladı. İlk değişimlerin de teşkilatlardan yana olacağı yönünde söylemler başladı.

Tabi Düzce’de hemen mevcut teşkilat sorgulanmaya başladı.

Eski isimler gün yüzüne çıkmaya başladı. Fevai Aslan’lar, Hikmet Keskin’ler.

Mevcut teşkilatın yerine arayışlar başladı.

Düzce’de daha önceki dönemlere nazaran bu dönem il teşkilatı, merkez ilçe teşkilatı, belediye başkanları, milletvekilleri, il genel meclisi başkanı ve üyeleri başta olmak üzere bir çok kesimle yaşanan uyum dikkat çekiyor.

Daha önceki dönemlerde milletvekili, teşkilat ve belediye başkanı, teşkilat kavgaları duyuluyordu. Bunlar daha çok gündemdeydi. İl Başkanı, İl Genel Meclis başkanı kavgalarını bilmeyen yoktur.

Ancak bu dönemde bu kavgalar gündemde değil. Tabiki belli gerilimler oluyordur, belli kavgalar yaşanıyordur. Ancak bunlar kamuoyuna yansımamaya başladı. Kol kırıldı yen içinde kaldı.

Belki hiç tartışma yada kavga yoktur. Bu da en güzel tarafı. Kavga birbirleri ile değil Düzce için olmalıdır. Bu sadece AK Parti için değil tüm parti teşkilatları için böyle olmalıdır.

Aday belirleme süreci, delege belirleme süreci gibi konularda yaşanan sıkıntılar seçimlerin tamamlanması ile bitmeli, halkın teveccühüne saygı duyulmalı ve herkes Düzce için çalışmalıdır.

AK Parti teşkilatı değişmeli mi?

Değişme hiç gerek yok.

Teşkilatlar aynen devam etmelidir.

Aldım, verdim meseleleri olmayan bir teşkilat var.

Bir çok kişiden daha güvenilir il başkanı işin başında. Aldığı aile eğitimi, gördüğü eğitimler kendisinin harama, devlet malına el uzatmaması gerektiğini öğretmiş. Bugün istese her türlü işi yapabilecek AK Parti il başkanı Hasan Şengüloğlu, partiye ve kendi adına zarar gelmemesi adına bir çok işten vazgeçmiş durumda.

İş derken kendi ticari anlamında söylüyorum. Bu adam il başkanı ama bir yandan Düzce’nin yıllardır esnafı durumda. Evine ekmek götürecek. Ama dedim ya sırf siyasetini yaptığı partiye ve kendi ismine zarar gelmemesi için bir çok ihalede yer almıyor, bir çok işten vazgeçiyor. Bana kendi düzenli müşterilerim yeter diyor.

Atatürk Bulvarı’na bir bina yaptı. Bunun için kaç daire sattı, kaç metrekare arsa sattı. Onu dahi çok iyi biliyoruz.

Haram yememe konusunda kendisine güveniyoruz.

Peki hangi konuda kendisine güvenmiyoruz? Kendisine yada teşkilatına güvenmiyoruz.

Bunu daha önceki bir programda da dile getirdim. Tekrar söylüyorum.

Hasan Şengüloğlu, Buğra Alp Kocaman özellikle bu iki isim. Çok iyi arkadaşlar, saygılı arkadaşlar, büyükleri geldiği zaman ayağa kalkıp, önlerini ilikleyen arkadaşlar, konuşacaklarını bilen, kolay sinirlenmeyen arkadaşlar. Tahsilleri iyi, gelecekleri parlak arkadaşlar. Sonuç olarak birisi avukat, birisi iyi bir iş insanı olmuş. Bu kademelere gelmek kolay değil.

Ama dedim ya soğuk görünen arkadaşlar. Bir perde var. Yan yana gelince çok sıcak kanlı arkadaşlar, uzaktan bakınca ulaşılmayacak kadar soğuk görünüyorlar. Bu yüzden vatandaşlar yaklaşamıyor olabilir. Bu duruş, doğal bir duruş olduğu için değiştirilmesi zor. Ancak bunu aşmak ve vatandaşa yaklaşmak için bir yol bulmak lazım.

Bu fırsatı da bilmek lazım. Bakın Hasan Şengüloğlu, Buğra Alp Kocaman, Milletvekili Ercan Öztürk, İl Genel Meclis Başkanı Fazlı Koç genç ve dinamik isimler. Deneyimli Belediye Başkanı Faruk Özlü ile birlikte bu teşkilat çok iyi işler yapabilir. Bunun kıymetini bilmek lazım.

Yoksa Hasan Şengüloğlu’nun umurunda olur mu il başkanlığı, siyaset.

Ticaretine bakar, çekilir kenara. Ama hizmet etmek isteyen genç teşkilata sahip çıkmak gerekir. Allah haklarında hayırlısını versin.

Kalın sağlıcakla.