Düzce Belediye Başkanı Faruk Özlü, saf bir adam…

Safsın Faruk Özlü…

Senin ne işin var Konuralp’te. Kazılar yaptırıyorsun, Düzce’ye turist çekmek için çalışıyorsun. Meydan düzenlemeleri yapmaya çalışıyorsun. Bırak, kırk basamaklar kalsın otların, çamurların altında. Orada bulunan iki dükkanı ver yakınlarına, eşine, dostuna işletsinler. Belediyeye 3-5 kuruş kira al, işine bak.

Safsın Faruk Özlü…

Eski Kaymakam Konağı’nı kütüphane yapmışsın. Tıklım, tıklım doluyor. Bir getirisi yok. Gençler geliyor, ders çalışıyor. Ne işin var. Alsaydın belediyeye, verseydin bir eşine, dostuna yada rantçı birine kafeterya olarak işletseydi. Gençler kütüphanede ders çalışmak yerine, kafeteryada oturup zaman geçirseydi. Para harcasaydı. Belediyeye 1 lira gelir getirse, kiraya verdiğin adamlar 1 liraya 10 lira kazansaydı.

Safsın Faruk Özlü…

Senin ne işin var Milli Eğitim Bakanlığı’nın işleri ile. Okul yaptırıyorsun, okulları şehir merkezinin karmaşasından kurtarmaya çalışıyorsun. Sana ne yahu? Bırak şehir merkezinde dursun okullar, trafik içinden çıkılmaz hale gelsin. Servisler yolları kapatsın.

Safsın Faruk Özlü…

Senin ne işin var su alt yapısını yenilemekle. Milyonlarca parayı hibe buluyorsun. Düzceli temiz su içsin diye yer altı su borularını değiştiriyorsun. Yer altına yapılan yatırım görünmez yatırım. Yapsana yer üstüne yatırımı. Saat kuleleri yap, çeşmeler yap, ne olduğu belli olmayan heykeller yap. 1 liralık işi 1000 liraya yaptım de. Kimse sana hesap soramaz. Sanat eserinin değeri olmaz. Geri kalan parayı eşine, dostuna dağıt.

Safsın Faruk Özlü…

Senin ne işin var 23 Nisan parkı ile. Duruyordu orada film platosu işte. Yanından gelip, geçiliyordu. Çocuklara park yapıyorsun, atıl durmasın diye gidiyorsun TOKİ ile bilmem kimlerle görüşüyorsun. Kahvaltı evi yaptırıyorsun. Bırak atıl dursun. Sana ne yahu.

Safsın Faruk Özlü.

Düzce’nin göbeğinde kalmış sanayi çarşısını modern sanayi sitesine taşımaya çalışıyorsun. Dükkanlar yaptırıyorsun, iş yeri sahipleri ile pazarlık yapıyorsun. Bırak Düzce’den gelip geçen, Öztürkler mevkisine gelmeye başladığında hurda arabaları görsün. Gözleri, gönülleri açılsın.

Safsın Faruk Özlü.

Yıllarca şehir kulübü adı altında belediyenin yerine çökenleri, İnönü Parkı adı altında belediyeye kira dahi vermeyenleri yerlerinden ediyorsun. Adamlar belediyeden 1 liraya kiralayıp, millete 10 lira kiraya veriyorlardı. Sen milletin işini neden bozuyorsun. Gidip millet orada pahalı, pahalı çay içiyordu. Sana ne be adam. Düzce’ye ne gerek millet bahçesi. Otur, oturduğun yerde.

Safsın Faruk Özlü.

İkinci etap millet bahçesi projesi başlatıyorsun. Yıllardır kimsenin dokunamadığı yerleri alıyorsun, yıkıyorsun, Düzcelilerin hizmetine sunmak için geceni, gündüzüne katıyorsun. Yapma yahu. Sanan ne.

Safsın Faruk Özlü…

Asar Deresi’ne köprüler yapıyorsun, proje yapıyorsun. Sen bu işlerle ne uğraşıyorsun. Bırak Asar Deresi aksın, gitsin. Dokunma bile. Bak kimseye yaranamıyorsun.

Safsın Faruk Özlü.

Yeni yollar açıyorsun, trafiği ve şehri daha geniş alanlara yaymaya çalışıyorsun. Boşa uğraşıyorsun.

Safsın Faruk Özlü…

Basmacılar çarşısında 74 hissedar ile görüşmüşsün. Kim bilir ne diller döktün. Kim bilir kimleri araya koymak zorunda kaldın. Bak 1 hissedar sizi dava etmiş, yıllarca dava sürmüş, yatırım gecikmiş. Çık bir açıklama yap. Bu bizi dava etti. Yatırım durmak zorunda de. Yok sen inat ediyorsun, çözülmeyince gidip hisse alıyorsun. Bina yapmaya başlıyorsun. Sonra belediyenin olacak dükkanları yine gençlerin yararlanması için kütüphane yapmaya çalıyorsun. Sat, kiraya ver. Belediyeye gelir olsun. Rantçılar boşa ellerini ovuşturmasın. Ver adamları mutlu et.

Safsın Faruk Özlü…

Yani hepsini anladım da senin Mutfak Sanatları Merkezi, Erguvan gibi tesislerle ne işin var. Kaliteli mekanlar yapmak senin neyine. Bırak ya ver kiraya kurtul. Rantçılar çöksün, senden iyi adam olmasın.

Safsın Faruk Özlü…

Al birkaç makam arabası, ülke, ülke gez babam ya. Kim sana ne diyecek. Düzce’ye hangi turizm tesisini kazandırdık dersin. Düzce’den çıkmıyorsun. Ne seviyormuşsun sen bu memleketi arkadaş. Bırak ya..

Safsın Faruk Özlü.

100 proje hazırlamışsın. Üşenmemiş kitap hazırlamışsın. Bak rakiplerine seçime 1 hafta kala projelerini açıklayacaklardı. Projeleri yok. Sana ne? Ne projesi? Su akar yolunu bulur. Kazardın Atatürk Bulvarı’nı, bir asfalt yenilemesi. İki kaldırım yapardın. Kış gelir Rusya’dan solüsyon getirdik, buzları çözeceğiz dersin olur biterdi.

Aslında saflığın yazmakla bitmez.

Safsın, saf çok safsın.

Düzce halkını da saf sanıyorlar.

Kalın sağlıcakla.