WhatsApp Hattı
WhatsApp Haber İhbar Hattı

05362004002

Tezcan Solmaz

Ne benim annem orospu ne ben orospu çocuğuyum
13.03.2024

 

Şimdi bu yazıyı yazana kadar neden bekledin derseniz? Lacivertli şahıstan şikayetçi olduğum için dava sürecinin olgunlaşmasını bekledim. Dava süreci belli bir aşamaya geldi ve yazıyı yazmaya karar verdim.

Geçtiğimiz hafta YRP’nin türkücü adayı Davut Güloğlu bir kahve gezisi sırasında basın tarafından tehdit edilmek sureti ile kendisinden para istendiğini iddia etmişti. Hatırlarsınız. Fakat Güloğlu, tüm basın diyerek tüm meslektaşlarımızı zan altında bıraktı.

Oradan bir vatandaş çıktı ve ‘Kim sizi tehdit eden basın mensubu?’ diye bir soru sordu. Güloğlu bu sefer yükseldi. Mikrofonu fırlattı, hafif mafya tavırları. Baktı karşısındaki dişli geri çekildi. Araya girenler soru soran kişiyi ayırdı. Güloğlu attığı mikrofonu geri almak zorunda kaldı.

Sonra soru soran vatandaşı provokatör ilan ettiler. Yani ortaya bir iddia atıldı. Vatandaş iddiaya dahil olan basın mensubunu öğrenmek istedi. Ancak Güloğlu ortada böyle bir durum olmadığı için isim veremedi ve bunu kavgayla geçiştirmeye çalıştı.

Ama harbiden böyle tehdit yada şantajla para isteyen basın mensubu varsa çıkın açıklayın ahlaksız kimse herkes bilsin. Kimse kalemini, basın gücünü kullanarak birilerini tehdit edemez. Bakın yanlış anlamayın tehdit edemez ve bu yolla para isteyemez. Reklam istediyse bir şey diyemem. Reklam istenecek. Çünkü bu siyasi süreç reklam sürecidir ve her zaman dediğim gibi biz basın mensuplarının 100 dolar ağacı yok. Bizde internet sitemizin aylık kirasını, evimize alacağımız ekmeği, reklam karşılığı kestiğimiz faturaların KDV’sini, haber için gittiğimiz yerlere benzin paramızı veriyoruz.

Neyse türkücü Davut Güloğlu geri çekildi dedik ya! O sırada hemen iki sağında oturan lacivert takım elbiseli, kendinden emin bir kişi benim ve Sadullah Ünsal’ın ismini geçirdi. ‘Tezcan, Sadullah’ dedi. O herkesin içinde dediği için bende rahatça diyorum ‘Orospu çocukluğu yapıyorlar’ dedi.

Bende bunu kulaklıkla dinlerken sonradan fark ettim. 

Görüntüyü şuraya bırakıyorum. Dikkatli yada kulaklıkla dinlerseniz ifadeyi aynen duyarsınız. Çünkü ses bizim tabirimizle altta kaldığı için bana edilen bu küfür fark edilmemiş. Sizin için sesi biraz daha belirgin hale getirdim.

BUMU MİLLİ GÖRÜŞ DAVASI.. MİLLETE ANA AVRAT KÜFÜR ETMEK Mİ?

Yani siyasi arenada her birimiz bir olguyuz. Ne basınsız, ne adaysız, ne siyasi partisiz ne vatandaş olmadan bu iş olmaz. Biz yazacağız, onlar siyaset yapacak, siyasi partiler aday çıkarak, vatandaş oyunu kullanacak.

Bu aşamada tabi yapılan haberler hoşuna gitmeyen basın mensuplarına satılmış diyecek, hoşuna giden tarafsız diyecek. Kimseyi bu anlamda memnun etmek mümkün değil. Biz buna alışığız. Bu tip iddia ve yorumları görmezden geliyoruz. Çünkü bunlar doğal yorumlar.

Ama siyasi bir arenada, bir kahvehanenin içinde onlarca erkeğin arasında benim adım ve adımın yanında annem dile geliyorsa bu farklı bir boyut kazanıyor demektir.

Bakın beyler, ben annemle hiç yan yana kalmadım. Taaa 18 yaşımda yanıma geldi.

Sırf benim üvey baba eziyeti çekmemem için benden uzak kaldı. Evlat kokusundan uzak kaldı.

Özlediğinde gecenin bir yarısı Aydınpınar Caddesi’nden Aziziye Mahallesi’ne kadar yürüyerek gelmiş, öpmüş gitmiş.

Anneannem beni sırtında taşımış annemin evine. Annesini özlemesin, anne kokusu nedir unutmasın diyerek.

Ben 18 yaşındayken artık felç olmuş yine kendisi 44-45 yaşlarında hayatının baharında. Benim için 18 yaşını göreyim diye yemin etmiş kendi kendine anneannem anlatır bana. ‘Şu oğlanın 18 çağlarını görsem’ demiş hep.

Sözünü tutmuş tüm yüke rağmen benim 18 çağlarımı gördü. Sonra hastalandı. Hastanede artık ölecek. Dayım sormuş doktora ‘Yok mu çaresi?’ diye.

Doktor ‘Yok demiş. Hiç yaşama tutunmak istemiyor. Tedaviye cevap vermek istemiyor. Sizin ablanız ölmek istiyor’. Nitekim 1998 yılında vefat etmiş. Aziziye Mezarlığında mezar taşının üzerinde bir gül, mezar taşının arkasında bir gül ağacıyla yatıyor. Çünkü adı Ümmügülsüm’dü. Mahalle halkı kendisine ‘Gül’ derdi.

Ne kadar yükü varsa artık. İntiharı seçmemiş ama Azrail’e de karşı durmamış. Bunu da yanlış anlamayın. Azrail’e kimse karşı duramaz tabi. Ben böyle bir tabir kullanarak durumun önemini anlatmak istedim.

Sonra seçimler için bir siyasi çalışma sırasında Milli Görüşçüyüm diyen lacivert takım elbiseli birisi çıkıp bana hakaret etmek adına hayatı çilelerle geçen sırf evladı üvey baba eziyeti görmesin diye evlat kokusundan vazgeçen kadına orospu diyecek.

Benim annemi, rahmetli annemi onlarca erkeğin içinde anacak hemde orospu olarak.

Sonra ben buna sessiz kalacağım. Hiçbir şey olmamış gibi davranacağım.

Ben kendilerinin annelerine özellikle o lacivert takım elbiseli kişinin annesine karşı tek duam olur. Rahmetli olmuşsa mekanı cennet olsun, yaşıyorsa Allah sağlıklı uzun ömürler versin.

Siyasette bazı tartışmalar, kavgalar olur. Bazı iddialar, suçlamalar olur. Bunlar seçim bitince gelir, geçer.

Ama siyasete birisinin annesini, bacısını, karısını karıştırıyorsanız bu olmaz. Bu sizin milli görüş gömleğinize yakışmaz. Düzce bu lacivert takım elbiseli çocuk milli görüş gömleğine leke bulaştırdı.

Tabi bunun hesabını kanun önünde soracağız. Kanun gereken cezayı verecektir.

Var mı öyle benim olmadığım yerde bana orospu çocuğu deyip hiçbir şey olmamış gibi kenara çekilmek. Bunun hesabı sorulmaz mı? Kanuni haklarımız yok mu? Kanuni haklarımız yoksa erkeklik hakkımız yok mu? Bunun hesabını soracağım. Emin ol. Kanun, nizam içinde.

He Davut Güloğlu’nun kastettiği basın mensubu kim? Bu da soru işareti. Ben kendisi ile hiç görüşmedim. Randevu istediler vermedim. Haberlerini yapmadım, yapmam buda benim en doğal hakkım.  

Bu benim orospu çocuğu olduğumu göstermez.

Ne benim rahmetli annem orospu, ne ben orospu çocuğuyum.

Annemi pis ağzınızdan çıkarın.

Annemi bir daha iyi yada kötü anmayın.

Milli görüşçüsünüz ya kul hakkı nedir en iyi siz bilirsiniz.

Hakkım size hem bu dünyada hem öbür dünyada sonuna kadar haramdır.

Allah sizi bildiği gibi yapsın.

Diğer okurlarımı böyle bir mevzu ile meşgul ettiğim için özür dilerim. Çünkü bana küfür eden şahsı tanımıyorum. Tanısam mesaj atarım da hesap sorarım. O beni tanıyor ve takip ediyor ki pis pis konuşabiliyor.

Bakacağız.

Siz değerli okurlarım kalın sağlıcakla.

Lacivert takım elbiseli. Erkeksen kimliğini açıkla.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Düzce Son Haber (duzcesonhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.