AK Parti’nin hem merkezde hem ilçelerde aday adayları konusunda belli fikirler elde ederek görüşlerimi dile getiren bir yazı yazmıştım. Bazı isimlerin ön plana çıktığı konusunda yazdığım yazının bir bölümünde Kaynaşlı’dan belediye başkan aday adayı olan Ahmet Türkmen’in ismini sıkça gündeme getirmiş ve kendisinin şanslı ve öne çıkan isimler arasında olduğunu yazmıştım.

Yazımın hemen ardından Ahmet Türkmen bey şahsımı arayarak önce teşekkür etti. Kendisini tanımadığımı sadece gelen duyumları ve halkın görüşlerini yazdığımı kendisine de dile getirdim. Kendisi bana 10 yada 15 sene önce bir ortamda oturduğumuzu ve aslında tanışık olduğumuzu söyledi. Ben yine hatırlamadığımı geçirdiğim bir sağlık sorunu nedeniyle uzun yıllar önce görüştüğüm kişilerin çok hafızamda kalmadığını söyledim.

Bunun üzerine sayın beyefendi tekrar görüşmek istediğini, aradığı günün hemen ertesinde benimle bir çay içmek istediğini söyledi. Ben ilk önce böyle bir şeye gerek olmadığını sadece fikirlerimi ve halktan bana gelen bazı duyumları yazdığımı söylememe rağmen kendisi işlerinin yoğun olmasına rağmen benimle bir çay içmek için beni arayacağını söyledi.

Bakın işleri yoğun olmasına rağmen beni arayacaktı. Yani o yoğunluğun arasında bana zaman ayırması oldukça nazik ve düşünceli bir durumdu. Bende kabul ettim.

Benim iki küçük kızım var. Ellerinizden öperler. Birisi henüz 3 birisi ise 4 yaşlarındalar. Bakıcı problemi olduğu için bir süredir evde onlarla zaman geçiriyorum ve bir süre daha geçirmek zorundayım.

Neyse efendim Ahmet Bey’e ayıp olmasın, benimle paylaşacakları olduğunu düşündüğüm için iki küçük kızımla yanına gitmek yerine, kızlarımı komşuya bırakmak için planlarımı yaptım. Komşumuzu duruma ikna ettim, kızlarımın canı sıkılmasın diye yiyecekler, oyuncaklar hazırladım. Komşumuzun emeği olduğu için kendisine sigarası, kahvesi gibi günlük ihtiyaçlarını aldım ve Ahmet Bey’in aramasını beklemeye başladım.

Kızlarımın üzerini değiştirdim ve yine beklemeye başladım. Baktım arayan soran yok. Kızlarımı aldım gezmeye götürdüm.

Bak Ahmet efendi. Senin karşında çocuk yok. Ben sana seni tanımadığımı söyledim. Öyle bir gaza gelip mutlu olup çay içelim, kahve içelim diyerek bir insanı ertesi gün bekletmek olmaz. Güvenilir adam olmadığın anlamına gelir.

Beni maddi olarak yordun. Geçtik 300-500 lira gitsin. Beni manevi olarak da yordun. Manevi olarak yorulmak benim hiç hoşuma gitmiyor. Kendimi kötü hissediyorum.

Değerli Kaynaşlı halkı. Bakın bu tip adamlara güven olmaz. Bu adamlar işinizi yapacağım der ve işinizi yapmazlar. Böyle ufak konularda iş yapmayan adamlar, büyük işleri yapamazlar.

Ahmet efendi. Ben senden çay mı istedim? Ben senden reklam mı istedim? Yada ben seni aradım görüşmek mi istedim? Ben seni tanımam dedim mi? İsmini duydum yazım dedim mi? Sen binimle dalga mı geçiyorsun?

Aday gösterilirse ki hiç sanmıyorum, karşında hem güçlü aday olacak isimler varmış sonradan öğrendim hemde mevcut belediye başkanını zaten yenemezsin, hadi seçildin kazara, Kaynaşlı’yı böyle yönetemezsin.

İnsanların sinirleri ile oynuyorsunuz arkadaş. Sizin 3 liralık çayınıza mı kaldık? Verdiğiniz sözleri neden tutmuyorsunuz.

Belki bu yazıyı okuyunca arayacaksın. Vallahi hiç arama. Yine söylüyorum herkesin önünde. Ben seni tanımam, sen beni tanımazsın. Bırak çay, çorba işlerini. Siyaseti de bırak. Bence hiç şansın yok.

Kalın sağlıcakla…