Uzun süre önce DÜZDEF Başkanlığı yapan Faruk Çakmak son dönemde yine sahneye çıktı. Siyasetten istediğini elde edemediği anlaşılan Çakmak yine bir hızla dernekler federasyonu başkanı seçilerek çeşitli faaliyetler yapmaya başladı.

Ancak yaptığı faaliyetler gezmek, yemek, içmek üzerine kurulu ve Düzce’ye çok faydası olmayan sadece gündemde kalmak için yapılan eylemler.

STK demek sadece yemek, içmek, piknik yapmak, yat turu düzenlemek değildir.

Bak ben size öğreteyim!!!

Sivil toplum kuruluşları ya da sivil toplum örgütleri, resmî kurumların dışında kalan ve bunlardan bağımsız olarak çalışan, politik, sosyal, kültürel, hukukî ve çevresel amaçları doğrultusunda lobi çalışmaları, ikna ve eylemlerle çalışan, üyelerini ve çalışanlarını gönüllülük usulüyle alan, kâr amacı gütmeyen ve gelirlerini bağışlayan veya üyelik ödemeleri ile sağlayan kuruluşlardır. Sivil toplum örgütleri oda, sendika, vakıf ve dernek adı altında faaliyet gösterir. Vakıf ve dernekler topluma yararlı bir hizmet geliştirmek için kurulmuş yasal topluluklardır ve herkese yardım etmek için kurulmuşlardır.

Anlam ve içerik bakımından kitle örgütlerinden ayrılırlar. Sivil toplum kuruluşlarının önemli bir kısmı güdümlü bir yapılanma içerisinde belli merkezlere bağlı çalışmaktadırlar. Fakat buna karşın kitle örgütleri ise, adı üstünde, kitlelerin ürünü, sesi ve gücüdürler. Bu ürün, ses ve güç, demokratik ilkelerin örgütlenmenin omurgasına yerleşmiş olmasından meydana gelir. Burada sözü edilen demokrasi halkın doğrudan demokrasisidir. Yani halkın kendi örgütü içinde, kendisini ifade edebilme özgürlüğüdür.

Kitle örgütü, bünyesinde belirli bir toplumsal sınıfı veya çeşitli toplum katlarından gelen, aynı meslekten kişileri veya toplumun aynı özelliğe sahip belli unsurlarını barındıran, ve temsil ettiği kitlenin ekonomik-demokratik hak ve çıkarlarını savunan örgütlere verilen isim. Çoğunlukla girişimcilerden oluşan bu toplumlar gönüllü olarak yardım etmek amacıyla çalışırlar.

Bizim dernekler federasyonu sadece eğlence için çalışmaya devam ettikçe Düzce’nin önemli okullarından Turgut Özal Anadolu Lisesi çelik binada eğitimine devam eder, tuvaletleri akar, müdürü, öğretmeni görevden alınır.

Özel eğitim görmesi gereken öğrencilere servis ihalesi yapılmaz, depremde hasar alan binalardan taşınan öğrenciler okula gidemez.

Kaç tane sporcumuz Avrupa’da başarı kazandı haberiniz var mı? Onları teşvik edecek ne yaptınız? Kaç öğrenci üniversite ve lise sınavlarında derece yaptı haberiniz var mı? Onları teşvik edecek ne yaptınız?

STK dediğin zaman masaya yumruğunu vurunca il bürokratı ve siyasiler bu yumruğun sesinden etkilenir ve doğru kararlara yönelirler. Tabi bizim STK’ların birleştiği dernekler federasyonundan masaya yumruk sesi yerine muhtemelen oyun havası sesi, yat gezisinde bardak sesi, kaşık sesi çıkacak.

AK Parti’nin değerli il başkanı, belediye başkanı ve milletvekilleri çok şanslısınız. Karşınızda ne muhalefet ne STK var. Kendi kendisine iktidar kendi kendinize muhalefet olabilirsiniz.

Muhtemel bu yazıyı okuyunca birileri beni arayacak ve tepki gösterecektir. Hiç aramayın benden söylemesi. Düzce’nin derdi ile dertlenmeyene kim olursa olsun bir gram saygım olmaz ve saygısızlık yaparım.

Size Valide Sultan Gemisinde bol eğlenceler dilerim. Bizler birkaç gazeteci olarak Düzce’de bazı işlerin yoluna girmesi adına mücadelemizi veririz.