Başsavcılık ve polis teşkilatının uyuşturucuyla mücadelede gösterdiği başarı, Düzce’de toplumda büyük bir yankı uyandırdı. Son dönemde uyuşturucu satıcılarına yönelik operasyonlar artarken, yakalananların sayısında ciddi bir yükseliş yaşandı. Ancak bu başarıyı asıl değerli kılan, "içici" kılıfı altında cezadan sıyrılma yönteminin artık eskisi kadar etkili olmaması.

Önceden küçük miktarda uyuşturucuyla yakalanan satıcılar, "kullanıcıyım" diyerek hafifletici nedenlerden yararlanabiliyor, adaletten kaçabiliyordu. Fakat şimdi, Başsavcılık ve emniyetin kararlılığı sayesinde bu yöntemin suistimal edilmesinin önüne geçildi.

Nasıl geçildi?

Öncelikle bu işte kararlılık önemli. Uyuşturucu satan kişilerin, uyuşturucu sattıklarının en iyi şekilde kanıtlanması gerekiyor. Bu aşamada fiziki ve teknik takip gerekiyor ve bu durum aylarca sürebiliyor. Takip süreci içinde de Düzce Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından emniyet güçlerine tüm kolaylıklar sağlanıyor.

Ülke genelinde de Düzce’deki uyuşturucu ile mücadele konusu dikkat çekti ve başarı noktasında Düzce üst sıralara yükselmeye başladı.

Artık küçük miktarla yakalanan torbacılar da ciddi şekilde cezalandırılmakta ve bu durum, sokaklarımızı zehirleyenlerin sayısında gözle görülür bir azalma sağlamakta. Bu kararlı tutum, Düzce halkının güvenini artırırken, gençlerimizi uyuşturucunun pençesinden uzak tutmak için de umut veriyor.

Bu mücadelenin en etkileyici yanı, vatandaşların konuya gösterdiği hassasiyet ve destek. Toplum, çocukları ve gençleri hedef alan bu tehlikeye karşı artık daha bilinçli ve duyarlı. Emniyet güçlerinin operasyonlarına, mahalle halkının da desteği eklenince, uyuşturucu satıcılarının hareket alanı her geçen gün daha da daralıyor. Bu durum, Düzce’de uyuşturucuya karşı verilen savaşın yalnızca bir emniyet meselesi olmadığını, aynı zamanda bir toplum meselesi haline geldiğini gösteriyor.

Başsavcılığımız ve polis teşkilatımıza olan desteğimizi belirtirken, bu mücadelenin sürdürülebilirliği için toplumsal dayanışmanın da önemini unutmamalıyız. Sivil toplum kuruluşları, yerel yönetimler ve vatandaşlar olarak, gençlerimize daha sağlıklı bir gelecek sunmak için üzerimize düşeni yapmak zorundayız.

Zorundayız çünkü, Düzce’ye gerçekten uyuşturucu muhabbeti hiç yakışmıyor. Hele kimyasal uyuşturucu aldıktan sonra gençlerin sokaklardaki içler acısı haline yürek dayanmaz. Hepimizin evladı, yeğeni, kardeşi veya akrabası var. Acaba bu gençleri zehirleyen şerefsiz takımı kendi çocuklarını aynı şekilde görmek isterler mi?

Ama emin olunki artık polisten kaçış yok. 1 gram uyuşturucu ile yakalanan şerefsiz torbacılarda tutuklanıyor 10 kilogramla yakalanan da. İnşallah kökü kazınır. Bunun içinde ise topyekun mücadele konusunda halkın desteğinin alınması şart gibi görünüyor.

Kimse size tutup bu adamları dövün, öldürün demiyor. Kanun gereken cezayı verecektir. Sizin yapmanız gereken çocuklarınıza dikkat etmek. Değişik tavır ve davranış içine giren çocukların aileleri tarafından incelenmesi ve bu konuda dikkatli olması isteniyor. Gerisi çorap söküğü gibi gelecektir.

Uyuşturucu satacak kimseyi bulamayan şerefsiz torbacılar bu kez yavaş yavaş piyasadan silinecektir.

Gelin bir bunu birlikte başaralım. Düzce’yi bu şerefsiz yapıdan kurtaralım. Çocuklarımız, gençlerimiz güvende olsunlar, biz ailelerin gözü arkada kalmasın.

Çünkü emin olun sonları ya cezaevi ya mezarlık. Su testisi su yolunda kırılır.

Kalın sağlıcakla..