Düzce İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından dişe dokunur bir proje geliştirilmiş.

Adı : KİSAMU her ne kadar Japon bir karakter ismi gibi görünse de oldukça ince düşünülen bir isim. Kitap, sanat ve müziğin kısaltılmasından ortaya çıkmış. Şahsen bende ilk duyduğumda ne diyor yine bunlar dedim. Ama projenin içeriğine baktığımda gerçekten çok önemli olduğunu ve desteklenmesi gerektiğini anlamış oldum.

Dijital terör çocukların, gençlerin hayatlarına girmiş durumda. Bildiğiniz gibi sonu hiç iyi olmayan sonuçlara neden oluyor. Dijital ortamdan etkilenen çocuklar ve gençler cinayet işlemeye dahi sürüklenebiliyor. Bağımlılık becerileri artıyor. Bağımlılık sadece (sağlığa zararlı) sigara veya uyuşturucuyu kapsamıyor. Dijital bağımlılık en az bunlar kadar tehlikeli.

Günümüzde teknolojinin hızlı gelişimi, hayatımızı birçok yönden kolaylaştırmış olsa da özellikle gençler arasında dijital bağımlılığa yol açarak olumsuz sonuçlar doğurmuştur. Çocuklar ve gençler saatlerini ekran başında geçirirken, sosyal medya platformlarında kaybolup gidiyor ve bu da onların zihinsel, duygusal ve sosyal gelişimlerini olumsuz yönde etkiliyor. Bu noktada, gençleri dijital bağımlılıktan kurtarıp kitap okumaya ve sanata yönlendirmek, toplumun sağlıklı bireyler yetiştirmesi adına büyük bir önem taşıyor.

Dijital Bağımlılığın Olumsuz Etkileri

Dijital bağımlılık, öğrencilerin eğitim hayatını ve sosyal ilişkilerini doğrudan etkileyen bir sorun haline gelmiş durumda. Sürekli çevrimiçi olma isteği, öğrencilerin derslere odaklanma yetilerini zayıflatırken, aynı zamanda yaratıcılıklarını ve eleştirel düşünme becerilerini de köreltiyor. Ayrıca, uzun süre ekran karşısında kalmak, öğrencilerin fiziksel sağlıklarını da olumsuz yönde etkileyerek, hareketsizlik, göz yorgunluğu ve uyku düzeninde bozukluklara yol açabiliyor.

Kitap Okuma ve Sanatın Gücü

Kitap okumak ve sanatsal etkinliklerle ilgilenmek, gençlerin kendilerini ifade etmelerine, dünyayı daha geniş bir perspektiften görmelerine yardımcı olur. Kitap okuma alışkanlığı, gençlere bilgiye ulaşma ve anlamlandırma becerisi kazandırırken, aynı zamanda dil yeteneklerini geliştirir. Sanat ise, gençlerin estetik duygularını, yaratıcılıklarını ve eleştirel düşünme becerilerini güçlendirir. Resim yapma, müzik dinleme, tiyatro izleme gibi sanatsal aktiviteler, onların duygusal zekalarını artırır ve kendilerini ifade etme kapasitelerini geliştirir.

Aile ve Eğitimcilerin Rolü

Aileler ve eğitimciler, çocukları ve gençleri dijital bağımlılıktan kurtarıp kitap okumaya ve sanata yönlendirme sürecinde önemli bir rol oynar. Aileler, evde teknoloji kullanımına sınırlar koyarak, çocuklarının kitap okuma alışkanlığı kazanmasına destek olabilir. Aynı şekilde, eğitimciler de öğrencileri kültürel etkinliklere katılmaya teşvik edebilir, okullarda kitap okuma saatleri düzenleyerek bu alışkanlığın temellerini atabilir.

Dijital Dünyadan Uzaklaşarak Gerçek Dünyayı Keşfetmek

Günümüz gençleri, dijital dünyaya o kadar çok bağlı ki gerçek dünyadaki güzellikleri, sanatın derinliklerini ve edebiyatın zenginliğini keşfetmekte zorluk çekiyorlar. Dijital bağımlılıktan kurtulmanın yolu, gençlere kitap okumanın ve sanatsal etkinliklerin sağladığı içsel zenginliği sunmaktır. Kendilerini ifade edebilecekleri, yeteneklerini ortaya koyabilecekleri, eleştirel düşünmeyi ve empatiyi öğrenebilecekleri bir alan sağlamak, gençleri dijital dünyanın geçici cazibesinden uzaklaştıracaktır.

Sonuç

Gençleri dijital bağımlılıktan kurtarıp onları kitap okumaya ve sanata yönlendirmek, uzun vadede toplumumuzun kültürel seviyesini yükseltecek, daha sağlıklı ve bilinçli bireylerin yetişmesini sağlayacaktır. Ebeveynler, eğitimciler ve toplum olarak üzerimize düşen, gençlerimizi dijital dünyanın sınırlarından kurtarıp onları kitapların ve sanatın büyülü dünyasıyla buluşturmaktır.