WhatsApp Hattı
WhatsApp Haber İhbar Hattı

05362004002

Muzaffer Fırat

Muzaffer Fırat
Muzaffer Fırat
Tüm Yazıları
VAY SEN KİLİSE NİYE AÇARSIN!!
16.10.2023

 

Osmanlı Devleti’nde Islahat Fermanı’nın ilanına kadar şer‘î hukuk doğrultusunda yeni kilise ve havra inşası yasaktı. Mevcut olan mabetlerin aslına uygun olarak tamiri veya yeniden inşası ise Sultanın onayına bağlı idi. Ayrıca, tamir esnasında binanın yükseltilmesi ve genişletilmesi yasaktı. Sonradan ihdas edilen mabetlerin ve aslına uygun olmadan tamir edilen kısımların yıkılmasına dair pek çok örnek mevcuttur. Ancak, bu sıkı kurallara rağmen, gerek Osmanlı döneminde kurulan şehirlerde, gerekse sulhen veya anveten fethedilen şehirlerde dahi yeni kilise ve havralar inşa edilmiş ve bunların bazıları ayakta kalmayı başarmıştır. Ayrıca, 16. ve 18. yüzyıllarda özellikle Rumeli’de köylerde ve kırsal kesimlerde yeni kiliseler ve hatta manastırlar yapılmıştır. Bunların inşasına Sultanlar tarafından resmî izin verildiğine dair herhangi bir örnek yoktur, ancak yeni kilise ve havraların zaman içinde meşrulaştığı görülmektedir. Bu tür yeni mabetlerin inşasına nasıl izin verildiği ve devamına göz yumulduğu meselesi bu çalışmanın başlıca problematiğini teşkil etmektedir. Çanakkale’de de 17. ve 18. yüzyıllarda Rum ve Ermeni kilisesi ile bir Yahudi havrası zuhur etmiştir. 1852’de ise ruhsatsız olarak bir Katolik kilisesi yapılmıştır.

Yard. Doç. Dr.Aşkın Koyuncu Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Tarih Bölümü öğretim görevlisi iken Osmanlı Devleti’nde Kilise ve Havra Politikasına Yeni Bir Bakış: Çanakkale Örneği isimli kitabında böyle yazmış.

Onlar Yahudiler bugün cami bombalayıp yıktılar...

Bizde bugün onlara hristiyanlara kilise açtık...

Bu konuda bir ilki Recep Tayyip Erdoğan gerçekleştirdi.

Bu minvalde sosyal medyada bir sürü yazı ve görsel var.

Bu güzel vatanda bir sürü genç Hristiyan ateist olur iken kimsenin sesi çıkmıyor. Ama Ülkenin Cumhurbaşkanı ki bu cumhuriyette değişik dinlere  mensup binlerce  vatandaşı  olan bir ülke ve bu dinlerin geçmişine vatanlık etmiş bir coğrafya.

Bu konuda Cumhurbaşkanı 72 millet onlarca dine mensup milyonlarca insanın ibadet özgürlüğünü de gerçekleştirmesi gerekir. Bunun da teminatı.

Fakat burada sıkıntı şudur bence.

Pazar günü bu yeni kiliseye gidin çocuk, yaşlı, erkek, bayan herkes ibadet etmeye gelmiş.

Dolup taşıyor.

Başka günlerde de gidin ziyaret edin bir canlılık var.

Bizim camilerimiz Cuma günün haricinde mahsun. Bazı köy camileri yetim.

Tayyip Erdoğan bu yeni açılan kilisenin yapımına sessiz sedasız onay verip eskisi gibi açtırabilirdi.

TRT ‘de bir belgesel izliyorum.Mardin’de bir kilisenin anahtarı ile papaz şifaya sebep olduğunu konuşamayan bebeklerin gelip bu anahtarı ağızlarını değdirdiklerinde kısa süre konuştuklarını bundan Müslüman ailelerin dahi faydalandığını anlatıyordu papaz görevli.

Yani kadim topraklar binlerce yıllık tarihi ile farklı dinlere vatanlık yapmaya devam ediyor.

7 Haziran 2015 Pazar günü yapılan Milletvekili Genel Seçimi sonuçlarına göre  AKP, CHP’den 1’er %10 seçim barajını aşıp TBMM’ye girmeye hak kazanan HDP’den ise 2 Hristiyan aday seçilerek meclise girmeye hak kazandı.

TBMM’nin yeni döneminde HDP İstanbul adayı işadamı Garabed (Garo) Paylan ve Mardin Adayı Avukat Erol Dora, CHP İstanbul adayı avukat Selina Özuzun Doğan, AK Parti’den İstanbul adayı gazeteci Markar Esayan milletvekili seçilerek meclise girmeye hak kazanmış idi.

https://www.ermenihaber.am/tr/news/2021/10/01/T%C3%BCrkiye-O%C4%9Fuzhan-Asilt%C3%BCrk-Durmu%C5%9F-Durduyan/216628

Hatta milli görüşün Erbakan’dan sonraki manevi lideri bile eski bir ermeni vatandaşımız olduğunu ermeni haber isimli site aşağıdaki gibi haberleştirmiş.

Ermeni asıllı Oğuzhan Asiltürk / Durmuş Durduyan hayatını kaybetti.

Saadet Partisi'nin kurucuları arasında yer alan Oğuzhan Asiltürk, Necmettin Erbakan'ın ölümünün ardından Saadet Partisi'nin Yüksek İstişare Kurulu başkanlığına seçilmiş idi.

Türkiye Akpartili  eski milletvekili Fevzi İşbaşaran, Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk hakkında çarpıcı bir iddia paylaşmıştı.

İşbaran, Asiltürk'ün 34 yaşında isim değişikliğine gittiğini belirterek gerçek adının 'Durmuş Durduyan' olduğunu açıklamıştı. İşbaşaran 52 yıl önce yapılan isim değişikliği ile Oğuzhan Asiltürk'ün siyasi kariyerinin birden bire yükselişe geçmesine dikkat çekmişti.

Yani bizim bildiğimizden fazla bu ülkede ismini değiştirmiş Müslüman görünen ama Müslüman dahi olmayan Türkiye  vatandaşı var.

Gelen göçmenler içerisinde Sadece Suriye’den gelen Düzce’de Hristiyan 35-40 aileden bahsediliyor.

Hatta Düzce’de dahi isimlerini değiştiren Ermeni kökenli zengin aileler var.

Bu nedenle kimse kimseye kızmasın.

Bir yerden milletin ağzına sakız verelim çiğnesin minvalinde yapılan kara propaganda olarak görüyorum.

Tayyip Erdoğan’ı buradan vurmak vicdansızlıktır.

Cumhuriyet tarihinin ilk kilisesini de açmak yine Recep Tayyip Erdoğan’a nasip olmuştur.

Bunu ben Recep Tayyip Erdoğan’ın büyük ve unutulmaz bir devlet adamlığının sonucu olarak görüyorum.

Ayasofya’yı da ibadete açmak yine kendisine nasip olmuştur.

İsteseniz de istemeseniz de beğenseniz de beğenmeseniz de Recep Tayyip Erdoğan bir Dünya lideridir.

Ve bu ülkede 100 yıldır bu dini inanç faktörleri barış içerisinde yaşayıp gidiyoruz.

Kimse kimsenin dinine karışmasın. Tamam camii yapalım yaptıralım. Ama Müslüman olmayan çok insanız var. Bunu da görelim..

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Düzce Son Haber (duzcesonhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.