Emeklilerin ihtiyacı bir kereye mahsus 5 bin TL sus payı değil bedelini peşin ödediği ve hak ettiği insani yaşamı için gerekli olan maaşının gerçek enflasyon oranında arttırılmasıdır.” demek isterdim ama emekliler onların hakkını savunduğumuzda ‘’Türkiye’yi bölemeyeceksiniz ezanları susturamayacaksınız bayrağı indiremeyeceksiniz!’’ diye bana kızıyor.

Bende bir kendinden çalışan emekli olarak kendime kızıyorum. Kendi kendime söyleniyorum.

Memura seyyanen 8 bin lira zam yapıp en düşük memur maaşı 30 bin lira olması normal değil 7,500tl emekli maaşı da normal değil.

Hiç kimse asgari ücretlilere 11.500 tl maaş ile nasıl geçindiğini sorgulamıyor.

Asgari ücret en düşük memur maaşının en az yarısı kadar olması dahi ayıptır.

O yüzden ben emeklilerle çok sevdikleri iktidar arasına girmeyeyim diyeceğim ama gireyim.

Ha bir de diyelim 7500 TL emekli maaş alıyorsunuz açlıktan ölmemek çoluk çocuğunuza ekmek getirebilmek için bir yerde çalışıyorsunuz size bu 5000 TL’yi de vermiyorlar niye çalışmak suç olmamalı.

Bu durum insan haklarına bence aykırıdır.

Bunun çok ötesinde ayıptır.

Günahtır.

Bir de bizim anlı şanlı muhalefetimiz var.Dikkat ederseniz demokrasi şöleni adı altında düştüler birbirlerine.

Emekliye bir tutam hayırları yok.

Fiili olarak çalışan emekliler  SSK veya Bağkurlu çalışanlar her ay devlete hem prim ödeyecekler hem de 5000 bin lira verilen ikramiyeyi de alamayacaklar..

Niye muhalefet yok. Muhalefet hemen bunu anayasa mahkemesine götüreceğim demeli.

Ya da muhalefet ana muhalefetim diye ortaya çıkmamalı.

Bence bu ülkeye yeni bir siyasi parti gerekiyor.

Bağımsız ve hür insanlar partisi.

Hedefi emekli ve asgari ücretlilerin düşüncelerini meclise yansıtıp sözcüsü olmalıdır.

Yoksa asgari ücretliler ile emeklilerin bir sahibi yok.

Varmış gibi görünüyorlar ama yoklar..

Mevlana'nın ünlü sözü "ya olduğun gibi görün ya göründüğün gibi ol"un başkalaşarak kamyon yazısı olmuş hâlivardır.

Ya olduğunuz gibi görünün yada göründüğünüz gibi olun bence bu zamanlarda emeklinin gözüne görünmeyin.