Günümüzde her yerde genel bir algofobi, acı korkusu hâkim. Algofobi yalnız acı verici duyuma karşı değil, aynı zamanda acı verici duyum meydana getirebilecek her şeye karşı duyulan aşırı bir korku. Normal bir insanda görülenden çok daha anormal ve sabit haldedir.

Acı toleransı da hızla düşmekte. Algofobi sürekli bir anesteziye yol açtı. Acı yaratacak her durumdan kaçınılıyor. Aşk acılarına bile şüpheyle bakılmaya başlandı artık. Algofobi toplumsal alana da uzanır. Acı verici tartışmalara yol açabilecek çatışma ve fikir ayrılıklarına ve çatışmalarına giderek daha az yer verilmektedir.

Algofobi siyasete de yansır. Uyum ve uyuşma baskısı artar. Siyaset palyatif bir alana yerleşerek her türlü canlılığını yitirir. “Alternatifsizlik” siyasi bir ağrı kesicidir. Muğlak “orta yol” palyatif bir etki gösterir. Tartışmanın ve daha iyi savlar uğruna mücadelenin yerini sisteme uyma baskısı alır. Demokrasi-sonrası bir toplum yapısı yaygınlaşmaktadır. Bu palyatif bir demokrasidir. Palyatif siyaset acı verebilecek keskin reformlar ya da vizyonlar oluşturmayı beceremez. Bunun yerine sistemik bozukluk ve kırıklıkların üzerini örtmekle kalan kısa süre etkili ağrı kesicilere başvurur. Palyatif siyasetin acıya cesareti yoktur. Böylece her şey eskisi gibi devam eder.

Geçen Ankara’da doğuya, Irak’a, Suriye’ye ticaret yapan bir dostun ile konuştum.

Doğuda daha önce görmediğim bir durum var. PKK’nin beli kırılıp etkisini yitirdiği için halk acayip tırsmış durumda. Eskiden milletin sesi biraz gür çıkardı. Bu kaybolmuş. Millet ya sindirilmiş yada ne yapacağını şaşırmış.

Doğuda da konuştuğum insanlar Suriyelilerin ve Iraklıların, Afganların durumunu gören halk oturalım oturduğumuz yerde der gibi bir halleri var. Bu devlet varsa biz varız yoksa bize kim bakacak demekteler. Su bedava. elektrik bedava. Ekmek elden su gölden yaşayıp gidiyoruz.

Ama ne hikmetse tamam HDP’ye oy vermeyelim ama kime verelim bunu tartışıyorlar..

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki, AK Parti'den vazgeçen olmadığını söyledi.

AK Parti'ye kırgınlık nedenlerini incelediklerini belirterek, "Antalya, Ankara, Adana, İstanbul ve Mersin gibi büyükşehirlerde, ‘AK Parti’ye neden kırgınsınız?’ diye sorduk.

Geçenlerde Düzce’de de bir kişi bir röportaj yapıyordu. Ondada ilginç cevaplar vardı.

İstanbul’da birinci sırada Suriyeli sığınmacılar, ikinci sırada ekonomik meseleler, Ankara’da da birinci sırada ekonomik, ikinci sırada Suriyelilerle ilgili meseleler çıktı. Biz şimdi bunları birebir takip ediyoruz.

 ‘Ben artık AK Parti’den vazgeçtim’ diyen yok. ‘Ümidiniz yok mu AK Parti’den? Vaz mı geçtiniz?’ diye soruyoruz, asla ‘evet’ cevabı yok.

‘Bu sorunları kim çözecek’ diye soruyoruz, yüksek oranda ‘AK Parti çözecek’ diyorlar." dedi.

Cumhurbaşkanlığı seçimleri konusuna da değinen Özhaseki, "Cumhurbaşkanımızın ismiyle yapılan anketlerde, çok açık ara Cumhurbaşkanımız önde. Yüzde 50’yi çok rahat geçebiliyoruz." diye konuşuyor.

Özhaseki çok doğru söylüyor. Nedeni de maalesef dolarla milletvekili olunan bir partiden umut yok.

Millet acıdan ne dediğini, bilmiyor diyeceğim ama bunlardan bize hayır yok deyip duruyor.

Muhalefete bakıyor bunlardan bir cacık olmaz diyor.

Ülkemizde bir araştırmada %65’i hayatında 1 defa AK Parti’ye oy vermiş. Bunlar elimizdeki imkanlar gitmesin diye verebilir mi bilemiyorum.

Ama ben vazgeçtim. Dolarla milletvekili olunan, millet vekili veya partide görev almak için kırk takla atılan ve acılı eşin ifşa ettiği konuşmalardan sonra bırak tuvalet terliği gelse bu CHP’nin baş olduğu yedi bilinmez ve PKK’nın desteklediği bir sistemden bu ülkeye bir fayda gelmeyeceği için bende AKP den vazgeçmiştim.

Şimdi tekrar AK Parti’ye terliği değil kalem koysa aday bu millet oy verecektir.

Niye mi bu muhalefet yok? Bu muhalefet benim tüm ümidimi kırdı. Bir ülkede palyatif muhalefet var ise palyatif demokrasi ve palyatif siyaset mecburi harekettir.

Palanlarından muhalefetsizlik damlayan bu muhalefetten medet ummak ölüden medet ummak gibi bir durum.

Mecburi istikamet çalışan kazanıyor, çalışınca oluyor..

Durmak yok yola devam diyor millet.

Ama bu durumu hor kullanmamak lazım milletin sağı solu belli olmaz