Ukraynalı kadın mültecileri kabul edelim paylaşımı twitterde şu an Türkiye’de trend.

"Ukraynalı kadın mültecileri kabul edelim, şakalarınızı alıp defolun. Bu espri yapma telaşınız tiksinti verici... Hatta bu espri yapanların çoğunluğu erkekler.

Savaş çıkınca cephede hep erkekler oluyor. Bunlar kadınlarının arkasına saklanıp eşinin yüzüne konuşamayıp arkasından iş çeviren korkaklar demiş bir hanımefendi.

Düşün kadınların yakasından... Savaşın en kırılgan gruplarından biri olan kadının bedeni üzerinden gündem oluşturmanızdan utanç duyuyoruz.

Yapacak başka espri kalmadı da bula bula bu iğrenç espriden medet mi umuyorsunuz?

Yapmayın ortamın dili bir gün gelir sizi de bulur.

Savaşa hayır diyebiliyorsanız insansınız.

Yıllar önce Üstat Kadir Mısıroğlu ‘’Bunu göreceğiz. Rusya Ukrayna'ya saldıracak.. (2014)’’Kırımdan sonra Ukrayna ve korkarım daha sonra Azerbaycan’ı Rusya işgal edecek. Buralarda ciddi enerji yatakları var.

Yani bugün bu yanlışa karşı durmaz isek yarın soydaşlarımıza daha sonraki gün başımıza gelebilir..

Bağımsız bir devlet olan Ukrayna’nın işgal edilmesine Avrupa göz yummak zorunda. Çünkü rus gazı keserse ekonomi durur. Sanayi çöker. Soğuktan donarlar.

Türkiye'den Ukrayna'nın farklı şehirlerine her gün yaklaşık 20 uçak kalkıyordu. Uçağın haricinde karayoluyla gitmeyi tercih edenler de var. Peki Türkleri, Rusya ile fiili olarak savaş içinde olan ve dünyanın en tehlikeli turizm destinasyonları arasında gösterilen Ukrayna'da ne çekiyor? Kimler Ukrayna'ya gidiyor? Gidenler ne yapıyor?40 bin Türkiyeli Ukrayna’da ne yapıyor. Orada okuyan veya iş yapanları tenzih ederek yazmak hep turistik gezmeye tarihi ve doğal güzellikleri(!)görmeye gidiyorlar.

Bizim  beyaz Türklerin en çok sevdiği 3 ülke. Kıbrıs, Ukrayna, Tayvan. Tayvan’da Çin tarafından Rusya’nın Ukrayna’yı işgal ettiği gibi işgal edilmek isteniyor.

Kıbrıs’ta Sedat Peker’in kumar listesinde ismi olan Düzceli ,Bolulu 5 erkek ve 1 hanımefendi var. Kimse de gündem olmadı. Çünkü isim benzerliği dolayısı ile kimsenin dikkatini çekmedi. Âmâ içlerinden 1 tanesi bir ortamda şu kişiler diye bir iş insanına bahsettiğini o iş insanı söyledi. Ayrıca Kıbrıs’a giden herkes bir şekilde kayıt altına alındığını yarın öbürsügün şantaj amaçlı kullanılmayacağını kimse garanti  edemez.

Bu nedenle Kıbrıs tehlikeli olmaya başladı. Halil Falyalı suikastı sonrası biraz daha tehlikeli ve gündem oldu. Tayvan uzak. Kala kala Ukrayna kaldı. Orada da savaş patlamış durumda.

Şimdi gelelim tekrar esas konumuza .Kadın bedeni üzerinden istismarı bırakıp savaştan ve sürgünden medet umanlara bir sözümüz var. Savaş  yanı başınızda. Ve 40 yıldır kapımızı çalıyor. Hatta bazen içeri girip misafir oluyor. Millet kanı ile canı ile bu davetsiz misafiri kovuyor.

Biraz aklımızı başımıza toplayıp Cuma Namazı sonrası Savaşa hayır sloganları ve gösterileri yapılmaz ise savaş çok yakın.

Bu 3. Dünya Savaşı nereye ne zaman sıçrayacağı belli olmaz..