Ahmet Davutoğlu, Kayseri’deki esnaf gezisinde bir vatandaşın, “Biz seni sevmiştik. Ta ki yol arkadaşına ihanet edene kadar” tepkisiyle karşılaşıyor.

Başka bir zaman Partisinin Sivas il binasının açılışına katıldı. Burada vatandaşlara hitap eden Davutoğlu'na "Davanı neden bıraktın" diyen bir vatandaş tepki gösteriyor.. Daha buna benzer 100'lerce tepki var.

Fakat galiba insanları yaralayan üzen kıran Ahmet Davutoğlu’nun parti kurması değil "Biz seni seviyoruz. Ancak İYİ Parti, CHP ve HDP ile birlik olursanız hiç gözümüzde yoksunuz. Onlarla birlikte olursanız size oy vermeyiz" sözlerini duymalı.

Davutoğlu ise vatandaşa, "Merak etme, biz milletle beraberiz" cevabını veriyor.

Milletle birlikte olsanız millet ittifakında %0,05 dolgu olmak için gayret sarf etmezsiniz.

Gelecek partisi dese ki yeni bir heyecan yeni bir aşk ile çıktığımız yolda 20 senede yapılan hastaneler ve yollardan daha fazla hastane yol yapacağım. Doları TL ile eşitleyeceğim. Veya şu kadar fabrika açıp şu kadar gence insana iş imkanı sağlayacağım dese millet için bir gayreti var dersiniz.

Bir Muhsin Yazıcıoğlu tavrı ve duruşu bekliyor insan. Muhsin Yazıcıoğlu’nun bir güne bir gün Alparlan Türkeş’e bir sözünü duydunuz mu? O meşhur sözü "Üç günlük dünyada fırıldak olmaya gerek yok" derken şehadetinden sonra bile halen rahmet ile yad edilir ve örnek gösterilir.

Tarafını hiçbir zaman namlusunu millete dönen tanka selam durmam diyerek göstermiş bir Anadolu evladı.

Ama tüm derdi Recep Tayyip Erdoğan gitsincilerle birlikte olup sonrada tarihteki diğer siyasi partiler çöplüğünde yerini almaktan başka bir işe yaramayacak hırs ve intikam ile kurulmuş bir parti olarak görüyor milletimiz. Veya Akparti’ye hatta Recep Tayyip Erdoğan’a gönül ve  oy veren seçmenler.

Hepimiz İbrahim peygamberin ateşe atılmasını biliriz. Ateş için odunlar taşındı. Oraya odun götürmek için odun yüklenen develer, odunların İbrahim'i yakmak için taşındığını bildiklerinden, sırtlarındaki yükü yere düşürürlerdi, götürmek istemezlerdi. Bundan ötürü İbrahim, onlara hayır duada bulunurdu. Ancak katır, hırsla ve gönülden odun taşımıştı. İbrahim, katırlara lanet etti. Bu odunlar bir yıl boyu taşındı. İbrahim'in ateşe atılacağının bütün ülkede bilinmesi ve halkın orada hazır bulunması için iş uzatıldı. Beli bükülmüş ihtiyarlar, hastalar sürüne sürüne giderler, dağdan sırtlarında birer, ikişer odun getirirlerdi.

Milletimiz kime hayır dua edeceğini kime lanet okuyacağını bilir.

Yine bir hadisi şerifte söyle bir durum aktarılır.

"Aişe’nin yanına girmiştim. Odasında yere konulmuş bir mızrak gördüm. 'Ey müminlerin annesi! Bununla ne yapıyorsun?' diye sordum. Şu cevabı verdi: 'Biz bununla şu kertenkeleri öldürüyoruz. Çünkü Resûlullah bize bildirdi ki, İbrahim ateşe atıldığı zaman yerdeki bütün hayvanlar ateşin sönmesine katıldı, sadece kertenkeleler katılmadı. Dahası o, ateşi yanması için üflüyordu. Bu sebeple peygamber bunun öldürülmesini emir buyurdu.' "(İbn-i Mace,3231)

Yaşadığımız toplumlara bakıldığında, bir kısım insanlar bedenleriyle kıbleye yönelirlerken; konuştuklarında ise kalplerinin Washington’a yönelik olduğu görülmektedir. İşte bu inanç arızalarıyla bir araya gelip yığınlar oluşturanların; ateşe üfleyen kertenkelelerden hiçbir farkları yoktur. 

 Ne ki, kertenkele bir misaldir, zira o günahsız bir hayvandır ve onun için cennet veya cehennem yoktur. Ancak insan için, hem hesap kitap, hem Cennet hem de Cehennem vardır…

Bu siyasi partiler için milletin vicdanı en büyük mahşerdir.

Saadet partisinin İstanbul seçimlerinde takındığı tavrın çoğu milletimizde anlatılmaz acılar bıraktığını hatta bu nedenle Rahmetli Erbakan’nın aziz hatırasına küsecek kırılacak darılacak duruma gelen nice Milli Görüş gönüllüsü bilirim.

Onun için zamane insanının dünyevileştiği, gölgeden adamların el üstünde tutulup; Hakkı savunanların dışlandığı bir dünyada; İslam’dan başka hayat nizamı tanımayan Müslümanların, zamanın az olduğu ve yola oturmuş olan şeytanların çok olduğunu hiçbir zaman unutmamaları gerekmektedir… 

Bize düşen karınca misali yangının sönmesi için karınca misali ateşin sönmesi için su taşımak olmalı, veya deva misali sırtımızdaki odunları atmak olmalı.

Lanetli katırlar gibi iştahla Hz.İbrahim’in ateşine odun taşımaya gayret edenler bilmelidir ki.

Biz çalışacağız karınca misali ve Allah’a sığınacağız. Ateşin de odununda devenin de sahibi her şeyi doğru bilir.

Rabbim! Cümle Müslümanları, çağdaş Nemrutların yaktıkları fitne ateşinden muhafaza eylesin!...

Onun ateşine odun taşıyanlardan eylemesin.

Bu arada kendi kendini ateşe atanlara da akıl fikir versin