Sosyal medyada İzmir’de ve Bodrum’da hiç hizmet almasak da, ortalık çöp dağları dolsa dahi, deniz koksa sular akmasa dahi belediyemiz CHP’li olsun taştan olsun modundalar.

Ve yıllardır CHP seçmeni hiç partisini satmadı.

CHP, AKP’nin elinden 3 büyükşehir ve 7 il merkez belediyesini almayı başardı. Bursa, Balıkesir ve Denizli büyükşehir belediyeleri ile Kırıkkale, Afyonkarahisar, Uşak, Giresun ve Zonguldak il belediyeleri, bunlardan bazıları.

CHP, Cumhur İttifakı’nın ikinci büyük partisi MHP’den de 1 büyükşehir (Manisa) ve 4 il merkezini (Kütahya, Bartın, Kastamonu, Amasya) aldı.

Buna karşılık AKP, CHP’den Hatay Büyükşehir Belediyesini alırken MHP de Kırklareli’ni CHP’den aldı.

Yani CHP’li seçmen partisini kolay kolay satmıyor. Demek ki iyi hizmet alıyor. Söylenenlere kulak asmıyor. Dünya görüşüne her me pahasına olursa olsun sahip çıkıyor.

DEM’li seçmende kolay kolay partisini hiç değiştirmiyor.

Doğu Anadolu’da 3 Büyükşehir,7 İl 65 ilçe belediye başkanlığını kazanmış.

Bir Şırnak’ı kaybetmiş. Bunun nedeni de hükümetin güvenlik politikası nedeni  ile Doğu Anadolu’da bölgede yaşayan güvenlik personellerinin Şırnak’ta oy kullanmasıdır.

MHP elinde olan bir büyükşehir belediyesini ve 2 il belediyesi 23 de ilçe belediyesini kaybetmiş. Bir tek Kırklareli ni CHP den almıştır. 2004'ten beri CHP'li başkanların yönettiği Kırklareli Belediyesi’ni, MHP'nin adayı Derya Bulut kazandı. MHP, kentte son olarak 1999’da birinci olmuştu.

Kaybettiği belediyeler de Ak Parti seçmeni ortağına destek vermemiştir.

Seçmeni en sadık partiler DEM, CHP, MHP dir.

Seçmeninin en fazla cezalandırdığı parti Ak Parti’dir.

3 Büyükşehir,12 il ve 179 ilçeyi kaybetmiştir.

Kaybettiği yerlerde çoğu belediye MHP ye MHP ve Ak Parti ayrı ayrı girdiği için CHP aradan sıyrılarak kazanmıştır.

Ak Partinin kazanmadığı illerde kendi seçmeni sandığa gitmeyerek gidenlerde Ak Parti dışında kazanacak adaya vererek hem Ak Parti’yi cezalandırmış hem de partisini gitmeyerek uyarmıştır.

Kendi ilimiz Düzce’den örnek verelim.

2024 yerel seçimlerinde 137132 seçmenden 107360 kişi sandığa gitmiş.29772 kişi sandığa gitmemiş.%22 ye yakın seçmen sandığa gitmemiş.102525 geçerli oy kullanımı ile yaklaşık %5 oranında insan oyunu yakmış.

2019 seçimlerinde  114146 seçmenden 97505 kişi sandığa gitmiş. %15 sandığa gitmemiş. Sandığa giden 93973 kişi geçerli oy kullanmış. Yani %3 e yakın kişi oyunu yakmış.

Seçmen sayısı 5 yılda 22986 artmış.

Faruk Özlü 2024 seçimlerinde 40233 oy alırken 2019 seçimlerinde 44299 kişi oy almıştı.

Yani seçmen sayısı %20 artarken Ak Parti’nin oyu oranında %10 2019 seçimlerinin gerisine düşmüş.

Yani Ak Parti seçmeni hem sandığa gitmemiş. Hem gitmiş oyunu başkasına vermemiş yakmış.

Sandığa giden gitmiş tercihini değiştirmiş.

Ak Parti %47 den %40 oy oranı düşmüş. Hem de olması gereken oyu 55.000 oydan 40.000 oya düşerek 15.000 kişinin oyu buhar olmuştur. Ak Parti kendi oyundan Düzce%26 oy kaybetmiş bu oylar Yeniden Refah Partisi’ne gitmiştir.

Buda Düzce genelinde %13 oy ortalamasına tekabül etmektedir.

Bu Türkiye genel ortalaması ile örtüşmektedir.

Yani Düzce genel olarak Düzce’yi temsil etmeye devam etmektedir.

Buradan anladığım kimse partisini satmıyor.

Ama Ak Parti seçmeni CHP seçmeni kadar partisine ve davasına sadık değil.

MHP ve DEM parti seçmeni partisinin arkasında tapu gibi durmaya devam ederken olan İYİ partiye olmuş ve partisini satmış görünüyor.

Ak parti seçmeni de partsini satmış değil ama kazıklamış durumda. Hatta küsmüş durumda.

Ama Recep Tayyip Erdoğan’nın hatırına partisine destek veriyor. Ama sandığa gitmiyor, gidiyor oyunu yakıyor, gidiyor cezalandırıyor.

Peki bu gönül köprüsünü halen diri tutan Recep Tayyip Erdoğan’a bir şey olursa.

Recep Tayyip Erdoğan seçmeni Ak Parti’ye oy vermez.

Böyle devam eder ise bir satmaya çıksın iktidar değişiverir.

Bu arada Tezcan Solmaz’ın da yayınladığı Davut Güloğlu’nun Batum’da ki casinodaki fotoğrafı ile İmamınoğlu’nun Silivri’deki fotoğrafı hem Düzce’de hem Türkiye’de iktidarın ve belediyelerin değişime gitmeyeceği kanaatini güçlendirmektedir.

Ama 2028-2029 yılına genel ve yerel seçimlere giderken görünen tablonun ekonomi politikalarının değişme şartlarını zorlaştırdığını ve tencerenin her şeyi değiştirebileceğini düşünenlerdenim.

Onun için Faruk Özlü’ nün tekrar sahaya mahalle toplantıları ile inmesini Ak Parti’nin halkın arasına dönmesini önemsiyor ve doğru bir duruş olarak görüyorum.

Bir uyuyan Ak Parti Kadın kollarının uyanması gerekir ki Ak Parti’nin deyimi ile kale içeriden fethedilsin.

Yoksa Ak Parti şu an aksamakta topallamaktadır.

Gençlik kollarını hiç saymıyorum?

Nerede gören bilen duyan mı var? Gençler çok farklı düşlüyorlar ülkemizi..

Kalın sağlıcakla..