Almanya'da katıldığı bir söyleşiden dönen Can Yücel Baba'ya "Almanya'yı nasıl buldun?" diye sorarlar. Can Yücel Baba sinirle cevap verir "Nasıl olacak ulan, her şey öyle düzgün ki, insanın kafası karışıyor."

Yalan da değil.

Karmaşıklığa o kadar alışmışız ki, işimiz biraz yolunda gitse, yönümüzü kaybediyoruz.

‘’Parayı bulunca Ermeni işi,  Yahudi evi,  Türk ise eşini değiştirirmiş.’’ diye bir söz var.

Ya da bir parça gülsek, “Çok güldük. Bakalım başımıza ne gelecek?” diye tedirgin oluyoruz.

Kaygılı ve kaos dolu bir toplum olduk vesselam.

Memleketin yarısı hastanelik , yarısı hapishanelik.

Her işimiz yarım yamalak.

Her işimiz özensiz.

Sabah fırına gittim.

Sade poğaça kalmamış. Fırın sahibi “Peynirli poğaça var, vereyim mi?” diye sordu.

“Peynirli sevmiyorum.” dedim.

Sırıttı.

“Yok yok” dedi “Zaten adı peynirli poğaça. Arada bir denk gelirse, peynir koyuyoruz.” dedi.

Öğlen bir tavuk dürüm söyledim. Dönerciyi aradım ’’Usta dönerin içinde tavuk yok’’ deyince ‘’abi 60 gr içinde tavuk var. Dişinin kovuğuna kaçmış olmasın’’ deyince sustum.

Aziz Nesin’nin dediği gibi.

“Yaptığımız en iyi şey ayran. Ama onun da yarısı su.”

İBB soruşturmasında neler var neler.

Adrese teslim ihaleler düzenleyerek kamu zararına yol açma, gerçekleşmeyen ihaleler üzerinden dolandırıcılık yapma.

İBB’den ihale alan firmalardan hak ediş ödemeleri karşılığında rüşvet alma, imara aykırı yapılar için ruhsat verme karşılığında örgüt adına rüşvet toplama.

Naylon faturalar ve paravan şirketler aracılığıyla suçtan elde edilen gelirleri aklama, suç paralarını örgüte aktarma.

Değerli arazileri belirli iş insanlarına aldırarak örgüte maddi menfaat sağlama.

Hukuka aykırı şekilde kişisel verileri ele geçirme, KVKK’ya aykırı kullanım ve yayma.

Kaynağı belirsiz mal edinimi ve vergi kanunlarına aykırılık.

Örgütün çıkarları doğrultusunda kamuoyu oluşturmak amacıyla gazetecilere ve influencerlara maddi menfaat sağlama.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ndeki (İBB) yolsuzluk soruşturması kapsamında her geçen gün yeni bir skandal daha ortaya çıkarken  İmamoğlu yönetimindeki İBB, piyasada en pahalısı 5 bin-7 bin TL olan baretlere 10 bin 650 TL ödeyerek 5.000 adet kurtarma bareti satın aldığı ortaya çıkmış..

2016 yılında, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından, sergi, söyleşi, atölye ve sanat gibi kültür etkinlikleri yapılması şartıyla CHP'li Edremit Belediyesine tahsis edilmiş. Ancak bu tarihi yapının, dönemin CHP'li Belediye Başkanı ve İmamoğlu ailesinin yakın dostu olan Selman Hasan Arslan tarafından, Ekrem İmamoğlu'nun İBB Başkanı seçilmesiyle birlikte 2019 yılında İmamoğlu inşaata, Ekrem İmamoğlu'nun babası Hasan İmamoğlu'na 250 TL gibi sembolik bir rakamla kiraya verdiği anlaşılmış. İmamoğlu İnşaatın, kiracısı olduğu, 236 metrekare ve 53 metrekarelik 2 bağımsız bölümden oluşan toplam 290 metrekarelik tarihi yapıyı, alt bir sözleşme imzalayarak, İmamoğlu İnşaatın hafriyat işlerini yapan Tarhanlar İnşaat Sanayi isimli şirkete 60 Bin TL'ye kiraladığı ortaya çıkmış.

Yani iki örnekte bile insan söylemeden edemiyor.

Çalmayı dahi becerememişler.

Bu arada millet vekili maaşlarını konuşan kimse kalmadı.

2025 yılı Bütçesi'nde Cumhurbaşkanlığı ödeneği 2.856.000 TL olarak belirlendiğinden 2025 yılı Cumhurbaşkanı maaşının 238.000 TL olması beklenmektedir.

Milletvekili maaşına resmi olarak zam geldi. Ocak ayındaki enflasyon farkı eklendiğinde milletvekili maaşı 196.775 TL oldu.

İmamoğlu'na yakınlığıyla bilinen Murat Ongun'un Acarkent sitelerinde ultra lüks villada yaşadığı 300 bin TL aylık geliriyle bir yıllık 3 milyon 600 bin TL kira bedelini peşin ödediği ve 2023 yılındaki durum tespit tutanağı da ortaya çıktı.

Geliri aylık 350.000 tl.

Yani beyefendi hem Cumhurbaşkanı hem de milletvekilinden fazla kazanıyor.

Dikkat ettiniz mi kimse konuşulmuyor?  Burada esas sıkıntı yeme konusunda adaletli bölüşememişler.

Öyle de olunca herkes bir birini gammazlamış.

Ve İBB lağımı patlamış.

Esasen belediyelerin çoğu maalesef patlamışta herkes yediği ve yedirdiği için ses ve koku çıkmıyor..