WhatsApp Hattı
WhatsApp Haber İhbar Hattı

05362004002

Muzaffer Fırat

Muzaffer Fırat
Muzaffer Fırat
Tüm Yazıları
İNSAN DERDİ KADAR BÜYÜKTÜR YORGUN MÜCAHİT.
28.11.2024

 

Neşet Ertaş büyük usta demiş ki: İnsanın derdi ne kadar büyük olursa gülüşü o kadar sıcak olurmuş, o dert güzelleştirir yüreğini. Öyle derler, buralarda. O derdin büyüklüğü neye göre ölçülür biçilir bilmem ben. Fakat birinin gülüşünün sıcaklığını hissettim mi, anlıyorum ki derdi çok. Güzelleşmiş derdiyle.

Yeniden Refah Partisi genel başkanı yorgun mücahit Fatih Erbakan Tayyip Erdoğan yoruldu yaşlandı demiş.

Kimse aksini inkâr etmedikçe gerçek tektir. Tayyip Erdoğan 26 Şubat 1954 yılında doğmuş tam 70 yaşında.22 yıldır ülkenin başında.

Fatih Erbakan 1 Ocak 1979 yılında doğmuş. Benden iki yaş küçük. Yani 45 yaşında.

Cumhurbaşkanı ile aralarında 25 yaş fark var.

Fatih Erbakan cumhurbaşkanı Erdoğan için, “Aday olması kendisi için de külfet, yoruldu, yaşlandı” diyen Erbakan, bölücü terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan’ın TBMM’ye çağrılmasına kesin olarak karşı olduklarını söylemiş. Çözümün halkla yapılması gerektiğini kaydeden Erbakan, “DEM partililer bizi ziyaret etti. Anayasadaki vatandaşlık tanımının değişmesi, yerel yönetimlerin yetkilerinin artırılması ve anadilde eğitim olması gerektiğini söylediler. Yerel yönetimler ve anadilde eğitim müzakere edilebilir. Vatandaşlık tanımının değiştirilmesine karşıyız” diye konuşmuş.

Hepsi yanlıştır diyemem fakat Fatih Erbakan 45 yaşında fakat öyle yorgun, öyle bitkin, öyle yaşlanmış görünüyor ki kimse demiyor ki  71 yaşında 22 yıldır ülkenin, ümmetin, dünyanın derdini sırtlanmış taşıyan Erdoğan yaşlıda sen niye böylesin?

Neyi dert edindin de bu kadar çöktün yorgun mücahit.

Merdivenleri inerken bile ellerinde sanki 50 kg 2 kova su taşıyorsun da su kovadan düşmesin diye sanki robokop gibisin.

Bu 45 yaşında ki Fatih Erbakan halı saha maçı yapsa 70 lik Tayyip Erdoğan’ın maalsef performansına yetişemez gibi görünüyor.

Yoksa senin gençlik yıllarını da biliriz. Fatih Camiinde üniversitelilerin kaldığı yurda gelirdin. Kayıhan Yayınevinde Milli Türk talebe birliği eski başkanlarından rahmetli Burhanettin Kayıhan beyin yayın evini ziyaretinden ,hatta Milli Gazete’ye Milsan’a geldiğinde de tanırım sizi.

Zengin babanın artist oğluydun. Pamuklar içerisinde güller içerisinde büyüdün. BMW arabalar altında cirit atıyordun 20 li yaşlarda. Biz de bacılarımızın göz yaşını dindirmek için duvarlara ellerimizde yapışkanlı su bir fırça afiş asarken  zengin mücahitler afişlerde denildiği gibi ‘’Ayşe’nin göz yaşını kim silecek? ‘’sorarken biz buradayız diye kahkaha atıyordunuz..

Fakat bu ülkede babasının siyasi mirasını yiyen hiç kimse yürüyemedi. İktidar olamadı.

Erdal İnönü, Ahmet Özal, Aydın Menderes, Tuğrul Türkeş ne yaptılar, ne yapıyorlar şimdi?

Tayyip Erdoğan’ın evlatları da bugün parti kursa maalesef olmaz.

Liderlik anadan doğma ile olmuyor.

Ne kadar dertlerle yoğrulup mayalanırsan ne kadar derdin var ise o kadar büyük bir insan oluyorsun.

İnsan derdi kadar büyüktür. Yoksa baba mirası yemek omuzlarda bir yüktür Fatih Erbakan.

‘’Her bahar bir çiçek ile başlar’’ derdi rahmetli Necmettin Erbakan hocam.

"Lider olunur mu, yoksa doğulur mu" sorusu liderliğin kendisi kadar eski.

Kimi insanlar dışadönüklük, özgüven ve cesaret gibi, belli liderlik özellikleriyle doğmuş gibi görünse de bu özelliklere sahip olup da asla liderlik etmeyen birçok insan var.

Yani doğuştan gelen özellikler kişiyi tek başına bir lider yapmaz.

"Lider doğulur, olunmaz" sözü tanıdığımız veya birlikte çalıştığımız birçok lider için geçerli değil.

Liderliğin genlerden geldiğini savunanlar olsa da etkili liderlik, gereken becerileri kazanmak için çalışmayı gerektirir

Lider olarak doğmasa da sürekli ve tutarlı sıkı çalışma ve başarma azmi ile çevrelerindeki doğru türden insanların rehberliği ile desteklenen, daha iyi bir lider olmak için iç gücünü geliştiren ve başarılı olan liderler var.

Bu da bize liderliğin öğrenilebilir olduğunu ancak pratik gerektiren bir beceri olduğunu gösterir.

Büyük bir lideri takip edip ders almak gerekir. Büyük lideri taklit ederek lider olunmaz.

Öz farkındalık çok önemli.

Farkında mısın?

Neyse düşman vuracağı yeri bilirmiş ama dost nereye vuracağını daha iyi bilirmiş.

Üstad Sezai Karakoç’ta demiş ki:

Yağmurlardan sonra büyürmüş başak

Meyveler sabırlı olgunlaşırmış

Bir gün gözlerimin ta içine bak

Anlarsın ölüler niçin yaşarmış.

Milli Gençlik yıllarımızda çok severdim özgün müzik dinlemeyi.

90 lı yıllarda Ahmet Kaya’dan yorgun demokrat eserini çok dinlerdim.

O güzel eseri sana söylemek isterdim.

Karanlık yollardan geçtik

Zehir gibi sular içtik

Bir yanımızda ölüm

Bir yanımızda yâr sevdik

Bir değil, bin bir kere

Sırat köprüsünden geçtik

Cehennem denen illetin

Ta göğsünü deldik geçtik

Bu yolda dönenler oldu

Mum gibi sönenler oldu

Yâr göğsüne baş komadan

Vurulup düşenler oldu

Bir sen kaldın geride

Bir sen kaldın geride

Ah, akıp gidiyor hayat

Yüreğim anlıyor seni

Artık susma, yorgun Mücahit.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Düzce Son Haber (duzcesonhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.