Savaşın namusu yoktur. Savaş namussuzluklar ve alçaklıklar toplamıdır.

Savaşan taraflardan her biri, daha öldürücü silahların kullanıldığı daha geniş askeri operasyonlara dair tasavvurların yapıldığı bir alçaklık manzumesidir.

Bu nedenle çatışma ve hedefler artık taktiksel olmaktan çıkıp, çoluk çocuk dinlemeden hastane, ibadethane fark etmeden daha geniş ve çok daha tehlikeli bir şeye dönüşerek, statü ve hatta varoluşla bağlantılı hale geldiği için siber saldırılar sistemi çökertirken artık siber saldırılar ile insanlar öldürülebiliyor.

Bana göre Dünya tarihi dün yeniden yazılmaya başlanmıştır.

Gazze'de 42 binden fazla sivili çocuk kadın demeden  katleden İsrail bir terör devleti olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.

Hatta bize çok yüksek bir göz dağı verdi.

Hizbullah üyelerini hedef alan İsrail istihbaratı, yine sivilleri umursamadan Lübnan'da 3 bine yakın çağrı cihazını bomba gibi patlattı.

Hizbullah üyelerinin kullandığı çağrı cihazlarını patlatan İsrail, bu tutumuyla sıradan bir terör örgütünün yapacağı bir eylemi katliam listesine eklemiş oldu.

Yüzlerce şehit haberi geliyor. Lübnan halkı günlük hayatını devam ettirirken birden gelen bir mesaj ile patlatılan çağrı cihazları ile insanların elleri kopmuş. Bağırsakları dışarı düşmüş. Parçalanmış bedenler ortalığa saçılmış.

Lübnan’da ABD yapımı söz konusu çağrı cihazı modellerinin ikisi ABD, biri ise Tayvan menşeli şirketler tarafından üretilmiş ürünler. Görüntülerde de gördüğünüz gibi bomba gibi patlıyor.

Herkes cebinde İsrail’in ABD’nin  el bombasını taşıyor resmen.

Cebimize koydukları telefon ilk önce aklımızı aldı. Şimdi canımızı almaya başladı.

Bir yarışmaya katılan Gülistan Şalk açıklamalarıyla herkesi şoke etmişti. Master Chef Gülistan hiç telefon kullanmadığını açıklayınca olay olmuştu. Mehmet Yalçınkaya telefon kullanmayan ve sürekli arkadaşlarından şikayet eden yarışmacıya anlam veremedi ve "Dünya sana zor gelir evladım. Bu yaşta her şeyi hesaplayamazsın. Bize doğru bak da yüzünü görelim. Ağlamayı bile kabul etmiyorsun. Belli sıkıntılar çekmiş olabilirsin ama bunlar düzeltilmeyecek şeyler değil" demişti.

Üzülmüştüm. Ama galiba dünyanın en özgür insanı olarak karşımıza çıkmıştı. Fark edemedik.

Çağrı cihazları uzaktan küçücük pilleri ile patlatılabiliyor ise cebimizdeki akıllı telefonlar ile hatta tuşlu telefonlar ile neler yapamazlar ki?

Her cep telefonu uzaktan patlatılabiliyor ise gerisini siz düşünün.

Cebinizde İsrail'in veya birisinin bir gün patlatabileceği bir bomba taşıyorsunuz...

Hem de sadece bomba değil.

Ses kaydetme cihazı, görüntü alma kamerası, kimse ile paylaşmadığın banka e-devlet şifrelerini verdiğin ve her şeye rıza gösterdiğin ve onay verdiğin bir kalp pimi taşıyoruz.

İstedikleri zaman hayatımızı zindana çevirebilirler.

İstedikleri zaman bizi imha edebilirler.

İstedikleri zaman bizi varlıklı iken sıfıra düşürebilirler.

İstedikleri zaman biz uyurken veya uyanıkken banka hesaplarımızı boşaltıp zenginken fakir edebilirler.

Yani bizi uzaktan kumanda edebilir uzaktan istedikleri zaman öldürebilirler…

Artık hayatımız bir ipe bağlı değil cebimize gelen bir mesajı aldığımızda ölebiliriz.

Öldürülebiliriz.

Kıyamet mi diyordunuz?

İşte kıyamet..