WhatsApp Hattı
WhatsApp Haber İhbar Hattı

05362004002

Düzceli Yusuf Bey

Düzceli Yusuf Bey
Düzceli Yusuf Bey
Tüm Yazıları
ANADOLU MAYASI..15 TEMMUZ..
15.07.2024

 

15 Temmuz hain darbe girişimi 2016 yılında gerçekleşmişti. Bugün 15 Temmuz'un 8. yılında, şehit olan kahramanlar rahmetle anılıyor.

Kim anıyor?

Sadece resmi protokol ve Ak Parti’nin kazandığı belediyeler..

7 senedir  CHP ve CHP li belediyeler ucundan tutarken bu sene tasarruf tedbirleri çerçevesinde kutlama yapılmayacak deniyor.

15 Temmuz; Demokrasi ve Millî Birlik Günü, Türkiye'de her yıl 15 Temmuz'da kutlanan bir resmî tatildir. 15 Temmuz Darbe Girişimi sırasında ölen 240'ı aşkın sivil, polis ve askeri anmak için genel tatil günü ilan edildi.

Bu arada halkın büyük kesimi de bugünü kutlamıyor.

Hatta üzerinden 8 yıl geçmesine rağmen çoğu genç 15 Temmuz nedir diye sorsan ne bileyim diyor?

15 Temmuz yaz aylarına gelmesi, okulların tatil olması, CHP’nin kontrollü darbe söylemi, fetö nün bunu biz yapmadık biz cemaatiz bunlar iftira söylemleri, adalet tarafında 8 yıldır bitmeyen davalar ve geçmişte Fetö ile iç içe olan Ak Parti içine sızmış fakat 15 Temmuz’da kendilerini aklamak için milleti haksız yere Cimer’e emniyete  jurnalleyen ve bir sürü insanın mağdur olması nedeni ile tam anlatılamamıştır. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ve Ak Partiye karşı yapıldığı algısını oturtan Fetö terör örgütü bunun halka Türkiye’nin istikbaline karşı yapıldığı gerçeğini perdelemeyi başarmıştır.

Maalesef 15 Temmuz’u esnaflar bayraklarını dahi asarak kutlamamaktadırlar.Yani ülkede bir bayram havası farkındalık havası estirilememektedir.

Nusayri Cuntasının planladığı ve yaptığı 28 Şubat süreci sırasında ve sonrasında dönemin komuta kademesinin Yüksek Askeri Şura toplantılarında cemaatle ilgili subayların orduyla ilişiğinin kesilmesi konusunda yoğun bir çaba gösterdiği söylense dahi bunun suikast ve siyasi komplo  ceza davaları ile iki gücün çatışmasına döndüğü görülmektedir.

Nusayri cuntası ilk işini Suriye’de yapmıştır . Askeriye içine yerleşen Hafız Esed önderliğindeki Nusayri cunta, yönetimi ele geçirmiş ve ülke nüfusunun sadece yüzde 10'una sahip olmalarına rağmen ülkede elit bir yönetim kadrosu oluşturmuştur.

Ama asıl unutmamak gereken şey halkının büyük bir bölümü sünni Müslüman olan Suriye’de yönetimin el değiştirme biçimidir. Askeriye içine yerleşen Hafız Esed önderliğindeki Nusayri cunta, yönetimi ele geçirmiş ve ülke nüfusunun sadece yüzde 10’una sahip olmalarına rağmen mezhebe dayalı bir yönetim kurmuşlardı. Bu yönetimi devam ettirebilmek için de muhalif olan her şeyi gözünü kırpmadan ortadan kaldırmaktan geri durmamıştı.

Nusayrilerin Suriye’de devlet yönetimini bu şekilde ele geçirilmelerini Türkiye’de de kendine örnek alan bazı çevreler her zaman oldu. Askerin içinde Kemalist laikçilik maskesi altında saklanan bazı cuntalar Suriye modelini kendine örnek olarak görüyordu.

Buna en güzel net örneği Cübbeli Ahmet Hoca Nusayri Cuntası derken bende ordu içerisinde Fetö Cuntasının diğer cuntaları tasfiye planı orduda cuntaların yok olduğuna gelecekte de ülkede darbe olmayacağına delil değildir.

Dünya siyaseti özellikle bu coğrafya askerler üzerinden dizayn edilir. Halkın ne dediğinin çokta önemi yoktur.

Bu coğrafyada esas oyun kurucu İsrail olup büyük İsrail Projesi çerçevesinde oyununu kurmaya devam etmektedir.

15 Temmuz halka unutturulmaya çalışılan fakat hükümetin ve Cumhurbaşkanının iradesi ile millete anlatılmaya çalışılan bir demokrasi günü olmaktan çıkarılmalı ve bir siyasi tarafgirlikten öte manası ve önemi gelecek nesillere anlatılmalı.

Bir milletin ortaya koyduğu cesaret ve darbelere karşı halkın gövdesini siper etmesi anlatılmalı.

Bunun için de 8 yıldır süren mahkemeler sonuçlanıp ceza alanların hak ettiği cezalar verilmeli ceza almayıp mağdur edilen büyük kesimler ile helalleşilmelidir. Yoksa bir yanda bayram bir yanda göz yaşı olmaz.

Bir iktidar değişiminde 15 Temmuz unutulur unutturulur. Hatta tatil olmasa kimse 10 sene sonra hatırlamaz hale gelir.

Yoksa 15 Temmuz bir yanda kahramanlık destanı olurken bir yanda mağduriyetler ve acıların hatırlandığı gün olarak devam etmemelidir.

15 Temmuz bize 251 kişinin gözü kırpmadan şehadete yürümesinin öneminin ötesinde kavrulan bir çoğrafyada barış içerisinde bir ülke bıraktığı da unutulmamalıdır.

15 Temmuz darbe girişimi modern Türkiye tarihinin en garip, anlaşılması zor olaylarından biridir. 15 Temmuz, merkez-çevre teorisinden bürokratik vesayet tezine, devlet-toplum ayrımının kodlarından dinin toplumsal-siyasal ve iktisadî hayattaki konumuna kadar birçok varsayımın çöpü boylaması gerektiğini bize gösterdiği gibi demokrasi nimetinin kıymetinin bize önemini bir kez daha yaşayarak anlatıldığı bir gerçek olarak anlatılmalıdır.

15 Temmuz darbe girişimi toplumsal bir kriz sonucu hareketlenen ordunun ya da ordu içindeki bir grubun darbesinden ziyade, devlet içinde bir süredir devam eden iç savaşın bir sonucudur.

Bu savaşta halk galip gelmiştir.

15 Temmuz bir halk hareketidir. Bir Anadolu mayasının tekrar kendini hatırlamasıdır.

Ve bozulan bir mayanın tekrar küllerinden doğmasıdır. Anadolu mayası üzerine bir incelemedir.

Prof Dr.Yalçın Koç’un dediği gibi Anadolu mayası, Anadolu Türk kimliğinin esasıdır; yok olmak, yok edilmek tehlikesi içine düşürüldüğümüz bu safhada, kurtuluşun yenge yoludur ve nihai dayanağıdır. Anadolu mayasının esası, cümle varlığın birliği ve kardeşliğidir.

15 Temmuz Anadolu mayasının yüreklerde kabarmasının bir sonucudur.

Şehit ve gazilerimize rahmet ve saygıyla..

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Düzce Son Haber (duzcesonhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.