Beyefendi; saygı belirtmek için erkek adlarının sonuna getirilen veya bu adların yerine kullanılan terbiyeli manasında bir unvan.

Diğer bir ismi de centilmen ya da Beyefendi iyi ve nazik davranışa sahip kişiler için kullanılan terimdir.

Olgun, nerde ne yapması gerektiğini, nasıl konuşması gerektiğini, terazinin topuzunu kaçırmadan eğlenmesini bile ve mantığı ile muhakeme yeteneğini iyi kullanarak olaylara sakin ve yapıcı çözümler getirmeye uğraşan aklı başında insanlardır.

Eskiden herkesin kolay kolay alamadığı bir unvandı. Çünkü bu unvanı taşımak için hem tanınmış ve iyi şöhretli bir aileden gelmek hem de şahsen yüksek bir makamda bulunmak gerekiyordu.

Osmanlı tarihinde "beyefendi" diye anılan sadece 3-4 devlet büyüğü vardır.

Bolu’nun beyi var ise Düzce’nin beyefendisi var.

Faruk Özlü belediye başkanımız. Ama öyle böyle değil tam bir beyefendi.

Belediye Başkanı Özlü,  bir sosyal medya paylaşımında Bolu Dağı ismine itiraz ediyor. Özlü, Bolu Dağı'nın isminin yanlış olduğunu savunarak dağın doğru isminin "Düzce Dağı" olduğunu ileri sürüyor. Bolu'da dağ olmadığını; dağ kısmının Düzce'de yer aldığını söylemiş.

Bir çocuğa anlatır gibi anlatmış.

Tanju bey hemen oradan kükredi. 'Faruk Özlü, Bolu Dağı'na göz koymuş. Bolu Dağı, Bolu'nun simgesidir. Dimyat'a girince giderken evdeki bulgurdan olma Kaynaşlı'yı Yığılca'yı ve Akçakoca'yı elinden aldırma bana. Akıllı ol!' şeklinde olunca Faruk Özlü yine beyefendiliğini bozmadan Faruk Özlü "Yani anlayacağın, pek sanmıyorum ama aklının başında olduğunu bir günün ya da saatin olursa Düzce'ye gel sana tane tane aklının alacağı biçimde coğrafya, tarih anlatayım.

Bir de Bolu Ovası'ndan Düzce'ye bakıver. Gördüklerin sana yeter! 'Akıllı ol' bahsini seninle ayrıca konuşacağım.'"

Bolu Belediye Başkanı Özcan'ın bu sert açıklamasına Özlü sözlerle beyefendice bir cevap vermiş. "Mevlana der ki; 'bir lafa bakarım laf mi diye, bir de söyleyene bakarım adam mı diye!... Fuzuli ise 'söz söylemek irfan ister, anlamak insan! diyerek yine farkını ortaya koymuş ve bir kere daha bey ile beyefendinin farkını göstermiş oldu.

Düzce Bolu ilinin bir ilçesi iken  1981 yılında belediye olan Düzce ise 9 Aralık 1999 tarihinde ülkemizin 81. İli olmuştur. Türkiye’nin en genç ili olan bu coğrafya turizmdeki yatırımları ile , yaylaları, denizi, Konuralp tarihi tiyatrosu ile tam bir parlayan yıldız.

Organize sanayi bölgelerinin bir bir açılması ile sanayi devlerinin rağbet ettiği bir şehir.

Şimdi bu Düzce Dağları tartışması bir günümüz koşulları ve coğrafi sınırları içerisinde ile anlatılması gereken bir konu. Faruk Özlü bir çocuğa anlatır gibi anlatmasına rağmen Tanju Özcan her zamanki 6.duyusundan anlamış mevzuyu.

İnsanda 5.duyu organı var.

Ama Tanju Özcan’ın 6. Duyu organı arkalı ve önlü çok geliştiği için akıllı ol derken aklı belden altı çalıştığı için yine tabiri caizse artistlik yapmış.

Faruk Özlü’yü kendi kalibresine çekmeye çalışmış.

Faruk Özlü her mevzuyu senin gibi belden aşağı yorumlamıyor, anlamıyor, anlatmıyor.

Akıl mantık ve bilimsel süzgeçten geçirerek anlatıyor. Bir çocuğa anlatır gibi anlatıyor.

Ama Tanju Özcan 6.duyu organından anlamaya devam ediyor.

Faruk Özlü yine beyefendiliğini konuşturuyor.

Bir akademisyen, bir öğretmen, bir beyefendi gibi gel dersini, kursunu vereyim demiş.

Hem tarih hem coğrafya..

Hem de adamlık…