Küçüklüğünüzde anaokulu yaş grubundaki çocuklarımıza anlatılan ve parmaklarımızla görsellik katılarak çocuğun ilgisini çekmeye yönelik yapılan oyundur.

Esasen insan parmağı ile küfür eder, imzalar, ağlatır. Bir el ve 5 parmak çok şeye kafidir.

Hikayesi ise şöyledir: beş minik kardeş varmış, bir gün ava gitmişler, bir kuş görmüşler. Baş parmak tutularak "bu tutmuş", işaret parmağı tutularak "bu temizlemiş", orta parmak tutularak "bu pişirmiş", yüzük parmağı tutularak " bu da yemiş" dedikten sonra serçe parmak tutularak "bu da hani bana hani bana demiş" diyerek çocuğu eğlendirmek amaç edinilir.

"Hani bana, hani bana" diyene; tutan, kesen ve pişirenin "sana da kemikleri kaldı, ha ha ha" diyerek yanıt verdikleri, aç kalanla dalga geçtikleri, toplumsal gerçeklere de işaret eden, çocukları yarına hazırlayan bir keriz silkeleme operasyonudur.

Fakat bu oyun bugünlerde MHP üzerinde oynanıyor.

Ankara’nın göbeğinde bence içerisinde MHP kendi partisinden aktörler, adalet camiası içerisinden euromaster chef çakma ustalar, polis içerisinde tiyatro gösterisi yapan şaklabanlar bir de oyunu yapay zeka ile yazan bir okyanus ötesi ekip bir dizi film  gösterime koyuyor.

Bu dizi filmin reklamını yerel seçim öncesi İYİ parti eski genel başkanı Meral Akşener Bursa’da Sinan Ateş’in baba evini ziyaret ederek hatta sıklıkla Sinan Oğan ve ekibi hatta Zafer Partililer bu durumu ellerine birer kaşağı alıp kaşımalarından bir operasyon kokusu alıyordum.

Hatta Ankara’da bu durumu aktardığım bir ülkücü abim ‘’Yara kanar ve kabuk bağlamasına müsaade ediliyor ise tırnaklarınla kaşımaktan daha zevkli bir şey yoktur. Bunun hazzı hiçbir zevkte yoktur.’’ demişti.

Sinan Ateş’i ilk önce birileri 5 yıl içerisinde olacaklar olması muhtemelen senaryolar için veziri kurban etti. İkinci ekip  iddanamesini ilk önce öyle pişirdi ki 1 yıldır bir grup eski MHP’li siyasetçi ocağın altına verdiler odunu. Sonra iddanamenin sunulmasına karar verilmeye 1 saat kala içini boşaltıp içerisinde başka yerde pişirilen malzemeyi Almanya destekli T24 haber kanalı üzerinden servis edip bu işini çerisine aylar önceden M7 olarak bilinen Ayhan Bora Kaplan operasyonuna dahil edilmiş gizli tanıklar ile harika bir operasyon çekilmekte.

Bu operasyonun esas hedefi Devlet Bahçeli, sonra Cumhur İttifakı ve en nihai hedef Türkiye’dir.

Mahalli idareler seçimlerinden önce Devlet Bahçeli’nin kolu sarılı olarak basının önüne çıktığı günü sonrasında Videoda Bahçeli'nin bir parktaki parkurda eşofman ve spor ayakkabıyla yürümesi yer aldı.

Görüntüler, Ferdi Tayfur'un "Söyleten sensin" şarkısıyla birlikte paylaşıldı.

Bahçeli’nin yürüyüş yaptığı sırada “Söyleten Sensin” şarkısındaki, “Hep köle misali zincire vurdun, ben sana dost oldum sen düşman oldun. Sen beni kendine göre mi buldun, hainsin diyorsam söyleten sensin. Sana söylediğim sözlere kızma, sitem ediyorsam ettiren sensin. Senden çektiklerim yetti canıma, zalimsin diyorsam söyleten sensin” sözleri fonda çalışıyordu. Bu sözler, “Cumhur İttifakı’na ve AKP’ye bir mesaj” olarak görülerek gündeme otursa da olayın aslını Devlet Bahçeli ifşa etti.

Hatta anlayın artık dedi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’den Türkiye gündemini sarsacak açıklamalar geldi.

Bugünlerde iç işgal cephesinde toplanıp aynı zamanda emniyet ve yargı içine yuvalanmış soysuz ve kripto çetelerin yeniden Türkiye üzerinde hesap yaptığı görülmektedir.

Bu kan içen vampirlerin aklını başına alması, etrafımızda iftira ve ihanet duvarı örmeye kalkışmalarının ağır sonuçları olacağını bilmeleri, akıbetleri için 15 Temmuz gecesine dikkatle bakmaları ikaz ve ihtarımdır.

Ayranımızı kabartmasınlar, sabrımızı taşırmasınlar.

Maşa kullanıp sütre gerisine saklananların hepsini takip ediyoruz.

Olan biten tüm kanun dışı irtibat ve ilişki ağlarının farkındayız.

Birkaç emniyet müdürünün açığa alınmasıyla geçiştirilemeyecek bir komplo devrededir, nitekim hedef Milliyetçi Hareket Partisi, AK Parti, Cumhur İttifakı ve son tahlilde Türkiye’dir.

17-25 emniyet ve yargı ortaklı darbe girişiminin tekrarını planlayanlara boyun eğersek boyumuz devrilsin, göz yumarsak gözümüz çıksın, eyvallah edersek de kanımız kurusun.

Gizli tanık ifadeleriyle şerefli isimleri karalama kumpasını ve tecelli eden millet iradesini gölgeleme arayışını himaye eden ve buna hizmetkarlık yapan kim varsa haindir, haşhaşidir, emniyet, yargı ve medya uzantılarının tepesine binilmelidir.

Bakalım temiz eller operasyonu nasıl oluyormuş, hepsine göstermek, hepsini yaka paça içeri tıkmak da hukuk devletinin varlık ve şeref konusudur.

Meclis gündemine gelecek olan 9’uncu yargı paketinde, casusluk suçu ilgili yeni düzenlemeden rahatsız olanlar çok iyi araştırılıp incelenmelidir.

Yurt içinden ve yurt dışından hain FETÖ’cülerin, onlara sözcülük yapan satılmış, devşirilmiş sözde gazetecilerin bedel ödemesi yakındır ve kaçınılmazdır.

Aziz Atatürk diyordu ki; "İnsaf ve merhamet dilenmek gibi bir ilke yoktur. Türk milleti ve Türkiye'nin gelecekteki çocukları, bunu bir an akıllarından çıkarmamalıdırlar."

Biz de aklımızdan çıkarmıyoruz, çıkarmayacağız, mevzu bahis vatan, millet, devlet ve istiklal olunca gözümüzü daldan budaktan asla sakınmayacağız.

Bunları neden tek tek yazdım birileri parmak oyunu oynuyorlardı. Bu tutmuş, bu temizlemiş, bu pişirmiş, bu da yemiş demek üzere iken arkada sessiz sinsi bir çakal ’’hani bana hani bana demek üzere iken bozkurt elini kulaklarını kaldırmış "Bilinsin ki; çakalların hükmü, kurt ayağa kalkana kadardır." deyince ortalık tuz buz.

Burada Kurtuluş Savaşı’nın dönüm noktası olan ve Mustafa Kemal Atatürk’ün “Hatt-ı müdafaa yoktur, sath-ı müdafaa vardır. Bu satıh bütün vatandır” sözlerinin tarihe geçtiği Sakarya zaferinin üzerinden 100 yıl Ak Parti İktidarının üzerinden 22 sene geçmiştir. Fakat Ortadoğu’da emellerinin önünde Cumhur İttifakını engel görenler bir dönüm noktasındalar. Daha öncede yazdım Ak Parti hükümettir MHP devlettir. Bu saldırı ile MHP ve dolayısı ile Ak Parti ve dolayısı ile Türkiye düşürülmek arzusunda olanlara Devlet Bahçeli ‘’hadi oradan çakal’’ demiştir.

Ve hükümeti uyandırmıştır.

Bu konuda daha yazacaklarım var şimdilik selam ve dua ile..