Adı Hasan Saklanan. 34 yaşında 1990 Eyyübiye doğumlu 4 çocuk babası Şanlıurfa Haliliye ilçesine bağlı bulunan Kepez kırsal mahallesinde resmi olarak imamlık yapıyor.

Mahalle muhtarından aldığım bilgilere göre yardımsever bir din görevlisi. Müslümanların dertleri ile dertlenip deliler gibi koşturan bir adam.

Hasan Saklanan'ın kardeşi Ramazan Saklanan şunları söylüyor.

"'İsrail-Filistin savaşı başladığından beri ne yemeğimden ne de içeceğimden tat alamıyorum' diyordu. Yaralı ve ölü çocukları gördüğünde hep ağlardı.

3 erkek kardeşler. Geçen sene bir kardeşini trafik kazasına kurban veriyorlar. Mahallede Gazze için yardım topluyor, anlatıyor. İsrail’in zalimliklerini cemaate vatandaşa anlatıp sızlanıyor. Muhtara diyor ki ‘’Salih Muhtarım. Peygamber efendimizi rüyamda gördüm ne duruyorsun yanımıza gelsene dedi.’’

Hasan Saklanan’ın eşi Fatma Saklanan ise "Sürekli ağlıyordu, yemiyordu, içmiyordu. 'Ben gideceğim, toprağım orada' diyordu. 'Orada ölmek istiyorum' dedi. Ben de ellerine ayaklarına kapandım ‘Gitme’ diye yalvardım. 'Gideceğim' dedi” başka bir şey demiyordu.

Bunun üzerine 2-3 defa İsrail’e gitmek istiyor. Mısır üzerinden Suriye üzerinden başarısız denemeler yapıyor. Fakat başaramıyor. Suriye’de gözaltına alınıp sınır dışı ediliyor. Bu sefer Diyanet üzerinden gidebilmek görevli olarak başvuruda bulunuyor. Bunun için turistik tura katılıyor. Ve o gün çıkıyor.

Ölüm haberi gelinceye kadar ailesi onun Kudüs'e gittiğinden haberi yoktu. Hasan Saklanan, ailesine arkadaşları ile birkaç günlüğüne Diyarbakır’a gideceğini söylemişti.

Hasan Saklanan'ın annesi Ferha Saklanan oğlunu son gördüğü güne ilişkin şunları söylüyor.

 "Bana gülümseyerek  ‘ Anne, müftülük bizi çağırıyor, Diyarbakır’a gideceğiz’ dedi. Arkadan bana sarılarak kulağıma, ‘Annem yüksek sesle bana hakkını helal ettiğini söyle ve dua etki bu kulaklarım duysun’. Ben de ‘Helal olsun. Sen arkadaşların sağ salim gidin, sağ salim dönün’ dedim.”

 Hasan Saklanan'ın  Ürdün'deki Allenby Sınır Kapısından İsrail'e girip İsrail'de bir polisi bıçaklıyor. İsrail Polisini bıçaklayan Hasan Saklanan diğer polislerin açtığı ateş sonucu öldürülüyor.

Hasan Saklanan; bakmayın soy isminin "saklanan' olduğuna, sıradan bir vatandaş olarak ne yapabilirdi ki üzülmek, gözyaşı dökmek ve dua etmekten başka.

O kafasından geçeni bazılarına göre saçma, aptalca, intihar olarak görünse de yaptı.

Anasını, babasını çoluk çocuğunu arkasında bıraktı. Anasız babasız kalan yetim öksüz çocuklar için saklanmak yerine en öne atıldı. Turist olarak Kudüs'e gitti.

Kör bir tahta saplı bıçak ancak bulabildi.

O kör ve paslı bıçak ile 2 milyarı aşan ümmetin yere düşen izzetini yerden tek başına bile bile intihar gibi kaldırmaya çalıştı. Şehâdetin mübarek, derecen Gazze’deki çocuk şehitlerle beraber olsun.

Ailesine Urfa’da bir dernek bir ev satın alarak oraya yerleştirmiş. Ve aile buraya taşınarak eşi Fatma Hanım ve çocukları ile burada hayatlarına ümmetin emaneti olarak devam ediyorlar.

Biz ise sadece üzülüyoruz.

Tek yaptığımız, her zaman yaptığımız aksiyon gibi.