Armut dibine düşermiş.

 Makamın babadan oğula geçme usulüne beşik ulemalığı denir. Bu durum en üst noktadan başlamak suretiyle, eski imparatorluklarda farklı kurumlar üzerinden de gerçekleşirdi. Özellikle Osmanlı döneminde çok daha sistematik biçimde devam eden bir kurumsal yapı olarak öne çıkıyor. Ancak bu sistem aynı zamanda devlet yapılarının önemli oranda bozulmasına sebep olmaktadır.

 Yazılı ve sözlü birçok farklı kaynak üzerinden sık karşılaşılan kelime grupları arasında da yer aldığını söylemek mümkün. Tarihi açıdan Osmanlı başta olmak üzere birçok farklı Türk devleti konusunda önemli bir yere sahip yapılar içerisinde gelir.

 Osmanlı'da beşik ulemalığı sistemi 16. yüzyıldan itibaren sistematik olarak çalışmaya başlamıştır. Bu doğrultuda bütün devlet kadroları babadan oğula sistemine geçti. Tabii bu durum liyakat sisteminin bozulmasına sebep olmuştur. Böylece adam kayırmacılık önemli oranda yaygınlaşmış ve devlet kurumları ciddi anlamda zarar görmüştür.

Ve imparatorluklar hep yıkılmaz zorumda kalmıştır.

Şirketler de buna benzer durumlardan kurtulmak için kurumsallaşmaya ciddi emek ve para harcarlar. Liyakat sahibi insanları yönetici yaparlar ve onların sözlerini dinlerler.

 Bu durum ülkelerin gücünün kaybedilmesine ve çöküş dönemine geçilmesine önemli bir etki yaratmıştır. Özellikle 16. Yüzyıldan sonra sadece devlet değil, aynı zamanda devlet içindeki tüm kurumlar babadan oğula geçme sistemi üzerinden ele alındı. Bu durum Türkiye Cumhuriyeti’ne kadar aynı şekilde ve bozulmadan devam etti.

Cumhuriyet sonrası farklı olmamıştır.

İsmet İnönü 12 yılı kesintisiz olmak üzere toplam 17 yıl 11 ay başbakanlık yaptı. Oğlu Erdal İnönü başbakanlık koltuğuna otursaydı, babasından tam 63 yıl sonra başbakanlık koltuğuna oturan 2’inci İnönü olacaktı. Ama siyaset onu Başbakan Yardımcılığına kadar getirdi. Erdal İnönü bu alanda Cumhuriyet tarihinde ilkti.

Sonda olmayacaktı.

Adnan Menderes’in oğlu Aydın Menderes siyasete atılan ve kalıcı olan ilk siyasetçi oğluydu.

MHP siyasetinin kurucusu Alpaslan Türkeş 1997 yılında partinin genel başkanı iken vefat etti. Olağanüstü toplanan MHP kurultayında oğlu Tuğrul Türkeş de genel başkanlığa aday oldu. Ama kurultay çıkan olaylar nedeniyle tamamlanamadı. Daha sonra toplanan kurultayda ise Devlet Bahçeli genel başkanlığa seçildi. Tuğrul Türkeş parti kurdu ama başarılı olamadı diğer çocukları da farklı partilerde siyasete atıldı. Tuğrul Türkes 2 dönemdir Ak Parti milletvekilidir.

Türk siyasetinin ilginç aktörlerinden Osman Bölükbaşı’nın diplomat olan Oğlu Deniz Bölükbaşı da MHP’den milletvekili olarak siyasette bir dönem yer aldı. 2011 yılındaki MHP’yi hedefine koyan kaset tartışmaları nedeniyle siyasi hayatını noktaladı, 2018 yılında da vefat etti.

Başbakanlık ve cumhurbaşkanlığı koltuklarına oturan Turgut Özal’ın oğlu Ahmet Özal da uzun süredir siyaseti deniyor. Malatya’dan bağımsız milletvekili oldu ama kurduğu partiler ile başarılı olamadı.

Millî Görüş hareketinin kurucusu Necmettin Erbakan’ın oğlu Muhammet Ali Fatih Erbakan da siyaseti tercih eden siyasetçi çocuklarındandır.

1999 yılında babasının siyasi hareketine katıldı, parti genel merkez yönetiminde görev aldı. 2011 yılında babası hayatını kaybetti. 2014 yılında Saadet Partisi’nin genel başkanlığına aday oldu ama kaybetti. 2018 yılında Yeniden Refah Partisi’ni kurdu. Halen bu partinin genel başkanı ve milletvekilidir.

Siyasette başarılı olup olamayacağına beşik mi, eşik mi,  kişilik mi veya Allah vergisi vasıflar ile mi başarılı olup olmayacağına zaman karar verecektir.

Türkiye siyaseti maalesef son 40 1-2 lider haricinde siyasi lider yetişmediği gibi abadan oğula geçen milletvekillikleri çoktur.

Recep Tayyip Erdoğan’ın damadı Berat Albayrak da siyasete bakan olarak giriş yaptı. Bu durum Recep Tayyip Erdoğan’ın en büyük siyasi hatasıdır.

Türkeş ailesinin Meclis'te iki isimle temsil edilmesi bekleniyor. Milliyetçi Hareket Partisi'nin kurucu Genel Başkanı Alparslan Türkeş'in oğlu Tuğrul Türkeş, AK Parti'den Ankara 1'inci Bölge 1'inci sırada aday oldu. Milletvekili oldu.

Türkeş'in kızı Ayyüce Türkeş ise İYİ Parti'den Adana'da liste başından seçim yarışına girdi ve milletvekili oldu.

Eski Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Bülent Arınç'ın oğlu Mücahit Arınç da ikinci kez Meclis'e girmek için aday oldu. Milletvekili oldu.

Geçtiğimiz dönem AK Parti İstanbul 3'üncü Bölge milletvekilliği yapan Mücahit Arınç, bu kez memleketi Manisa'dan 4'üncü sıra adayı oldu milletvekili oldu.

Eski Adalet ve İçişleri Bakanı Mehmet Ağar'ın oğlu Zülfü Tolga Ağar, AK Parti Elazığ milletvekili oldu.

Eski Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Mehmet Ali Şahin'in oğlu da babasının izinde milletvekili oldu.

AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu üyesi Cem Şahin, Karabük 1'inci sıradan aday oldu milletvekili oldu.

23 yıl Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapan Melih Gökçek'in oğlu AK Parti'den seçim yarışına girdi. Osman Gökçek, Ankara 2. Bölge 5'inci sıradan aday. Millet vekili oldu.

Eski milletvekili Galip Ensarioğlu, AK Parti Diyarbakır'dan liste başı oldu. Galip Ensarioğlu, akrabası Vejdin Ensarioğlu ile yarışacak.Hepsi milletvekili oldu.

Vejdin Ensarioğlu, İyi Parti'den Diyarbakır 1'inci sıradan listeye girdi.  Vejdin Ensarioğlu'nun babası Mehmet Salim Ensarioğlu da İYİ Parti İstanbul 2'nci bölge 2'nci sıradan aday.

Şırnak'ta Tatar ailesinden 4 isim, 4 farklı partiden birinci sıradan aday oldu.

Arslan Tatar AK Parti, Halil Tatar MHP, Sabri Tatar Yeniden Refah Partisi ve Mahmut Tatar Zafer Partisi'nden milletvekili listelerinde yerini aldı.

Bedirhanoğlu aşiretinden iki isim AK Parti ve CHP listelerinde yer aldı.Milletvekili oldudular.

Seracettin Bedirhanoğlu, CHP'de Van'dan liste başı olurken, Turhan Bedirhanoğlu Bitlis’ten AK Parti'nin adayı oldu. Milletvekili oldular.

CHP'nin eski İstanbul milletvekili Aydın Ayaydın'ın kızı Derya Ayaydın da siyasete atıldı.

Derya Ayaydın, AK Parti İstanbul 2'nci Bölge 10'uncu sıradan milletvekili adayı oldu.Milletvekili oldu.

Bu siyasi beşik ulamalığı beşik kertmesine dönüşmüş durumda. Türkiye her alanda bunun ciddi sıkıntısını çekmektedir.

Tarikatlar ve cemaatlerde maalesef bu beşik ulemalık şeyhliğine yenik düşmüş birer birer babadan oğula veya damada geçen şehylikler ve kanlı hesaplaşmalar sonrası darmadağın olup yabancı istihbaratların aparatına dönüşmüş tarikatlar ve cemaatler ülkeyi dini görünümlü günah ve ihanet bataklığına çevirmişlerdir.

İsmail Ağa cemaatinde son yaşananlara bakarsanız Türkiye’de en diri kalan cemaatin başına gelenler yaşanan her şeyi özetlemektedir.

Bir öğretmenimin dediği İsrail’in Türkiye’de finansa ettiği tarikatler yüzlerce olmuş durumda. Ve siyasetten ,ticarete, tarikattan, sanata  her alanda beşik ulemalığı ülkede her şeyin ciddiyetinin kaybolmasına beşik mecburiyetine dönüşen bu durum tuzu dahi kokutmuştur.

Türkiye beşik ulemalığı siyaseti, beşik kertmesi tarikatçılığı, beşik çıraklığı ticareti, beşik çığırtkanlığı sanatçılığı bu alanların tamamına yakınını düşük hatta ölü doğup yaşar gibi yaşamasına sebep olmuştur.

Olmaya devam etmektedir.