WhatsApp Hattı
WhatsApp Haber İhbar Hattı

05362004002

Düzceli Yusuf Bey

Düzceli Yusuf Bey
Düzceli Yusuf Bey
Tüm Yazıları
PATRONA TAYYİP PAŞA VE AVANESİ
17.04.2024

 

Patrona Halil İsyanı, Osmanlı Devletindeki Lale Devri'nin sonunu getiren ayaklanmadır. Patrona Halil idaresindeki ayaklanma 28 Eylül 1730'da başlayıp günlerce sürmüştür. Sadrazam Nevşehirli Damat İbrahim Paşa idam edilmiş; Sultan III. Ahmet tahttan indirilmiş ve yerine yeğeni I. Mahmut padişah olmuştur.

Patrona Halil isyanının lideri Patrona Haili, isyan sonrası iktidar boşluğundan yararlanıp Osmanlı Devletini 44 gün süreyle idare etmiştir. Patrona Halil bir gün halkla konuşurken, fedailerinden biri kendisine verilen kağıdı Patrona Halil’e uzatıyor. Patrona Halil göz ucuyla kağıda baktıktan sonra cebine koyuyor. Kağıtda “Saraya gitme seni öldürmek için tuzak kurdular” yazıyordu. Birinci Mahmut kendisi ve avenesiyle görüşmek üzere yemek düzenliyor ve bu yemeğe avenesiyle birlikte Patrona Halil’i çağırıyor.

Patrona Halil öldürüleceğini bile bile saraydaki davete katılmasının nedeni, aslında öldürüleceğini bilmemesi. Çünkü Patrona Halil okuma yazma bilmiyor. Daha ilginci okuma yazma bilmediğini avanesinden de saklıyor. Konuşma yaptığı sırada okumuş gibi yapıp kağıdı cebine koyma nedeni, kendince oluşturduğu karizmasını çizdirmek istememesi.

KÖR CAHİLLİĞİN BEDELİ ACI VE ISTIRAPTIR.

294 yıl sonra tarihten ders alınmamasının bedelini Ak Parti çok ağır ödemeye başladı.

Ak Parti ve AKP için ağır cümleler yazacağım ama ne dinlerler ne okurlar.

Halkın verdiği mesajı okuduk anladık deseler de hem vallahi hem billahi yalan söyleyenler var.

Bu mesajı  okuyan Recep Tayyip Erdoğan ve Faruk Özlü bir de 15-20 tane belediye başkanı ve bir avuç dava insanı.

Yola hep ikna edilmişler ile çıkan AKP inanmı dava adamlarını saf dışı bırakmanın bedelini ağır ödeyecek.

Ak Parti içine yuvalanmış AKP’yi tasfiye etmez ise  Ak Parti ve Recep Tayyip Erdoğan devri şimdiden bitmiştir.

Ak Parti’de ve Ak Partili belediyelerde  inandırıcılık problemi ortaya çıkmıştır. Bu öyle bir hal aldı ki doğru yapılan bir icraatın altında bile bir bit yeniği aranmaktadır.

Düzce’de ki seçimlerde 30524 kişi şuan Düzce’de olmayan daha önce de hiç Düzce’de oturmamış yöneticilik ve belediyecilik konusunda bir bilgi ve birikimi olmayan lise eğitimi almış ve amatör spor ve birkaç işle iştigal etmiş sonrada türkücü, oyuncu ve pop starlığa uzanan bir hikayesi olan Davut Güloğlu’na oy verdi. Davut Güloğlu seçimden 30 gün değil de 60 gün önce sahaya çıkıp 2-3 iletşim hatası yapmasaydı Düzce’de %50 oy ile şu an belediye başkanı idi.

Güvenilir, iş bitirici, dürüst, çalışkan, deneyimli, donanımlı ,temiz, çalışkan Faruk Özlü’nün hatası nedir?

Kocaman  bir hiç.

Ak Parti’nin inandırıcılık problemi.

Düzce’ye hava alanı yapsan ne gerek var.

Kütüphane kim okuyor ki.

Konuralp antik tiyatrosunun ortaya çıkarılması ne olacak ki.

Aydınpınar şelalesine turistik konaklama alanları acaba kime kıyak geçtiler. Ne gereği var dağın başına gelip kim konaklayacak.

Şehrin ortasına yapılan iki köprü ne gerek var iki yakamız bir araya gelmezken bu kadar masraf niye.

Buradan bir büyük cümle daha yazayım.

Ak Parti Faruk Özlü’yü değil de Mehmet Keleş veya Dursun Ay veya başkasını aday gösterseydi Davut Güloğlu 3 kat fark oy ile belediye başkanı seçilmişti. Ve Türkiye genelinde ki en ilginç seçim hikayesi olurdu.

Hatta seçimden 1 hafta önce yaptırılan iki ankette Davut Güloğlu %35-36 ile seçimi 3-4 puan  Faruk Özlü’nün önünde alıyordu. Ve belediye de görev alacak başkan yardımcıları, birim amirleri hatta işine son verilecek güvenilmez insanların listeleri bile oluşturulmuş idi.Hatta şu an belediye meclis üyesi olan bir beyefendi 600-700 kişi ye yakın çalışanla yolların 1 ay içerisinde ayrılacağını dahi kendi aralarında konuşur olmuşlardı.

Yine şehrin kadim kültürü ve kimlik yapıları iyi bir Düzce ve gelecek adına ‘’Düzce İttifakı’’ çerçevesinde buluşarak bu seçimi neticelendirmiştir.

Türkiye’de kim ne derse desin seçimden muzaffer çıkan iller içerisinde Düzce bence en baştadır.

Popüler kültür öğesi olan bir kişi resmen AKP’yi sallamıştır.

Ve Faruk Özlü bu seçimi kazanarak şaka maka değil çok büyük bir başarı elde etmiştir.

Fakat geniş halk kitleleri çok dertli ve muzdariptir.

Köylüsü, çiftçisi, esnafı ,işçisi herkes hediye ve ikram adı altında rüşvete bağlanmış durumda.

DSİ, Orman İşletme  ve İl özel idaresinde görevli bazı çalışanlar h köylüleri yaptıkları görevler dolayısı ile resmen hediye ve ikram adı altında haraca başlamış durumdalar.

Köy yolu uçan bir köy muhtarı işlerini yaptıkları için devletten iyi maaş alan işçi ve memurlar bu hediyemzadeleri yemek, sigara, alkol hatta ceplerine ufak bir harçlık koymadan iş yaptıramaz olmuş.

Yani hastanede görevini yapıp sünnet yapan doktor ve hemşirelere küçük bir hediye almadan sünnet tamam olmaz olmuş ise gariban ne yapsın.

Ak Parti ve Tayyip Erdoğan halkı ve seçmenini okuyor anlıyor ama AKP ve bir grup avanesi ne okuyor ne anlıyor ne de ders alıyor.

Anlıyormuş, okuyormuş gibi yapıp Patrona Halil Paşa gibi 2028 de yapılacak seçimde seçmenin kendilerini sandığa kılıçtan geçirip gömmelerini bekliyor.

Kalın sağlıcakla.

Not:

Halk isyanının elebaşı ve 40 gün Osmanlıyı yöneten Patrona Halil Paşa esas ismi ile  Horpeşteli Arnavut Halil, leventlik ve Rumeli'de yeniçerilik yapmıştı ve yakın hemşehrileri arasında "Patrona" (koramiral) lakabıyla anılmaktaydı. İstanbul'da bir ara hamam tellaklığı veya esnaflık yaptığı da söylenmektedir.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Düzce Son Haber (duzcesonhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.