Siyaset stratejik karar verme sanatıdır.

Bu ülkede siyaseti en iyi yazan ve okuyan lider Sn Recep Tayyip Erdoğan dır.

Diğerleri okumazlar birileri yazar onlar okurlar. Sadece seslendirirler.

Gerçekler acıtır o yüzden söyleyene çok kızarlar.

Vatandaşın en çok Ak Parti’ye kızdığı nokta hayat pahalılığı ve emekli maaşları.

Dün akşam gece saat 23:30 civarı bir şeyler almak için devamlı saat 01:00 açık olan kaliteli mini bir markete gittim.

Market sahibi dostum hem de muhtar adayı.

‘’Sn Muhtarım iyi geceler’’ deyince bir yürümesi değişti.

Siyasette ne yapıyoruz dedim.

Davut Güloğlu’na oy vermeyi düşünüyordum ama Düzce için kentim için bir 5 sene daha  Akparti’ye değil Dr.Faruk Özlü’ye oy vereceğim gibi.

Niye böyle düşünüyorsun dediğimde.

Ben muhtar adayıyım. Muhtar olsam mahallemde bir sıkıntıyı çözmek istesem belediye ile diyaloğum iyi olur ise çözerim.

Yoksa benim elimden ne gelir.

Faruk Özlü Düzce’nin kronikleşmiş bütün problemlerini takır takır çözüyor. Merkezi hükümet ile diyaloğu olmasa  Orman İşletmenin orayı Araştırma Hastanesine nasıl tahsis edebilirsin.

Şıralık’a yeni stadyumu belediye bütçesinden değil de bakanlık eli ile yaptırıp şehrin göbeğine nefes alınıp spor yapılacak yeni millet bahçesi 2 yi nasıl yapabilirsin.

Eski hastaneyi yıkıp sponsor bulup nasıl Kasım Aktaş ortaokulunu yapabilirisin.Buraların Düzce’liye kazandırılması merkezi hükümet ile diyaloğları ile oluyor.Adam bir telefon ile iş bitiriyor.

Eski belediye başkanı Ruhi Kurnaz’ın dediği gibi biz bir bakan getirtemezdik bir bakan gelmiş bizim için çalışıyor.

Faruk Özlü bu memlekete 5 sene daha kesinlikle şart.

Dışarıya çıktık.

Dışarda Abhaz bir dostum ve 2 arkadaş daha ayak üstü konuşuyorlardı. Bu dostum daha bir sene öncesine kadar bir partinin Merkez İlce  başkanı idi.

Abhaz dostum belediye meclisinde başka partiye vereceğini ama başkanlıkta Faruk Özlü’ye vereceğini söyledi.

Diğer beyefendi ben vefasızlık edemem. Kanser olan kardeşi için devletin neler yaptığını anlattı.

Vallahi yapılanları görüp te vefasızlık yapamam Ak Parti’ye oy vereceğim. Faruk Özlü’ye oy vereceğim.

Diğer arkadaş emekli resmen isyan ediyordu. Yemin ettim bunlara oy vermeyeceğim. Bizi sefalete mahkum etti.10 bin liraya mecbur kalsınlar Allah onlara bizim düştüğümüz duruma düşürsün deyip oy verirsem kurban kesmem lazım  yemin ettim dedi.

Gece geç saat yoldan gelmişiz müsaade isteyip ayrıldık.

Sn Cumhurbaşkanımız.

Sn Recep Tayyip Erdoğan.

5 Milyon memura seyyanen 10 bin TL zam yapacağınıza 10 milyon emekliye 5 bin TL zam yapsaydınız daha iyi idi.

Emekli sizi hiç terk etmedi. Ama memurlara isterseniz en alt maaşı 50.000TL yapın(burayı büyük harf ile bilerek yazıyorum) VALLAHİ YARANAMAZSINIZ.

Bir öğretmen haftada 25 saat derse giriyor 45.000TL alıyor az diyor. Bir Polis 40.000Tl alıyor az diyor.

Bir müdür 50.000TL  alıyor az diyor.

Ve Ak partiye oy vermediğini liyakat olmadığını söylüyor. Eleştiriyor.

Tüm memurları müdür yapsanız 50.000TL maaş verseniz hafta sonu tatil,resmi tatil  vallahi yaranamazsınız.

Ama emekliye 15.000TL verseydiniz sizi kimse yıkamazdı bu seçimlerde.

Sizi Merkez bankası veya para politikasına yön verenler yanlış bilgilendirme ile yanlış yönlendirdi.

Bu konuda yanlış yapıyorsunuz.Bu yanlıştı neden 1milyon 650 bin kişiyi ety den emekli ettiniz.

Memura seyyanen neden bu kadar zam verdiniz..

Ya da yapın benzin ve mazotu 50TL parası olmayan arabaya binmesin.

Ya da otomobil yıllık vergilerini 10 bit tl yapın en düşük. Ne bileyim emekli çok zor durumda.

Ve bu durum Düzce’de bir türkücünün seçim için  15milyon para harcayarak o belediyenin anahtarı bize gelecek dedittirecek  bu millete  Akparti olacağına bakan olacağına kim gelirse gelsin bunları dedittirecek ne günah işlediniz.

Kadim Dostlar iftarında söyle demişsiniz.

"Nasıl beş parmağın beşi de bir değilse, siyaset sahnesindeki insanların da aynı olması beklenemez. Siyaset, ehemmi mühimme tercih etme, yani stratejik karar verme sanatıdır. Akılla, basiretle, ferasetle hareket ederek ülkemiz, milletimiz, şehrimiz ve davamız için en hayırlı kararı 31 Mart'ta vereceğimize inanıyorum. Özellikle siyasi hırslarını, milletin maslahatının önüne koyanların izlediği AK Parti ve Cumhur İttifakı'na güç kaybettirme stratejisini 31 Mart'ta hep birlikte boşa düşürmemiz gerekiyor. Ben şu anda karşımdaki kardeşlerimden bunu bekliyorum. İnşallah bunu boşa düşüreceğiz ve yolumuza kaldığımız yerden 'Yeniden İstanbul.' diyerek devam edeceğiz. Sandıkta her oy önemlidir. AK Parti ve Cumhur İttifakı'nın başarısı için her bir kardeşimizin desteğine, duasına, gayretine, mücadelesine ihtiyacımız var.

Milletin duası sizinle ama tencere zor doluyor, kredi kartları patlamak üzere, emekli evinin kirasını ödeyemez durumda..

Ve atı alan Üsküdar’ı sazı çalan Düzce’yi geçmek üzere…