Daha önce yazdım. Yine yazayım.

CHP’de değişim kalıcı değil.

Ülkede siyaset yeniden dizayn ediliyor. Okyanus ötesinin eli çok maharetli ve uzun.

CHP ‘de Kemal Kılıçtaroğlu alevi delegeler ile seçimi kazanacağını düşünürken bir anda koltuk altından çekildi.

Ve CHP'nin dün gerçekleşen kurultayı ile bir genel başkanın yarıştığı rakibine yenilerek koltuğundan ayrılmak zorunda kaldığı ilk kurultay oldu.

Yanı tarih yazacak iken tarih oldular.

Burada İyi Parti lideri Meral Akşener bu kervana katılacak.

Göreceksiniz. Yerel seçimler sonrası aynı şekilde Meral Hanım’da koltuğunu kaybedecek.

Buğra Kavuncu ismini çok duyacağız.

CHP’de ki değişim rüzgarı sürmeye, esmeye devam edecek.

Parti Ekrem İmamoğlu’na teslim edilinceye kadar devam edecek.

Ekrem İmamoğlu ilk önce İstanbul’u kazanmak için yarışacak olur ise bırakıp CHP’nin başına geçecek.

Hedeflenen bir sonraki genel seçime Cumhurbaşkanı adayı olmak.

Bu plan tıkır tıkır işliyor.

Bu arada Akparti’nin işi İstanbul ve Ankara için çok zor görünüyor.

Devran döner mi bilemem ama bence İyi Parti iki şehirde de çark edecek. Birisini zimmetine  alarak.

Bu arada Kemal Bey tam bir kaybedenler klüp patronu.

Sadece CHP’liler sandığa gidip oy verse Kemal Bey yine kazanamıyor.

Adamın kaderi Fenerbahçe’den kötü.

Şuraya bir tarihi not düşeyim.

Akparti iktidarında Aziz Yıldırım başkan olmadığı sürece feriştahı gelse Fenerbahçe’yi şampiyon yapamaz.

Yaptırmazlar.

Yapamazlar.

Türkiye’de futbol sahada siyaset sandıkta şekillenmiyor çünkü..

Kemal Kılıçtaroğlu ‘’Ben Kemal artık gidiyorum’’ demeden resmen kovuldu. Tarih bu durumu da yazdı. Hep aynı şarkıyı söyleye bağıra bağıra gitti.

Sırada tüm kaybedenler var.

Kemal Bey ağzında bir türkü var hem de hep bir ağızdan söyleyecekler..

Talihim yok bahtım kara

Böyle hayat batsın yere

Sinesine vura vura

Ölen var mı benim gibi

Gitmez ki başımdan atam

Ben bu derdi kime satam

Saçlarını tutam tutam

Yolan var mı benim gibi

Hatta Akparti’de bile bir değişim olmaz ise bu sefer Akparti’liler Sn Cumhurbaşkanına artık oy vermeyecek duruma geldiler.

Ama kaçınılmaz olan bu durum genel seçimlere giderken olacak gibime geliyor.

Neyse gelelim sadede.

Türkiye siyaseti yine yeniden kartlar yazılıyor. Oyuncular dağıtılıyor.

Bakalım kim masada kalacak kim oyundan düşecek..

Yine aylardan Kasım.

Ne diyordu Cemal Süreya: "Sonbahar sanattır,diğerleri mevsim..."

Bakalım kimin yazı kışa çevrilecek daha.

Bay bay Kemal bey..