WhatsApp Hattı
WhatsApp Haber İhbar Hattı

05362004002

Düzceli Yusuf Bey

Düzceli Yusuf Bey
Düzceli Yusuf Bey
Tüm Yazıları
DOKUNMAYIN ŞABANIMA!!!
27.08.2022

 

Şarkıları ile ünlü Yıldız Tilbe hanımefendi sosyal medya hesabından çağrıda bulunmuş.."Sanatçılar yasal olarak dokunulmaz ilan edilsin. Sanatçılar dünya çöplüğünün pırıltılarıdır, karanlık denizlerin yakamozlarıdır, her seferinde başka bahanelerle hayatlarına müdahale edilmesin."

 Kişinin Dokunulmazlığı vardır. Maddi ve Manevi Varlığı anayasal güvence altındadır.

Tıbbi zorunluluklar ve kanunda yazılı haller dışında, kişinin vücut bütünlüğüne dokunulamaz; rızası olmadan bilimsel ve tıbbi deneylere tabi tutulamaz. Kimseye işkence ve eziyet yapılamaz; kimse insan haysiyetiyle bağdaşmayan bir cezaya veya muameleye tabi tutulamaz.

Hakkında çeşitli iddialar bulunan milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılabilirken  istenirken, Cumhurbaşkanı'ndan Yargıtay üyelerine, valilerden rektörlere kadar pek çok kişinin dokunulmazlığının bulunduğu biliniyor.

Dokunulmazlık tartışmalarında sadece milletvekili dokunulmazlığı gündeme getirilirken, yaklaşık 3 milyon kişinin dokunulmazlığı bulunuyor.

Emekli askere de dokunulamıyor.

Yargıçlara dava bile açılamıyor.

Rektörlere dokunulamıyor.

Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi ve Askeri Yargıtay başkan ve üyelerinin yargılanabilmesi için yargı organları Başkanlar Kurulu'nun yargılama izni vermesi gerekiyor.

Memurların yargılanabilmesi için ilçelerde kaymakam, illerde vali, bakanlıklardaki görevli personel için bakan, Başbakanlık'taki görevli personel için Başbakan, Meclis'teki personel için Meclis Başkanı , Cumhurbaşkanlığı'ndaki personel için ise Cumhurbaşkanı'nın izin vermesi gerekiyor.

Valilerin yargılanabilmesi için İçişleri Bakanlığı'nın izin vermesi gerekiyor

Büyükşehir belediye başkanları, il ve ilçe belediye başkanları; büyükşehir, il ve ilçe belediye meclisi üyeleri ile il genel meclisi üyeleri hakkında İçişleri Bakanı'nını izin vermesi gerekiyor.

Şimdide milletin gözünde kutsal dokunulamayan meslekler olmaya başladı.

Asker ve polis dokunulamaz.

Doktor ve sağlık çalışanları dokunulamaz.

Zenginler ve çocukları dokunulamaz.

Sanatçılar ve oyuncular dokunulamaz.

Gazeteciler ve yazarlar dokunulamaz.

Öğretmenler dokunulamaz.

Belediye çalışanları dokunulmaz.

İmamlar ve din görevlileri dokunulamaz.

Şeyh ve mollalar dokunulamaz.

Youtuber veya sosyal medya fenomenleri dokunulamaz.

Hayvanlar dokunulamaz.

Ağaçlar dokunulamaz.

Çevre dokunulamaz.

Bunlara bir dokun hemen dernek,vakıf,akademi,sendika vb hemen seni aforoz ediverirler.

Bunlar ne yapsa hem haklılar hem güçlüler.

Haklılıkları güçlerinden ve toplumun onlara verdiği değerden kaynaklanıyor.

Peki kim dokunulabilir.

Sen sade bir seçmen ol sade bir vatandaş ol bakayım sena nasıl dokunuyorlar.

Hatta canına ot tıkıyorlar.

Ama yine de siz siz olun ‘dokunmayın Şabanıma!!’’

O bir halk kahramanı…

Anayasamızda yazan maddeyi yine aktaralım. Ama Adalet karşısına çıkarken bazılarının büyük eşittir olduğunu unutmayınız.

Yani zengin he zaman haklı olabilir..

Üniversitenin büyük amfisinde 800 kişinin katıldığı bir imtihan…

Süre iki saat… Profesör son derece sert ve sürenin esnetilmesine imkân yok.

Cevapları yetiştiremeyen kalıyor. Bu yüzden bütün talebeler harıl harıl kâğıt dolduruyorlar. Ama birisi ağırdan gidiyor. Biraz düşünüyor biraz yazıyor. Hiç aceleci bir hâli yok.

Derken süre doluyor. “Getirin kâğıtları çocuklar” diyor profesör ve herkes bitirebildiği kadarıyla kâğıdını getirip masanın üzerine koyuyor. Veren çıkıyor, veren çıkıyor, masanın üzerindeki kâgıtlar birikiyor. Sınıfta hiç talebe kalmıyor. Bir kisi hariç. Bizim ağırdan giden talebe hiç istifini bozmadan yazmaya devam ediyor.

Böylece biraz daha zaman geçtikten sonra, bizimki kalkıp kürsüye gidiyor ve kâğıdını bir sonraki ders için hazırlıklarını tamamlamakta olan profesöre uzatıyor. Profesör kızarak:

-Hayır! Çok geç kaldın. Artık senin kağıdını alamam…

Bizimki ters ters bakıyor:

-Sen benim kim olduğumu biliyor musun?

-Yoo, aslında bilmiyorum. Ne olacak?

-İyi öyleyse, diyor bizimki ve yığılı duran imtihan kağıtlarını bir kısmını kaldırıyor ve araya kendi kâgıdını koyup kâgıtları tekrar düzeltiyor. Sonra da:

-İyi günler hocam, deyip profesörün şaşkın bakışları arasında yürüyüp gidiyor.

 

Adalet aranarak bulunmaz. Var olan kanunlar herkese eşit davranır.Ve  adaletin kestiği parmak acımaz derler ama kangren olan çoktur.

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 10.maddesine göre “Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür.

Yani herkes eşittir…

Nokta..

Ama nerede?

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Düzce Son Haber (duzcesonhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.