Bizde memleketin çoğu Türkiye’nin dört bir yanına göçmüş yerleşmiş çoğu memlekette kimsesi dahi kalmamıştır. Fakat ata toprağı deyip gidip evlerimizin kapısını ara sıra açarız.

Fakat Düzce köyleri en kalabalık illerimizin başında gelir bence.

Düzce’de de fındık zamanı. Merkez de bile yollar fındıklar kuruması için serilmeye başlandı.

Bir iş insanı yıllar önce şöyle demişti.

-          Allah fındığı bize, aklı İtalyan Ferrero’ya vermiş. Fındık üretimimizle dünyada ilk sıralardayız ama sağladığımız gelir yıllık 2-2.5 milyar dolar dolayında geziniyor. Ferrero bizden aldığı fındıkla üretim yapıyor, 10-12 milyar Euro dolayında cirosu var.

Yani güzel bir espirimiz de var’’ tatile nereye diye sorma gülüm babam fındığı kim toplayacak diye ‘’soruyor.

Diğer şehirlerde hatta ülkelerdeki gurbetçiler bile bu zamanlarda fındığı toplamak için Düzce’ye gelirler.

Harman zamanı. Bugünlerde dağ taş insan.Çoluk çocuk sabah gün ağarmadan yollara düşüp fındığı toplama telaşındalar.

Fakat bu yazıyı yazmaktaki amacım özellikle Doğudan şehrimize gelen tarım işçileri her yıl pat pat veya traktör kazalarında vefat ediyorlar.

Ve bu durumun çok ağır bedelleri oluyor.

Traktörleri veya patpatları gençler kullanıyor. Bu gençler sonra hukuken çok zor durumlarda kalıyorlar.

Köylülerimize veya fındık üreticimize fındık işçisi çalıştırmanın sorumluluklarını ve iş kazaları sonrası yükümlülükleri anlatılmalıdır.

Bu konuda Ticaret odası ticaret borsası halkı bilgilendirmeli.

Aksi takdirde duyduğum bildiğim çok acı hadiseler var.

Fındık işçisi bizim insanımız mağdur olan bizim insanımız.

Düzce’nin meşhur kestanesi fındığı fakat çilesi sıkıntısını millet çekiyor. Nutella kaymağını yemeye devam ediyor.

Bu konuda ekonomik değeri olan ürünler üretilmeli ve fındığa giderken eldeki tarlayıda tazminat veya kan parasına işçi ve ailelerine vermemeli.Kimse fındık toplamaya giderken ölmemeli..

Ayrıca  günden güne fındık üreticisinin geliri düşmekte.

Fındık işçisi bulmakta zorlanılıyor. Fındık tarlada tarlada kalıyor.

Düzce’de ilk kez karşılaşanlar birbirine, “Hangi millettensin” diye sorar. Başka kentlerde belki böyle sormak sıkıntı çıkarabilir. Düzce’de bu soruya alışkınız. Çünkü, farklı kültürlerden vatandaşlarımız burada yaşıyor.

Çok şehirden gelen insanımız hatta göçmenler ile 72 milletten fazlayız.

Ama fındık birtanemiz.

Onun için fındığa sahip çıkmalı fındık üreticisine de sahip çıkılmalı.

Fındık işçisine de sahip çıkmalıyız.

Bu vatandaş bizim, bu fındık bizim, bu vatan bizim.

Bir Diyarbakırlı aile Fındık işine Düzce’ye geliyor.Traktör kazasında ailenin 15 yaşındaki kızı vefat ediyor.

Aileye ödenen kan parası ,tazminat ve diğer sıkıntılar fındık üreticisi ailenin reisinin deyimi ile

‘Herşeyimizi kaybettik.Evi ,arabayı,150 dönüm fındık tarlası verdik te kurtulamadık.

Bunun için tarım sigortası ve sözleşmeler çok önemli. İş güvenliği tedbirleri çok önemli.

Hatta önlemler almak ve bilgilendirmek çok önemli.