İsmail Bayram belediye başkanı iken İstanbul-Ankara gibi iki büyük metropol kent arasında en önemli ulaşım ağı olan D-100 karayolunun Düzce bölümünde kavşaklardaki düzenlemeler başlamış. Ulusal ve Uluslararası karayolunun daha çok Otobana kaymasına rağmen Ereğli Demir çelik fabrikasının Türkiye lojistiği ağırlıkla Akçakoca Kocaali ve Sakarya üzerine yeni yeni aktarılması sonrasında büyük tonajlı araçların şehir merkezine girmesi çok azaldı. Düzce sınırları içindeki bölümünde ´Yeni Hal´, ´ Öztürkler´, ´ Çoban´ ve ´Kervan´ kavşaklarındaki düzenlemelerin ardından bu kez de ´Olimpiyat´ mevkiinde kavşak yapılması gündeme geldi.

En son Mehmet Keleş zamanında başlanan kavşak düzenlemeleri D-100 karayolu yol boyundaki tüm mülk sahiplerini ilk önce mağdur etti.İş yerlerini kapatanlar iflas edenler oldu. As takside ki kavşak yapısı gibi bir uygulama yapılabilecek iken demir bariyerler ile Olimpiyat kavşağı sağlı sollu tamamen yok edildi. Hatalar zinciri zaten burada başlamış oldu.

Bu kavşaklardaki çok değerli işyerleri ve arsaların hem değeri düştü. Hem de bu kavşaklardaki iş yeri sahipleri giriş çıkış zorluğu nedeniyle iş yerlerini kapatmak zorunda kaldı. Buralardaki dükkanların kiraları %60-70 oranında düştüğü gibi dükkanlar boşaldı.

 Düzce Belediye Başkanı İsmail Bayram, şehirler arası ve şehir içi trafiğinin birlikte entegre edildiği D-100 karayolu ve kavşakların araç ve yaya ulaşımı açısından güvenli hale getirildiğini söylediğinde bu kadar trafik yoktu.

Şimdi ise Düzce’de sivil araç trafiği ciddi yoğunluk oluşturmaya başlamış olup iş saatleri sonrasında trafik oluşumu devam etmekte.

Düzcelilerde trafiğe alışık olmadıkları için çileden çıkmaktalar.

Şimdilerde gündemi meşgul eden Olimpiyat Kavşağı dır. Olimpiyat kavşağına Düzce’ye kocaman Alışveriş merkezi yapsanız amiral gemisi konseptinde mağalar olsa gelmeyecek markalar Olimpiyat Kavşağında sıralı şekilde mağaza açtılar. Bu burayı değerli hale getiren Seven ailesinin başarısıdır.

Bu yere bir mağaza açmayı planlayan bir arkadaşıma hatta mülk sahipleri ile görüştüğünde buraya Starbucks vb ciddi markalar gelecek dediğinde mülk sahibi bir ortamda dostum bana mümkün değil  demişti hatta bu marka buraya gelsin diye bir iddia da bulunmuş idi.. Starbucks tabelası açıldığında fotoğrafını çekip attığımda işyeri sahibi kimse helal olsun demişti. Ben de Düzce’nin önde gelen ailelerinden bir tanesi olduğunu söylediğimde aileden bahsettiğimde Yusuf bey aile Seven ailesi istesin gelemeyecek marka yok demişti. Hatta Apple bile mağaza açar demişti. Bende gülmüştüm.

Kim ne derse desin Düzce için bir imaj zenginliğidir. Bugün çoğu büyük illerde dahi olmayan markalar olimpiyat kavşağında olmuş şehrin yeni cazibe merkezi haline gelmiştir. Fakat bu alana ana yoldan giriş ve çıkışlar problem olmuş bu bir şekilde çözülmüş ve mağazalar şu an dolmuştur.

Bu alanda bulunan kavşağın bu kadar gündem olması neyin ısrarı anlamak mümkün değil. Yeni hal kavşağının ismini orayı düzenleyip oraya çok güzel devasa bir Türk bayrağı çekerek Sancaklı Kavşağı denilerek Sancaklı ismine ve bayrağımızı Düzce’nin girişinde dalgalandırarak anlam bütünlüğü ile harika bir uyum sağlayarak kavşak ismi değiştirilebilirdi. Bu durumdan da kimse rahatsız olmazdı.

Olimpiyat kavşağı konusunda da spekülasyona girilmeden kimseyi üzmeden kırmadan ve gündem oluşturmadan Olimpiyatlarda bayrağımızı dalgalandıran Türk güreşçi Hamit Kaplan, 1952'de dünya şampiyonu ve Olimpiyat ikincisi olan, akrabası ve hocası Adil Candemir'in yardımları ve öğretileri ile minder güreşlerine başlayıp  1965'e kadar süren kariyerinde dünya ve Olimpiyat şampiyonluklarına imza atmış bir milli sporcumuz Hamit Kaplan.1965 senesinde güreşi bıraktı ve ticaret hayatına atıldı. Bu bölgede Olimpiyat Lokantası olarak ticaret hane işletmiş. Eskiden otoban yok Anadolu’dan gelen Otobüsler ve insanlar burada duraklamış ve yemek yemiş mola vermiş iken 5 Ocak 1976 tarihinde geçirdiği bir trafik kazası sonucunda hayatının baharında 41 yaşında hakkın rahmetine kavuşmuş onun ve hocasının anısına bu kavşağa  sonrasında da Olimpiyat kavşağı denilmiş.

Hamit Kaplan’nın ve Adil Candemir’in  adlarının yaşatılacağı ve gelecek nesillere aktarılacağı Olimpiyat kavşağı denilmesi hem doğru hem mantıklı hem milli olan bir uygulama olacak iken hatada ısrar edilmesini doğru bulmuyorum.

İki ailede Düzce’nin çok önemli değeri. Sancaklı ve Seven aileleri  ve sevenleri bu şehrin değerleri.

Ayrıca bu şehir 19. yüzyılda Rusya’nın uyguladığı yayılmacı politikaların neticesi olarak Düzce’ye Kafkasya, Balkanlar ve Kırım’dan göçmenler iskân edilmiştir. Çerkez, Abhaz, Tatar,Kırım,Boşnak kardeşlerimiz ile yüz yıldır kardeşce yaşayıp Düzce’li olmuşuz.

Şimdi ise Olimpiyat Kavşağına başka isimler koymaya çalışmak, zorlamak kimseye fayda vermez. İsterseniz oraya ne isim koyarsanız koyun şehirlerin belleğini silme imkanı olmayacaktır.

İnsanlar yine Otobüsten inerken Olimpiyat Kavşağı demeye As Taksiden taksi çağırmaya Akçakoça’ya dönerken Çoban’dan döneceksiniz demeye devam edecek.

Hatadan dönmek iyidir.

En iyisi de hakkın teslimidir.