Darbe, ordu veya diğer hükümet elitleri tarafından görevdeki lideri görevden almak için yapılan yasa dışı ve açık bir girişimdir.

Birde yeni bir darbe çeşidi daha oldu.

Bu Dünya’da ilk defa Türkiye’de yapılmaya çalışıldı.

Hükümet bu durumu püskürttü.

Bunun adı da sandık darbesi.

Demokratik özellikle yarı demokratik sistemlerde başarısız darbelerin yöneticinin iktidarını güçlendirmesi muhtemeldir hatta kaçınılmazdır.

 Kümülatif darbe sayısı gelecekteki darbelerin güçlü bir öngörücüsüdür ve bu olgu "darbe tuzağı" olarak adlandırılır.

Bu tuzak çeşitli şekillerde olabilir.

İlk önce Deniz Baykal’ genel merkeze yerleştirilen bir bayan ve kaset tuzağı ile CHP’ye darbe yapıldı.

Yukarıdan Kemal Kılıçtaroğlu paraşüt ile CHP’nin başına getirildi.

17-25 Aralık operasyonlarının tohumu, FETÖ mensuplarınca 2012 yılında atıldı. O dönem Başbakan olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve hükümete yönelik kumpas için 7 Şubat 2012'de harekete geçen FETÖ'nün yargıdaki üyeleri, MİT Müsteşarı  Şimdiki Dış İşler bakanı Hakan Fidan dahil 5 kişiyi, kapatılan Özel Yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekilliğine ifadeye çağırdı.

MİT kumpası için o dönem başbakanlık görevinde bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ameliyata girmesini bekleyen örgüt üyelerinin planları, ameliyatın gecikmesiyle altüst oldu.

Yargı darbesi önlenmiş oldu.

Peki gözünü karartan örgütler tüm yumurtaları aynı sepete koyarlar mı?

Bu sefer askeriye ya darbe yapıp balyoz darbesi ile orduya darbe yaptılar.

Orduyu ele geçirip 15 Temmuz hain darbe girişimini yaptılar.

Bu darbe girişimi yine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dirayetli liderliği ve Türk milletinin onurlu duruşu ile bertaraf edildi.

Bitti mi?

Dedim ya siz FETÖ’yü çok basite alıyorsunuz.

Fatö ilk önce hükümete destek veren MHP’yi ele geçirmeye çalıştı. MHP içerisinde kasetler ile Devlet Bahçeli’ye diz çöktürülmeye çalışıldı.

Gölbaşında bir otelde yapılmaya çalışılan Milliyetçi Hareket Partisi’nde (MHP) kongre toplanamadı. Türk siyasetinin önemli akımlarından MHP’de muhalefetin olağanüstü kongre talebine mahkemeden de onay gelmişti. Ancak 13 Mayıs’ta bu kez başka bir mahkeme kongrenin yapılamayacağı yönünde karar açıkladı. Ankara Valilliği de bu karar uyarınca kongrenin yapılması planlanan Büyük Anadolu Oteli girişine polis barikatı kurarak kongrenin toplanmasına izin vermedi.

Ve MHP’ye yapılmaya çalışılan darbe engellendi.

Bitti mi?

Ahmet Davutoğlu’nun başbakanlıktan azledilmesi başka bir Ak Parti’nin ele geçirilmesi darbesinin engellenmesidir. Buna Pelikan Operasyonu denilmektedir.

Bu akıl seçim ile darbe yapmaya çalıştı.

7 li masa kurularak bir akılın PKK’yı da masaya alarak Millet İttifakı olarak seçime girmeye hazırlanan Altılı Masa’da yer alan siyasi partilerin liderleri, cumhurbaşkanı adayını belirlemek üzere Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun ev sahipliğinde toplanarak bir hazırlık yaptılar

Kemal Kılıçtaroğlu’nu Cumhurbaşkanı seçtirmeye çalıştılar.

Yine Recep Tayyip Erdoğan’ın akıl dolu hamleleri (EYT) vb tavizleri ile Türk milletinin feraseti ile ‘’sandık darbesi’’ önlendi.

Bitti mi?

İmamınoğulları el altından CHP’yi ele geçirip Fetö kanallarından Kanal Türk’ten Tarık Toros’un öğrencileri Murat Ongun ve bir ekip ile yine örgütün şanına yaraşır bir akıl ile İstanbul ve Türkiye’de bir çok yerel belediyeyi en sonda CHP’yi ele geçirerek sandık darbesine hazırlanıyordu.

CHP tam ele geçirilip erken doğuma zorlanırken devletin hamlesi geldi.

Fakat Allah istemeyince olmuyor. Allah isterse bir kulun işini, mermere geçirir dişini. İstemezse o kulun işini, muhallebi yerken kırar dişini.”

Tereyağından kıl çeker gibi 2028’ giderken hazırlanan ’’Demokrasi(!) Darbesi’’ 19 Mart 2025'te İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve birçok kişi toplu bir şekilde gözaltına alınıp tutuklanması ve yüzlerce şirkete kayyum atanması ile bence engellendi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu’na açılan soruşturmalara değindi, “Türkiye’nin bir sonraki cumhurbaşkanını darbe yoluyla ekarte etmeye kalkışanlara karşı dimdik ayaktayız” dedi.

Bu cümle çok önemlidir.

Kendini 3 sene kesin olarak hükümet olarak gören bir yapının zümrenin demokrasi(!) darbesi yapması karşı bir darbe(!) ile engellenmiş durumda.

Bu düşünceler kendi düşüncem olup ‘’sandık darbesi’’,’’demokrasi(!) darbesi’’ bana ait kavramlardır.

Bunu da yine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Devlet Bahçeli’nin dirayetli ve ileriyi gören siyasete bakışı ile önlendiğini düşünüyorum.

Bakalım başka neler deneyecekler..

Yoksa üstü açılmadık ne darbeler var..

Daha neler göreceğiz.

Ama bu dünya müesses nizamı Recep Tayyip Erdoğan’ı halen yenebilmiş değil.

O nedenle anlaşma ve devam etme kararı almış güç toplama stratejisine geçmiş olabilirler.

Bundan sonraki en önemli hamleleri MHP ve Ak Parti’yi ele geçirmek olacaktır.

Bunlara hazırlanmak gerekir.

Not: Bu yazı tarihi bir yazıdır.