
05362004002
Düzceli Yusuf Bey
“Suç örgütü yöneticisi olmak", "irtikap", "rüşvet", "nitelikli dolandırıcılık", "kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek" ve "ihaleye fesat karıştırmak" suçlarından tutuklu yargılanacak olan Ekrem İmamoğlu’nun babası Hasan İmamoğlu, Trabzon’da bayram namazının ardından gazetecilere konuşmuş..Açmış bayramlık ağzını dua etmiş.
Oğlum masum diyemedi.
Bahse konu olaylara dair “şiddetle” devam ettirdiği bir duasının olduğunu söyleyen Hasan İmamoğlu, ‘dua’ diyerek beddua etti.
Bu duayı 50 yaşına mertek dayamış biri olarak daha önce duymadım.
Hasan İmamoğlu canlı yayında, “Bizi bu kadar perişanlığa sürükleyenler, çoluk çocuğunun ciğerinden et yiyerek iyileşmeye uğraşsın ve iyileşemesin” ifadeleri ile kin dolu sözler sarf etti.
Tövbe tövbe! Nereden çıktı bu dua?
FETÖ elebaşı da aynen böyle insanların ailelerine beddua ediyordu, sonra vatansız öldü...
Bence gece gündüz üniversiteye hazırlanıp 1 puan ile üniversiteye giremeyip annesi merdiven silerek babası hamallık yaparak dershane parası ödeyen gençlerin duası tutmuş olmasın.
Kim kimin hakkını yiyorsa zehir zıkkım olsun.
Bu dünyada da öbür dünyada Allah müstehakını versin.
Ninem derdi ki ‘’Allah yetimin ve devletin malını yiyeni davul ede, tokmağını da bana vere.’’
Birde bir hikaye anlatırdı.
Bir padişah, Hızır’ı görmek istiyordu. Bir gün bunun için tellallar çağırttı:
- Kim bana Hızır'ı gösterirse onu armağanlara boğacağım, dedi.
Birçok oğlu olan fakir bir adam, bu işe talip oldu. Karısına dedi ki:
- Hanım, ben padişaha Hızır'ı bulacağımı söyleyip ondan kırk gün müsaade alacağım. Bu kırk gün için padişahtan size ömrünüz boyunca yetecek yiyecek, içecek ve mücevherat alırım. Kırk günün sonunda Hızır'ı bulamayacağım için benim kellem gider, ama siz rahat edersiniz.
Adamın karısı, kanaatkâr biriydi:
- Efendi, biz nasıl olsa alıştık böyle kıt kanaat geçinmeye. Bundan sonra da idare ederiz. Vazgeç bu tehlikeli işten, dedi.
Ama adam niyetinden vazgeçmedi, aklına koymuştu bir kere. Padişaha gidip Hızır'ı bulacağını söyledi. Bunun için kırk gün izin istedi. Hızır'ı bulmak için koşuşturacağı kırk gün zarfında ailesinin geçimi için sarayın ambarından çoluk çocuğuna ömür boyu yetecek yiyecek, içecek ve mücevherat aldı. Bunları evine teslim edip kırk gün ortalıktan kayboldu. Kırk günün bitiminde padişahın huzuruna çıkıp her şeyi itiraf etti:
- Padişahım, benim aslında Hızır'ı falan bulacağım yoktu. Biz, ailece sıkıntı çekiyorduk. Hızır'ı bulacağım diye sizden dünyalık almak istedim. Ben ölsem de hiç olmazsa çoluk çocuğum ömürleri boyunca rahat ederler, dedi.
Padişah buna çok kızdı:
- Padişahı kandırmanın cezasını hayatınla ödeyeceğini hiç düşünmedin mi, diye bağırdı.
Adam da her şeyi göze aldığını söyledi. Bunun üzerine padişah, yanında bulunan üç veziriyle görüş alışverişinde bulundu.
Birinci vezire sordu:
- Padişahı kandıran bu adama ne ceza verelim?
- Efendimiz, bu adamın boğazını keselim; etini parçalayıp çengellere asalım.
Bu sırada peyda olan nuranî bir genç, vezirin sözleri üzerine şöyle dedi:
- Küllü şeyin yerciu ila aslihi.
Padişah, ikinci vezirine sordu:
- Bu adama ne ceza verelim?
- Hükümdarım, bu adamın derisini yüzüp içine saman dolduralım.
Biraz önce ansızın ortaya çıkan o nuranî genç yine:
- Küllü şeyin yerciu ila aslihi, dedi.
Padişah, üçüncü vezire sordu:
- Ey vezirim, sen ne dersin; beni kandıran bu adama ne ceza verelim?
- Padişahım, bana göre, bu adamı affedin. Size yakışan, sizden beklenen budur. Bu adam, önemli bir suç işledi ama sanıldığı kadar da kötü biri değil. Çünkü çoluk çocuğunun rahatı için kendini feda edebilecek kadar da iyi yürekli.
Nuranî genç, yine söze karıştı:
- Küllü şeyin yerciu ila aslihi.
Bu defa padişah, o çocuğa yöneldi:
- Sen de kimsin? İkide bir tekrarladığın o laf ne demektir?
Genç şöyle cevap verdi:
- Senin birinci vezirinin babası kasaptı. Onun için kesmekten, etini çengellere asmaktan bahsetti. Yani aslını gösterdi. İkinci vezirinin babası yorgancı idi. Yorgan yastık, yatak yüzlerine yün, pamuk doldururdu. O da babasına çekti. Üçüncü vezirinin ise babası da vezirdi. O da soyuna çekti, büyüklüğünü gösterdi. Benim söylediğim söz, "Herkes aslına çeker." demektir.
Vezir istersen (üçüncü veziri göstererek) işte vezir, Hızır istersen (kendini göstererek) işte Hızır; bu adamı mahcup etmemek için sana göründüm, dedi ve kayboldu.
Şimdi vallahi Allah ülkemizi hızırların duası yüzü suyu hürmetine halen saklıyor.. Koruyor.
Şeytanların şerrinden..
Yazarlar
-
Düzceli Yusuf BeyGEL BERİ MUHARREM.FIRDÖNDÜ MAHARREM.. 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Muzaffer FıratDÜŞTÜK BİR SANAL KUMAR BELASINA GARDAŞ, AKIL VEREN ÇOK OLUR.. 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tezcan SolmazKarneler Geldi Ama Asıl Değer Notlarda Gizli Değil 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fatih ÖZÜDOĞRUŞİİR VE ŞAİR.. 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alparslan AKBAŞKim Kazanacak ? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
By GölgeEKREM İMAMOĞLU’NUN EMNİYETTEKİ İFADESİ DÜNYA BASININDA İLKE DEFA BURADA. 22.03.2025 Tüm Yazıları
-
Gökalp AtsızDüzce Dağı 8.07.2024 Tüm Yazıları
-
Fotolu YorumREFAH’TA ÇADIRLARA SIGINAN SAVUNMASIZ ÇOÇUKLAR BURADA BİZ VARIZ DİYE DUA EDİYOR. 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
AvrupalıNeden Murat Aydın? 22.02.2024 Tüm Yazıları
-
Kul Garip (Ekrem Gül)Fatih Sultan Ruhu Dirildi Bugün 30.05.2022 Tüm Yazıları
-
Özer AkbaşlıFındık üretimi yaparken neleri atlıyoruz? 18.04.2022 Tüm Yazıları
-
Av. Elvan KılıçOrman yangınlarının cezai boyutu 2.08.2021 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Düzce Son Haber (duzcesonhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.06.2025
12.06.2025
4.06.2025
1.06.2025
26.05.2025
21.05.2025
13.05.2025
9.05.2025
1.05.2025
16.04.2025